Erdoğan Demirel'e cevap verdi
Abone olErdoğan, "Yorumlar AK Parti'nin aldığı sonuçlara gölge düşürmek için yapılıyor" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel
seçimlere katılımın az olduğuna ilişkin yorumların, AK Parti'nin
aldığı sonuçlara gölge düşürme amacını taşıdığını söyledi.
Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısındaki konuşmasında,
millete ve ülkenin geleceğine karşı sorumluluklarının büyük
olduğunu ve AK Parti'ye verilen her oyla görev ve sorumluluklarının
her geçen gün biraz daha ağırlaştığını belirtti.
AK Parti olarak milletin gerek 3 Kasım'da gerekse 28 Mart'ta
göstermiş olduğu inanç ve güvene müteşekkir olduklarını ifade eden
Erdoğan, insanların yüzünü güldürecek icraatlara devam ederek ve
Türkiye'nin büyük gelecek hedeflerine sonuna kadar sadık kalarak
ülkeye borçlarını ödeyeceklerini bildirdi. Erdoğan, belediye
başkanlarının heyecanlarını hiç yitirmemelerini ve bu idealden asla
uzaklaşmamalarını isterken, ''Türkiye'nin hangi köşesinde olursa
olsun her belediye başkanımız, bu milletin ihtiyaçlarına ilk koşan
kişi olmak zorundadır'' dedi.
AK Parti'nin siyaset felsefesine göre, hizmetin adresinin parti
kadroları, ama her türlü başarının kurucu unsuru ve sahibinin
millet olduğunu belirten Erdoğan, ''AK Parti, bu şuurun özetidir''
diye konuştu.
''BU ÜLKE DEMOKRASİYİ SEVİYOR''
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bilinsin ki, biz izlediğimiz siyasete millet siyaseti derken,
siyasete yeni bir jargon ekleme kaygısıyla ve niyetiyle hareket
etmiyoruz. Biz siyasetimize millet siyaseti derken, bu topraklarda
yaşayan gönlü zengin insanlara çok yakışacak bir demokrasi tarifi
ortaya koyuyoruz. Bu tarifin ilhamını, bu yüce Meclis duvarlarında
ifadesini bulan şu değişmez kriterden alıyoruz: (Egemenlik
kayıtsız, şartsız milletindir).''
Başbakan Erdoğan, 28 mart seçimlerinin, ''Bu ülke demokrasiyi
seviyor'' gerçeğini tartışılmaz hale getirdiğini de belirtti.
''En zor zamanlarda bu millet sandığa gitme ve hakkıyla seçim yapma
yeteneğini göstermiştir. Sandık, seçim ve bütün kurallarıyla ve
kurumlarıyla demokrasi, bu milletin bünyesinin esaslarındandır''
diyen Erdoğan, bazı yorumcuların seçim sonuçlarına ilişkin
yorumlarını eleştirdi.
''KİMSE BAŞARIYA GÖLGE DÜŞÜRMEYE KALKMASIN''
Bazı yorumcuların, ''Bu seçimlerde katılım şu kadar düşmüştür.
Kimisi şu partiyi sevmediği için gelmemiştir, kimisi artık bu
işlerden bıkmıştır'' gibi değerlendirmelerde bulunduklarını
anımsatan AK Parti Lideri Erdoğan, şunları söyledi:
''Kendimizi aldatmayalım. Kimse başarışa gölge düşürmeye
kalkmasın. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de demokrasinin en
yaşanılır olduğu ülkelerde de baktığınız zaman seçime katılma
oranlarının bırakın yüzde 70'leri, yüzde 60'larda, yüzde 55'lerde
olduğunu görürsünüz. Acaba bunu neyle izah edeceksiniz? Oraya
getireceğiniz, oraya yakıştıracağınız izahını niye bu millete layık
görmüyorsunuz? ''
''SİZ YÜZDE 100 KATILIMLA MI BİRİNCİ
ÇIKMIŞTINIZ?''
