Erdoğan emeklinin zammını açıkladı
Abone olMilyonlarca emeklinin gözü kulağı bu toplantıdaydı. Başbakan Erdoğan zam oranlarını açıkladı.
En düşük emekli maaşına ilk 6 ay için yüzde
20.4, en yüksek maaşa yüzde 4.5 zam yapıldı. İlk 6 ay maaşlarda en
az 63 liralık artış olacak. En düşük SSK emeklisi maaşı 683 liraya
çıkacak.
Hükümet 7.3 milyon emekliye en az 63 liralık iyileştirme zammı yaptı. Zam açıklaması AK Parti grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.
Buna göre, ilk 6 ay için en düşük emekli aylığı yüzde 20.4, en
yüksek emekli aylığı da yüzde 4.5 oranında artırıldı. Yüzde
3'lük TÜFE farkıyla en düşük emekli maaşı yüzde 24.2, en yüksek
maaş yüzde 7.6 oranında zamlandı.
Yapılan iyileştirmeyle emekli aylıklarında ilk 6 ay için en az 63
lira, en çok 101 lira artış olacak. Yılın tamamında ise emekli
maaşlarına en az 74, en çok 172 lira artış yapılacak.
EN DÜŞÜK SSK EMEKLİSİ 683 LİRA ALACAK
Zamlar sonrasında 601 lira olan en düşük SSK emeklisi aylığı, yeni
artışla 683 liraya, en düşük tarım SSK emekli aylığı 403
liradan 480 liraya, en düşük esnaf emeklisi aylığı
476 liradan 555 liraya, en düşük Bağ-Kur
tarım emeklisi aylığı da 306 liradan 380 liraya
çıkacak.
Erdoğan, zamların kamuya maliyetinin 3 milyar lira olacağını ancak
bunun mali disiplini bozmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.
YENİ İSTİHDAM SAĞLAYANA PRİM KOLAYLIĞI
Kısa çalışma ödeneğine 2010 yılında da devam edeceklerini belirten
Erdoğan, "Ekim sonu itibariyle yeni istihdam sağlayan
işverenlerin SSK prim paylarını 2010'da biz ödeyeceğiz"
dedi.
Konuşmasında krize değinen Erdoğan şunları söyledi: "Krizde bizde
tek bir banka bile batmadı. Çünkü çok sağlam bir bankacılık sistemi
inşa etmek için mücadele ettik. Ciddi bir zorluk da yaşanmadı.
2008'den bu yana çok daha büyük bir kriz yaşanıyor. Türkiye'de tek
bir banka hala batmadı, sıkıntı yaşamadı. Ciddi manada bir denetim
mekanizması var.
ABD, Japonya, Avrupa ülkeleri işsizlikte tarihi seviyelere
ulaşırken, Türkiye'de işsizlik en son yüzde 13.4'te kaldı.
Türkiye'de kötümserler hala karanlık bir tablo çiziyor. Krizi
istismar etmekte ısrar ederken, dünya otoriteleri krizden en hızlı
çıkan ülke olduğumuzu teyit ediyor. 2010 yılında IMF ve OECD'nin
büyüme tahmini yüzde 3.7. Bizimse tahminimiz çok mütevazı, yüzde
3.5. Eylül 2008'den beri dünya genelinde 87 kredi notu düşüşü
gerçekleşirken, 17 artış oldu. Türkiye de notu artan ülkelerden
biri oldu. Türkiye güçlü ekonomik yapısıyla tüm belirsizlik
noktalarını aştı ve hedeflerine ulaştı. 2010'un ilk günlerinde
karamsarlık yüklü açıklamalar yapılıyor.
ÜLKEYİ SEVEN 'SEÇİM' DEMEZ
Şimdi de seçim diyorlar. Bir aklı selim sahibi insan bu ifadeyi
kullanmaz. Bu ülkeyi seven bu ifadeyi kullanmaz. Bu 'Türkiye'ye
karşı ben nasıl tuzak kurarım' anlayışıdır. Bir yatırımcı önce
istikrara bakar, güvene bakar.
Hiçbir zaman milletin cebindeki paraya göz dikan iktidar olmadık.
Niçin bunlar altı sıfırı birin yanına koydular? Şimdi utanmadan,
vatandaşın cebindeki paraya göz dikmekle itham ediyorlar. Enflasyon
denilen canavara vatandaşı mahkum etmedik. Bugün Türkiye yüzyılın
en büyük küresel krizini tamamen yerli politikalarla çözüyor ve
aşıyor. Küresel kriz var diye, faturayı vatandaşa kesmedik. Memuru,
işçiyi, emekliyi enflasyona ezdirmedik.
