Erdoğan: Eğer TC Başbakanı eşini Çankaya’ya götüremiyorsa...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı eşini Çankaya’ya çıkaramıyorsa, Çankaya’ya götüremiyorsa, bakanları e...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin
Başbakanı eşini Çankaya’ya çıkaramıyorsa, Çankaya’ya götüremiyorsa,
bakanları eşleriyle beraber Çankaya’ya çıkamıyorsa, eşini
Çankaya’ya götüremiyorsa burada bir su kaçağı var demektir.
Demokrasi burada yara almış demektir” dedi.
Başbakan Erdoğan, Rixos Otel’de düzenlenen ’AK Parti İlçe
Başkanları ve İlçe Belediye Başkanları Toplantısı’nda yaptığı
konuşmada, demokratikleşme paketiyle ilgili çalışmaların
tamamlandığını belirterek, paketin redaksiyon çalışmalarının
yapıldığını, ay sonuna kadar bunu geniş bir basın toplantısıyla
açıklayacağını ifade etti. Paket ile çok daha yeni imkanlar
getireceklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Demokratikleşmenin veya
hak ve özgürlüklerin son noktası yoktur. Onun her zaman
güncellenmesi söz konusudur. Hayat hızla akıyor, şartlar süratli
olarak her zaman değişiyor. Öyleyse bu güncellemeleri yapmak
suretiyle de kazanılmış veya verilmesi gereken haklar neyse bu
hakları her yerde her zaman yöneticilerin vermesi gerekir. Biz buna
inanmış bir iktidarız. Şu anda da göreve geldiğimizden bu yana
yaptıklarımız var, yapmakta olduklarımız var, yapacaklarımız var.
Bunlara inanan bir iktidarız. Herkesin yaşam tarzının teminat
altında olduğunu bir kez daha gösterdik, gösteriyoruz ve
göstereceğiz. Ama özellikle de bu ülkede zulme uğrayan varsa yaşam
tarzı noktasında, benim başörtülü bacılarım olmuştur. En büyük
zulmü onlar görmüşlerdir. Onların eğitim öğretim özgürlüğünü kimler
engelledi. Onların kamusal alanda buraya giremezsin diye onların
önünü kesenler kimler oldu. Onlar bu ülkenin azınlığı mıydı,
çoğunluğu muydu. Nereye koyarsanız koyun. Engellendiler. Eğer
Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı eşini Çankaya’ya çıkaramıyorsa,
Çankaya’ya götüremiyorsa, bakanları eşleriyle beraber Çankaya’ya
çıkamıyorsa, eşini Çankaya’ya götüremiyorsa burada bir su kaçağı
var demektir. Demokrasi burada yara almış demektir. Temel hak ve
özgürlükler burada yara almış demektir. Bunları yaşadı mı bu ülke,
yaşadı. Şimdi böyle bir şey var mı, Yok. Buna bakmamız lazım” diye
konuştu.
“BALDIRAN ZEHRİ İÇTİK, TAŞI BÖĞRÜMÜZE BASTIK”
Üniversite kapılarında başörtüleri başlarından çekilip alınan
kızların olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, kızların hüngür hüngür
ağladığını belirterek, “Bunu nereye koyacaksınız” diye sordu.
Erdoğan, “Bu bir temel hak ve özgürlük değil miydi ama biz baldıran
zehri içtik, taşı böğrümüze bastık. İktidar olmamıza rağmen
ülkemizde gerginlik olmasın diye hep sabrettik, sabrettik ve
sabrettik. Ama biz bugüne kadar bir başı açık kardeşimize kalkıp da
‘sen niye böyle geziyorsun’ demedik. Böyle bir hakkımız bizim yok.
Hepsinin güvencesi biziz. Bizim bütün derdimiz başı açık, başı
kapalı, tüm kardeşlerimiz el ele dolaşsın, omuz omuza dolaşsın ve
işte AK Parti çatısı başörtülüsüyle başı açığıyla bunun en güzel
örneğini vermiştir. Bu partide böyle bir dert yok” dedi.