Bu türden değerlendirmelerin, Ak Parti'nin aldığı sonuca veya yerel
seçimlerin neticelerine gölge düşürme gayretinden başka bir şey
olmadığını savunan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kaldı ki, siyasette çok tecrübeli olduğuna inandığımız bazı
geçmiş siyasetçiler de bunu bu şekilde tanımlama gayreti içerisine
giriyorlar. Acaba kendileri de bu ülkede sandıktan birinci parti
olarak çıktıkları zamanlarda yüzde 100 katılımla mı sandıktan
birinci parti olarak çıkmışlardır?
Lütfen demokrasideki bu katılımcılığın özgürlük anlayışına kimse
gölge düşürmeye kalkmasın. Bununla da kimse ne kendini ne de
toplumu kandırma gayreti içine girmesin.
Halkımız artık bunları yutmuyor. Halkımız ister sandığa gider,
ister gitmez. Bu onun en tabii hürriyetidir. Kimse dünyada
demokratik ülkelerde kalkıp da sandığa gitmeyene (niye sandığa
gitmedin?) deme hakkına sahip değildir, ister gider, ister
gitmez; o da onun özgürlüğüdür; gitmiyorsa orada da bir niyeti
vardır, gidiyorsa zaten niyetini ortaya çok açıkça
koymaktadır.''
''TEORİYLE PRATİĞİN FARKI''
Bu ülkenin insanlarının, dünyada pek az millete nasip olacak bir
siyasi olgunluğa ve bilgiye sahip olduğunu belirten Erdoğan, seçim
sonuçları üzerinde çalışmalar yapacak sosyal ve siyasal
bilimcilerin, bu ülkenin demokrasi kültürünü nasıl içselleştirmiş
bulunduğuna ilişkin çok önemli ve kayda değer bilgilere
ulaşacaklarına emin olduğunu bildirdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bundan sonra bizim de öğreneceğimiz çok şey olduğuna göre onların
da öğreneceği çok şeyler vardır, bunu da bilmelerini istiyorum.
Biz olayı sadece teori bazında yaşamıyoruz, teoriyle pratiği
birleştirmek suretiyle yaşıyoruz. Sadece olayı teori bazında
yaşayanların da bir şeyler öğrenmeleri lazım. Seçim teori değildir
sadece, aynı zamanda da pratiktir.''
Birçok araştırma grupları ve şirketlerinin, ''bugüne kadar şöyle
isabet etmiş, böyle isabet etmiş'' şeklindeki değerlendirmelerine
de dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
''Hepsinin ne kadar isabet ettiğini bu seçimlerde çok açık ve net
bir şekilde gördük. Niye? Bunlar sokağın dilini bilmiyorlar,
sokağın diliyle, halkın diliyle konuşmuyorlar. Bu bakımdan en büyük
seçim araştırmasını 28 Mart'ta yaptık, halkımız orada kesin
neticeyi ortaya koydu. Bunun üzerinde de kimsenin spekülasyon
yapmaya hakkı yoktur.
Umuyorum ki, bu ülkenin insanlarına eksiksiz bir demokrasinin
nimetlerini çok gören kimi siyasiler, bu seçim vesilesiyle nasıl
bir yanılma, gaflet içerisinde olduklarını da inşallah
anlamışlardır.''
Erdoğan, 28 Mart seçimlerinin çok yönlü sonuçlarıyla birlikte
demokrasi tarihinin kavşak noktalarından biri olacağına ve bu
milletin yönetime doğrudan katılma konusundaki engin yeteneğinin
artık görmeyen gözlerce de görüleceğine inandığını söyledi.
Açılan bu yeni demokrasi tablosunu çok önemsediğini ve bütün AK
Partililerden, sandıklarda hayat bulan demokrasi ruhuna sonuna
kadar sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, ''Bu ruh, Türkiye'yi
aydınlığa ve muasır medeniyet seviyesinin üstüne taşıyacak olan
ruhtur'' dedi.
Erdoğan, millete ve milletin özünde sahip olduğu değerlere her
zaman samimiyetle inandıklarını, bundan sonra da inanmaya devam
edeceklerini ifade ederken, ''Türkiye'nin geleceğine dair en büyük
güvencemiz de bu milletin en zor şartlar altında bile asla
kaybolmayan gücü ve dirayetidir'' görüşünü dile getirdi.