Bunlar benim Tekel işçimi, memur kardeşimi seviyordu da niye
nemaları ödemediler. Konut Edindirme Yardımı'nı da biz gündeme
getirdik. Kayıt bile yapmamışlar, bunlar vatandaşı böyle soyuyor.
5.5 milyon hak sahibine 2.5 milyar lira şu ana kadar ödeme yapıldı.
Sen para bastın, modern hırsızlıkla vatandaşın cebindeyi parayı
aldın. Asgari ücreti yüzde 214 oranında artırdık."
MUHALEFETE NEDEN KIZDI?
SEN NE YAPACAKSIN ONU SÖYLE
İktidar verildiğinde 3,5 yılda kaçan iktidar yok! 8. yıla
girdik. Onlar aynı alışkanlıklarını devam ettiriyorlar.
Kararlılıkla yola devam ediyoruz. Bir yatırımcı yatırım yaparken
istikrara bakar. Sermaye bir ülkeye giderken o ülkedeki istikrara
bakar. Güven yoksa yatırımı yapmaz. Siz muhalefet olarak yaralamak
için olumsuzluk için ne konuşulması gerekiyorsa konuşursanız bu
millet size oy vermez. Milletim soruyor, "Sen ne yapacaksın?" Sen
söylemiyorsun ki ne yapacağını. 2010 zor geçecek diyorlar. "Öldük"
edebiyatı yapıyorlar. Bunlar özgüven eksikliği içindeler ya da
içlerinden geleni söylüyorlar. 2010 Türkiye için 2009'dan daha
parlak bir yıl olacaktır. 2010 Türkiye için başarılarla dolu bir
yıl olacaktır.
VATANDAŞIN CEBİNDEKİ PARAYA GÖZ DİKTİLER
2010 ve sonrasında da hedeflerimizi aşacağımıza inanıyorum. Hata
payı olabilir. Bu inançla yine gece gündüz çalışacağız. Aşkla,
sevdayla yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Geçen süre içinde 7
yılı geride bıraktık, hiçbir zaman milletinin cebindeki paraya göz
diken bir iktidar olmadık. Bizden öncekilere bakın, işçisinin,
memurunun cebindeki parada oldu gözleri. Darphane sıkıştıkları
zaman para basmıyordu. Neden 6 sıfırı getirdiler, bunun sebebi açık
kapama değil miydi? Memurumun, işçimin cebindeki para erimiyor
muydu? Bizi vatandaşın memurunun cebindeki paraya göz dikmekle
itham ediyorlar. Biz enflasyona vatandaşa mahkum etmedik. Hep
enflasyonun üstündeki parayı vatandaşımıza kazandırdık. Gerek 2001
krizi ondan önceki krizin çoğunluğu iç meselelerden doğmuş
krizlerdir. İthal politikalarla, aşıldı bunlar. Türkiye en büyük
krizi kendi imkanlarıyla yerli politikalarla aşıyor. Her krizin
bedelini milletimize yüklediler.
ÇALIŞANLARA BEDEL ÖDETTİLER
Çalışanlara bedel ödettiler. Siyaseti kötü yönettiler, bedelini yoksula ödettiler. Beceriksizliğin bedelini çiftçiye, işçiye, sanayiciye ödettiler. Güya maaşlara zam yapıyorlardı. Yüksek faizlerle bunun fazlasını geri alıyorlardır. Küresel kriz var diye faturayı ücretlilere kesmedik. Acaba nasıl destek verebiliriz dedik. 7 sene boyunca işçi, memur, emeklinin ücretini enflasyona yüklemedik. Alın terini gasp etmedik. Bakınuız göreve geldiğimizden bu yana, devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi, tek haneli rakama indik. 7'ye kadar düştük. Bu far çok açık net ortada. Yüzde 54 gibi fark var. Bu farkı halkımıza ödetmedik. Enflasyon yüzde 30'du şimdi yüzde 6.5. Aradaki fark vatandaşımın cebinde kaldı.
