Erdoğan desteksiz atıyor iddiası
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'de desteksiz açıklamalarda bulunmaya devam ettiğini ileri sürdü.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ''Çok acıdır; sayın
Başbakan,genellikle zengin sofralarında içini döken başbakan
manzarası çiziyor. Yoksul halkın iktidara getirdiği Erdoğan, ABD'de
zengin sofralarında CHP'yi şikayet ediyor'' dedi. Koç,
Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, DİE'nin açıkladığı
enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açıklanan
rakamların gerçeği yansıtmadığını savunan Koç, enflasyonda iddia
edilen düşmenin sokağa yansımadığını söyledi. Türkiye'nin, 1990'lı
yıllardaki Arjantin ve Brezilya örneğine benzer bir durum
yaşandığını öne süren Koç, açıklanan enflasyon rakamlarının köylü
için hiçbir geçerliliği bulunmadığını, onlar için enflasyonun
''yüzde 30 olduğunu'' ifade etti. Öte yandan, izafi kiranın
enflasyon sepetinden çıkarılması sonucu, endeks içinde kiranın
ağırlığının düştüğünü belirten Haluk Koç, ''Oysa ortalama kira
artışı, enflasyondaki artışın son iki yıldır 3-4 katı
büyüklüğündedir. Özellikle büyük kentlerde ev kiralarının ortalama
artış oranı, son iki yıldır yıllık bazda yüzde 40'ı aşmış
bulunmaktadır'' dedi. Haluk Koç, enflasyonun düştüğü iddia edilen
bir ortamda istihdamı yaratan bir büyüme de yaşanmadığını ifade
etti. AK Parti iktidarında, kamu borçlarının, kriz yılları hariç
''hiçbir dönemde görülmeyen'' oranda, yaklaşık 90 milyar dolar
arttığını kaydeden Koç, dış ticaret açığının ve cari işlemler
açığınında rekor düzeylere çıktığını dile getirdi. Büyümenin
istihdam yaratmadığını söyleyen Haluk Koç, şöyle dedi: ''Bu
sonuçları yaşamak, aslında çok da sürpriz görülmemelidir. Başta
Arjantin ve Brezilya olmak üzere 1990'lı yıllarda Latin Amerika
ülkeleri de enflasyonu papağan gibi 'bakın nasıl düşürdük'
övünmeleri arasında, benzer şekilde yaşamıştır. Ama bu gelişmeler
bu ülkelerde üretim artışına, istihdam artışına, kalıcı makro
istikrara yol açmamış, aksine gelir dağılımının bozulması,
yoksulluğun artması gibi sonuçları beraberinde getirmiştir.''
-''GÖZDAĞI NİTELİĞİNDE BİR GENELGE...''- Haluk Koç, Adalet
Bakanlığı'nın yayınladığı son genelgeye değinirken, ''gözdağı
niteliğinde genelge'' nitelendirmesini yaptı. Adalet Bakanı Cemil
Çiçek'in, ''gerçekdışı rapor'' gerekçesiyle tüm izinleri durduğunu
ifade eden Koç, ''Eleştirilerin içinden çıkamayan, bunlarla baş
edemeyen sayın Bakan, ilkel tepkiler vermeye başladı. Bakan, gerçek
dışı rapor suçlamasıyla bütün yargı camiasını suçluyor. Bunu kabul
etmek mümkün değil. Sayın Bakan, böyle yaparak, bir duyarlılığı
sergileyenlerle hesaplaşmayı düşünüyorsa çok yanılıyor'' diye
konuştu. -''DESTEKSİZ AÇIKLAMA'' İDDİASI...- CHP Grup Başkanvekili
Koç, Başbakan Erdoğan'ın, ABD'de ''desteksizaçıklamalarda bulunmaya
devam ettiğini'' ileri sürdü. Koç, sözlerine şöyle devam etti:
''Bir iktidar düşünün, kendisine IMF ile vardıkları anlaşmanın 1.
gözden geçirme aşaması için 'Şu şu yasaları çıkaracaksınız'
deniliyor.Hükümet olarak, 359 kişilik bir gruba sahip bir iktidar
partisi olarak, son ana kadar Meclis'e bir çalışma programı
sunamıyorlar. Meclis her gün 14.00-23.00 ya da bazı günler
11.00-23.00 saatleri arası çalışıyor, yani tam mesai yapıyor. Son
üç ay çoğu zaman hafta sonları dahil çalışıyor. Son 3 günde,
demokrasiyi hızlı trene bindirecek İçtüzük değişikliğini de
yapıyorlar. 24 yasayı, 'el kaldır, el indir' şeklinde çıkarıyorlar.