“KİM BOZUYORSA KAMU DÜZENİNİ BUNLAR ÇAPULCUDUR”
CHP’de otobüsten çarşaflı bayanları attıklarını gördüklerini dile
getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir taraftan geldi genel başkan rozet taktı, ertesi gün derdest
ettiler. Bunları geçen seçimlerde yaşadık. Niye, dürüst değiller,
sipariş üzere yapıyorlar. ’Acaba böyle yaparsak biraz daha fazla oy
gelmez mi’. Ya sizin bu noktada karakteriniz belli. Bu işin
geçmişinde var. Şimdi ben Taksim’deki olaylarda hani ’çapulcular’
dedim ya, gücendiler. En sonunda arkadaşlara dedim ki ’bir çalışma
yapın.’ Çalışmayı yaptırdık. Ayrıca tabi Türk Dil Kurumu’nun
sözlüğünde de çapulcunun anlamının ne olduğu zaten açıkça yazıyor.
’Kamu düzenini bozmaya yönelenler’ filan diye. Arkadaşlar
kütüphanede eski gazeteleri şöyle bir karıştırdılar. Çok enteresan,
Dersim olaylarında o zamanın Başbakanı, sene 1937, İnönü’nün
açıklamaları var. ’Çapulcuları derdest ettik’ diye. Kim o, hani bir
taraftan öldürüyorlar, bir taraftan da alıp götürüyorlar. Şu anda
ellerinde hepsinin çıkarılmış gazete sayfaları ve Tan gazetesinde
bunlar çıkmış. Gazetenin sahibi o zaman Ahmet Emin Yalman. Ahmet
Emin Yalman’ın da kim olduğunu biliyorsunuz. O da meşhurdur.
CHP’nin o da çok önemli bir aktörüdür. Yani adeta CHP’nin yarı
resmi yayın organıdır Tan gazetesi. Onda yazıyor. Vakti saati
geldiğinde inşallah parlamentoda veya bir başka yerde bunları gayet
açık, net belgeler olarak göstereceğiz. Hepsi şu anda elimde hazır.
Bunu İnönü söylemiş. O söylediğini bilmiyorlar bunlar tabii bana
yüklendiler. ’Çapulcu ifadesini niye kullandın’ diye. Ortada
sözlük, ’kamu düzenini bozan.’ Kim bozuyorsa kamu düzenini bunlar
çapulcudur. Kaldı ki Dersim’de normal vatandaşa ’çapulcu’ demek
suretiyle o insanlar öldürüldü. CHP o günden bugüne özür dilemedi.
Bugünkü genel başkanları da hala özür dilemiyor Dersimli olduğu
halde. Fakat ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başbakanı olarak bizim
bu işte taksiratımız olmadığı halde kalktık biz özür diledik, bunu
söyledik. İnsanımızın kendi değerleriyle, kendi diniyle, kendi
inancıyla, kültürüyle var olabileceğini, boynunu yere eğmeden,
kendini dışlanmış hissetmeden bu ülkede özgürce yaşayabileceğini
biz ispat ettik, teyit ediyoruz, teyit edeceğiz.”
“BİZ UZAYDAN GELMEDİK”
“Sandık milletin namusudur, bunu unutmayın. Bu namusa hep birlikte
sahip çıkacağız” diyen Başbakan Erdoğan, “Sandıktan çıkan irade
bizim için en önemli ölçüdür. Meydanlar değil, manşetler değil,
yangın yerine çevrilen, kırılan, dökülen sokaklar değil, altını
çizerek söylüyorum, sandıktır“ şeklinde konuştu.
30 büyükşehirde hedefin 30 olduğunu işaret eden Başbakan Erdoğan,
“Bütün ilçelerimizin çok yoğun çalışması gerekiyor. Çok büyük
gayret istiyoruz. Biz milletin içinden gelen bir kadroyuz. Biz
uzaydan gelmedik. O seçkinci kadrolar değiliz. Biz milletin
partisiyiz. Milletin istikamet çizdiği bir partiyiz. Dikkat
ederseniz biz yerel yönetimlerde sağladığımız başarıyı Türkiye
geneline taşıyan bir partiyiz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından partiye yeni katılan
üyelere rozetlerini taktı.