KAMU BANKALARI BATMA AŞAMASINDAYDI
Benim esnafım gidiyordu Halk Bankası'ndan kredi alıyordu. Yüzde 46
faiz ödüyordu. Şimdi o da tek haneli rakamlarda. Ziraat Bankası
kredi veriyordu. Çiftçiye verdiği faiz oranı yüzde 59. Şimdi 7 ile
13 arasında değişiyor. Bu uygulamayı biz getirdik. Hangi yüzle
çiftçiyi, işçiyi, esnafı aldatıyorsun? Kredi miktarlarına bakın
mukayese edilir gibi değil. Bütün bunlar memurumuza, işçimize olan
yaklaşımdır. Bu bankalarımızı da batırmadık. Ziraat Bankası Halk
Bankası çökmeye gidiyordu. Bu bankalar şimdi rekabet içindeler.
Bakınız emeklilerin gözü kulağı burada.
BUGÜNE KADAR İŞÇİ İÇİN NE YAPTIN?
Ancak bu hususa geçmeden önce birkaç noktayı paylaşmak isterim.
Çalışanların ücretleri konuusnda hassasiyet gösterdik. Hükümeti
devraldık, ilk günlerde "Bunu önceden söylemiştin" dediler. Ama
söylemek zorundayım, birileri unutturmak istiyor. Zorunlu hesapta
biriken ana para ve nemalarını gördük. Buradan memurlara, işçilere
sesleniyorum. Yıllarca kesinti yapıldı bu rakam 13,5 katrilyondu.
Ama ortada ne nema ne para vardı. Bütün iktidarlar bu süreçlerden
geçti. Bu meseleyi hasır altı ettiler. Devlet işçisine borçlu
kalamaz bu yük altında devlet ezilemez dedik. Çalışanların hakkını
ödedik biz, kuruşu kuruşuna ödedik! Bunlar benim TEKEL işçimi
seviyordu da neden ödemediler? Diğer işçilerimi seviyorlardı de
niye ödemediler? 10 binden 100 binden bahsetmiyorum. Hiç gündemde
yok. Konut edindirme yardımı kesintilerini biz gündeme getirdik.
Kayıt bile yapılmamış. Bunlar vatandaşı böyle kandırmış. Ulus'ta
tozlu çuvallar açıldı. 5,5 milyon hak sahibine 2.5 milyar verildi!
Tespit işlemleri de yapılıyor, onları da ödeyip borçtan
kurtulacağız? Hangi iktidar yaptı bunu? Biz yaptık biz, AK Parti
iktidarı yaptı.
1 MAYIS'I NİYE TATİL YAPMADINIZ?
Çalışanlar için bir reform yaptık. Çalışanların standartlarını yükseltmek için önemli adımlar yaptık. Bir işçi kardeşim Çalışma Bakanlığı'na şikayette bulunuyor, Ankara'ya gönderiyor. Süreç uzuyor. Dilekçe verilen tarih ile sonuç arasındaki tarih 8 ay. Şu anda bu süreyi 15 güne indirdik. 1 Mayıs hükümet döneminde resmi tatil oldu. Asgari ücret ilk kez bu kadar arttı. Muhalefet hep bunlara saldırıyor. Bekara karı boşamak kolay. Nasıl olsa onlar için risk yok. Hep atıyorlar bol keseden. Sizi de gördük. Para bastın, modern hırsızlıkla ceplerden çaldın. Bizim paramızın dünya paraları karşısında değeri olacak. TL deyince durum farklı. Net asgari ücret 2007 sonunda 184 liraydı şimdi 577 lira oldu. Tam yüzde 214 oranında artırdık. Bakın emeği insanın en kutsal değeri olarak görüyoruz.