Sosyal Güvenlik Yasası'nı çıkaramadıkları için sayın Başbakan
ABD'de, CHP'yi suçluyor. 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' demek
geliyor insanın içinden...'' Başbakanın her ABD ziyaretinde, CHP
olarak ''tetikte olduklarını'' ifade eden Koç, şöyle konuştu:
''Çünkü ABD'ye giderken, havada ya da ABD kara parçası üzerinde
Sayın Başbakana genellikle bir şey oluyor. 'Ah CHP', 'CHP
yüzünden', 'Zaten CHP bizim elimizi kolumuzu bağlıyor' gibi
açıklamalar yapıyor. Çok acıdır, Sayın Başbakan, genellikle zengin
sofralarında içini döken başbakan manzarası çiziyor. Yoksul halkın
iktidara getirdiği Erdoğan, ABD'de zengin sofralarında CHP'yi
şikayet ediyor. Sayın Başbakana hatırlatıyoruz. ABD'de de bulunsa,
bir kıtadan bir kıtaya uçarken havada da bulunsa, Türkiye'de de
bulunsa şunu altını çizerek hatırlatıyoruz; Türkiye'yi daha da
yoksullaştıracak, ekonomide ve dış politikada sınırsız, sorumsuz
teslimiyete götürecek adımları, bilin ki CHP size bundan sonra da
attırmayacaktır. Siyasi hesabınızı buna göre yapın. İstersen
dünyayı dolaş, şikayetlerine istediğin yerde devam et. TBMM,
IMF'nin verdiği ev ödevlerine CHP'nin destek vereceği bir çalışma
alanı olmayacaktır. Sayın Başbakan, bu böyle biline.''
-''TARTIŞMASI BİLE ABES''- CHP Grup Başkanvekili Koç, Başbakanın,
''türbanın vakıf üniversitelerinde serbest olmasına'' ilişkin
önerisiyle ilgili soruyu yanıtlarken, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin
çıkardığı yasalar, anayasa, Türkiye'deki üniversiteler, çalışma
koşullarını düzenleyen 2547 sayılı yasa, yüksek yargı organı
kararları tüm Türkiye'yi bağlayan; Türkiye'deki bu sürecin içindeki
tüm kurumları bağlayan yasalardır. Başbakan, bu konuda ciddi hukuk
danışması alsaydı bence daha uygun olurdu. Başbakan havadayken
böyle ilginç önerilerde buluyor. Bunun geçerliliği yoktur,
karşılığı yoktur, tartışması bile abestir'' dedi. Koç, Başbakan
Erdoğan'ın, ''Türkiye'de dekolte giyenlerle ilgili yasa çıkarıyor
muyuz?'' sözlerinin anımsatılması üzerine de şunları söyledi:
''Başbakan, sık sık yurtdışında bulunuyor. Ne kadar yurtdışında
bulundu, ne kadar yurtiçinde bulundu, onu hesaplamak gerekiyor.
Tabii yurtdışında gördükleri ile Türkiye'de gördüklerini de
karıştırmış olabilir. Sayın Başbakanda fikir uçuşmaları devam
ediyor. Başbakan, aldığı radikal siyasi kimliği henüz, 'değiştim'
diyerek birtakım noktalara çekebilmiş değil. Sayın Başbakanı biraz
zorladığınızda hemen sinirlenir ve bu tür fikir uçuşmaları ortaya
koyar. Dekolte sözünün hiçbir mantığı var mı? Bir başbakana
yakışıyor mu bu sözler. Bir başbakanın söylediklerinin ciddi olması
gerektiği temelinden hareket edilirse 'Bu sözler ciddiyetle
bağdaşmıyor' dersiniz, cevap vermezsiniz. Başbakan, geldiği radikal
kültür ile şu andaki konumu arasında hala bocalayan, bu kimlik
çatışmasını her fırsatta söyledikleriyle ortaya koyan bir manzara
sergiliyor.'' -LONDRA'DAKİ SALDIRILAR- Haluk Koç, Londra'daki
saldırıların son derece üzücü olduğunu ifade etti. Ancak gerçekleri
görmek gerektiğini belirten Koç, şöyle dedi: ''Tehdit unsuru olarak
bölgelere savaş açarak, küresel terörün önüne geçilemeyeceği çok
açık. Bunun tek çözümü, dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliğini
giderecek, dünyaya sosyal demokrasi önerecek bir programın devreye
sokulması. Bu şekildeki gelişmişlik farkları, dünyadaki küresel
terörün çıkış noktaları arasında yer alıyor. Dünyadaki haksız,
hukuksuz işgaller, sömürge savaşları da mazlum toplumların
tepkisini kabartıyor. Ama terörü hiç kimsenin mücadele yöntemi
olarak benimsememesi gerektiğini, bunun, bir çıkmaz yol olduğunu
her fırsatta söylüyoruz. Küresel terörle mücadele etmek için
dünyada küreselleşmenin getirdiği olumsuz gelir dağılımının
giderilmesine yönelik çözümler aranması şartı var. Olayı bu
boyutuyla da görmek lazım.''