Erdoğan eliyle Araplara pasta yedirirse
Abone olBaşbakan Erdoğan, üzerinde Filistin bayrağı bulunan pastayı Arap bakanlara eliyle tek tek yedirdi.
Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı'ndan dünyaya renkli görüntüler yansıdı.
İsrail'e sert uyarılarda bulunan Başbakan Erdoğan, Arap Bakanları kendi elleriyle besledi. İsrail'e kalıcı barış için başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanıması çağrısında bulunan Erdoğan, konuklara Filistin bayraklı pasta ikramıyla sürpriz yaptı.
Pastalar mideye indirilirken protokolün resmi havası kayboldu. Başbakan Erdoğan'ın eliyle pasta yedirdiği Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal'ın (sağda) 'o' anları günün fotoğrafı oldu.
Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı, İstanbul Four Seasons Bosphorus Otel’de başladı. Burada konuşan Erdoğan, önemli mesajlar verdi.
ERDOĞAN KONUK BAKANLARA FİLİSTİN PASTASI YEDİRDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, foruma katılan dışişleri bakanlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, konuşmasının ardından konuk dışişleri bakanlarına Filistin bayrağı şeklindeki pastadan yedirdi. Konuk bakanlar ise Erdoğan’a çeşitli hediyeler verdi. Erdoğan'a pastayı keserken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Arap Ligi Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur, Filistin Bakan Yardımcısı Taysir Farahat da eşlik etti.
Erdoğan, önceki gece BM'de yapılan oylamada, Filistin'in, ''gözlemci devlet'' statüsüne kavuştuğunu anımsatarak, Filistin'in bir devlet olarak yeniden bu coğrafyada var olabilmesi için tarihi nitelikte bir adım atıldığını vurguladı.
Bu önemli gelişmeden dolayı tüm Filistinliler'i yürekten tebrik ettiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Filistin'in gözlemci devlet statüsüne kavuşması için katkı veren, destek veren, oylamada 'evet' oyu kullanan ülkelere, devletlere, liderlere de buradan ayrıca şükranlarımı iletiyorum. Filistin ile ilgili bu gelişme, hiç kuşkusuz biraz önce de ifade ettiğim gibi, bölgemiz, dünyamız ve tüm insanlık için çok önemli, çok tarihi nitelikte bir gelişmedir. 1948'den bugüne kadar 64 yıl boyunca, Filistinliler'e uygulanan baskı, sindirme, yıldırma, göç ettirme politikaları, Filistinliler'e yönelik toplu kıyımlar, katliamlar, bölgede yaşanan savaşlar ve çatışmalar çok geniş bir coğrafyayı ve dünya siyasetini derinden etkiledi.
"İSRAİL ARTIK GÖRMELİDİR"
Filistin, sadece bu coğrafyada değil, tüm insanlığın kalbinde, tüm insanlığın vicdanında kanayan bir yara oldu. Açıkçası tam bir iyimserlik içinde olduğumuz söylenemez ancak Filistin'in gözlemci devlet olmasıyla umutlarımızın çoğaldığını ifade etmek istiyorum. Her ne kadar gözlemci devlet olsa da Filistin'in bugün aynı zamanda işgal altında bir ülke olduğunu da görmek ve kabul etmek durumundayız. İsrail'in, bu aşamadan itibaren başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin oluşumunun önüne engel çıkarmaması gerekir. İsrail de artık görmelidir ki, Filistin sorunu devam ettikçe bu bölgeye huzur, barış, istikrar ve güvenliğin gelmesi mümkün olmayacak, bu bölgede kan ve gözyaşı dinmeyecektir.''
"SİZİ HİÇBİR GÜÇ AYIRMAMALI"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Filistinliler'e de seslenerek, ''Filistinliler şunu özellikle bilmelidir, ben onlara kardeşleri olarak, sevenleri olarak sesleniyorum; önceki gece sevinen, bayram eden, heyecanlanan, umutlanan, gözleri sevinçten yaşaran sadece Filistinliler değil, tüm Müslümanlardır, tüm dünyadır'' dedi.
On yıllar boyunca Müslümanlar'ın da dünyanın da kalbinin Filistinlilerle attığını vurgulayan Erdoğan, işte bunun için Filistin'de ayrılığın derhal, bir an önce son bulmasını istediklerini söyledi.
Filistinliler'in dayanışma içinde olmasını, birbirlerini Allah için sevmesini istediklerini ifade eden Erdoğan, Filistinliler'e ''Sizi hiç bir güç ayırmamalı'' diye seslendi.
Başbakan Erdoğan, Filistin'de, Filistinli taraflar arasında husumet, anlaşmazlık hele hele çatışma görmek istemediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bütün dünya, bütün İslam coğrafyası Filistin'in sevinciyle kucaklaşırken, Filistinliler'in kendi aralarında kucaklaşmamalarını asla kabullenemeyiz. Filistin'i daha ileri statülere taşımak, Filistin'i, başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet olarak görebilmek için, Filistin'in birliği, beraberliği şarttır ve biz de bunu görmek, bunun heyecanını yaşamak istiyoruz. Filistinli kardeşlerimi tekrar tebrik ediyor, 'mebruk Filistin' tebrikler Filistin diyorum. Hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.''
ESED BABASIYLA REKABET EDİYOR
Suriye konusuna değinen Erdoğan, “Rejim Suriye’de yönetme ehliyetini ve meşruiyetini çoktan kaybetmiş durumdadır. Tarihte hiçbir yönetim savaşta halkına karşı savaşta muzaffer olamamıştır, bundan sonra da olamayacaktır. Esed ve rejiminin kanlı fakat beyhude bir çaba içinde olduğu, adım adım sona yaklaştığı inkar edilemez bir gerçektir. Şu anda Esed babasıyla rekabet ediyor. Babası Hama ve Humus’ta 30 bin Müslümanın canına kıymıştı. O da şu anda 50 bini yakalamış durumda, babasını geçmiş vaziyette.” şeklinde konuştu.
“Esed rejimine hangi gerekçe ile olursa olsun destek verenler, sempati besleyenler de bu rejimin işlediği suçlara ortaktırlar.” Diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarih karşısında er ya da geç hesap verme durumunda kalacaklardır. Suriyeli kardeşlerimiz onurlu bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu mücadelede onların yanında yer almak hepimiz için ahlaki ve vicdani bir borçtur. Bu sorumluluk bilincinden hareketle ve yüzlerce yıllık akrabalık ilişkilerimizin bir gereği olarak Suriyeli kardeşlerimize imkanlarımızın elverdiği her türlü yardımı sağlıyoruz. Bugün itibariyle ülkemizde 200 bine yakın Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Bütün ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içerisindeyiz. Bu zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimize kapımızı her daim açık tutmakta kararlıyız. Şartlar ne olursa olsun açık tutacağız. Suriye halkı, herkesin hakça söz sahibi olacağı yeni demokratik Suriye’nin inşası konusunda önemli aşamalar kaydediyor. Muhalefet, geçtiğimiz ay Doha’da birleşme yolunda önemli bir adım atmış ve Suriye Muhalefet ve Devrimci Güçler Koalisyonu’nu oluşturmuştur. Doha’da kazanılan ivmenin korunması için bizlere önemli görevler düşüyor.”
Türkiye ile Arap Birliği arasında düzenli aralıklarla toplanan forumun 5. toplantısında taraflar arasında , güvenlik, ekonomi, kültür ve sosyal kalkınma gibi çeşitli alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi konuları müzakere ediliyor.