TEKEL OLAYI VE EMEKLİ ZAMLARI SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]TEKEL OLAYININ İÇ YÜZÜ
TEKEL eylemlerini istismar edenlere soruyorum siz işçi için ne
yaptınız, memur için ne yaptınız? İşçiyi severdiniz de zorunlu
tasarruf, KEY'ler neden ödenmedi? Asgari ücreti sefalet ücretine
neden döndürdünüz? 1 Mayıs'ı siz neden tatil etmediniz. Yapılan
TEKEL işçileri üzerinden kışkırtma. Olayın içindeyim. Olay
ideolojiktir. Bir ana muhalefet partisi genel başkanı kalkıp da
Türkiye'de şu anda bir numaralı sendika Türk-İş, önünde toplanan
işçilerin yanına gidip "Sizi partime götürebilirim".. Bu hangi
nezakete sığar? Güya onunla y devşirecek. Bu işçiye samimi
olduğunuzu göstermez. Ne yaptın bugüne kadar diye sorarlar. TEKEL
işçileri çıksınlar "Sen ne verdin?" desin be. Bağlı oldukları Tek
Gıda İş'in başkanıyla Türk-İş'i toplantıya davet ettik. Görüşme
sonunca TEKEL'i özelleştiriyoruz dedik. İhbar ve kıdem
tazminatınızı ödeyeceğiz dedik. Dediler ki seçimden sonra
çözeceğiz, bakın isterseniz 4C kapsamına girmek isteyenler olursa
çalıştırmaya devam ederiz dedik. Biz diğer iktidarlardaki
özelleştirmelerde çalışan işçileri de 4C kapsamına aldık. Yeni
düzenleme yaptık. TEKEL'li işçilere söylüyorum. 10 ayı 11 aya
çıkardık. Dedik ki ilkokul mezunlarının maaşı düşüktü, biz dedik bu
çalışmayı arkadaşlara yaptırdım, ilkokul mezunlarının maaşlarını
yüzde 17,4 artırdık. Lise mezunlarının maaşlarına 15,8 oranında
yaptık zam. Yüksek öğrenim mezunlarına yüzde 14.3 zam yaptık. Bakın
bizden öncekilerin yaptığını yapmadık. İşçiyi sokağa terk etmedik.
Onlara sahip çıktık. Ücretlerini iyileştirmeye çalıştık. Biz
meseleye iyi niyetle yaklaştık. TEKEL'li kardeşim ihbar, kıdem
tazminatını değerlendir. 4C'den de alacaksın. Böylece geçim
koşulların, sosyal güvencede de kaybın olmayacak. O zaman yapmak
istediğin ne? "Bunları istemiyoruz, aynı biçimde başka yerlerde
çalıştır" Kusura bakma her meslek erbabını olması gereken yerde
çalıştırıyoruz.
BAYKAL SEKA PARKINDA DİNLENSİN
Devlet başarıyla yönetilmeli. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı
yedirilmemeli. Hiçbir zaman hak ve hukukun zedelenmesine göz
yummadık. CHP'nin MHP'nin vekilleri de bu kardeşlerin arasına
karışıyorlar. Hakaret ediyorlar. Parti teşkilatına gidiyorlar. Bu
hükümetin uygulamaya koyduğu bir karardır. Bu depoları tutup
depolardan, boş depolarda 10 bin istihdam ediliyor. Yazık değil mi?
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı ne olacak? Kıdem ve ihbarlarını para
olarak verelim. Hakkaniyetle olaylara yaklaşmaya çalıştık. Bundan
sonra da aynı hassasiyeti göstereceğiz. TEKEL'li kardeşlerimizin
bunu iyi görmelerini istiyorum, istismara alet olmamalarını rica
ediyorum. Gelenler bu tuzağın aktörü olarak geliyor. Baykal SEKA'ya
da gitti. Yanınan vekilleri aldı gitti. SEKA parkında iyice dinlen
de kendine gel Baykal. Biz gerçeklerin peşindeyiz.
EMEKLİ ZAMLARI
Emeklilerin durumunu iyileştirme konusunda devrim niteliğinde düzenlemeler yaptık. 2010 yılının hemen başında emekli aylıklarını yeniden belirledik. Bu artış 7.3 milyon emekliyi kapsıyor. İlk 6 ay için en düşük emekli aylığı yüzde 20.4, en yüksek emekli aylığı da yüzde 4.5 oranında artırıyoruz. Yüzde 3'lük TÜFE farkı ile en düşük emekli maaşı yüzde 24.2, en yüksek maaş yüzde 7.6 oranında artıyor. Bu iyileştirmeyle emekli aylıklarında ilk 6 ay için en az 63 lira, en çok 101 lira artış olacak. Yılın tamamında ise emekli maaşlarına en az 74, en çok 172 lira artış yapıyoruz. 601 lira olan en düşük SSK emeklisi maaşı 683 liraya, tarım SSK'lısı 480 liraya, esnaf emeklisi aylığı 555 liraya, en düşük Bağ-Kur tarım emeklisi aylığı da 380 liraya çıkıyor. Bunun kamuya maliyeti 3 milyar liradır. Yapılan iyileştirmelerin mali disiplini bozmasına izin vermeyeceğiz.
Kısa çalışma ödeneğine 2010 yılında da devam edeceğiz. Ekim sonu itibariyle yeni istihdam sağlayan işverenlerin SSK prim paylarını 2010'da biz ödeyeceğiz.