Erdoğan, CHP'ye yüklendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin 8.5 milyar dolarlık krediyi 4 yıl ödemesiz, 10 yıl vadeyle vermeyi kabul ettiğini ve anlaşmanın imzalandığını hatırlatarak, ''Muhalefet partisi bu paraya, 'Irak'a gidişin bir bedeli' diyor. Şimdi merak ediyorum, gitmeyişimizin bedeli ne, bir de onu açıklasın'' dedi. Başbakan Erdoğan, Ataköy Köprülü Kavşağı'nın açılışında yaptığı konuşmada, ''At binenin kılıç kuşananın'' sözünü anımsatarak, nasıl bir Türkiye devraldıklarının herkes tarafından bilindiğini söyledi. Sadece 2003'te ödenmesi gereken faiz miktarının 63.5 katrilyon lira olduğunu vurgulayan Erdoğan, bazılarının çıkıp ''Biz bu faizi ödemeyeceğiz'' dediklerini kaydetti. ''Neyi ödemeyeceksiniz... Dünyaya çıkamazsınız. Hiçbir kapıdan sokmazlar seni'' diye konuşan Erdoğan, devlet yönetiminin bir ciddiyeti bulunduğunu ifade etti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Şu anda ABD, 8.5 milyar dolarlık krediyi 4 yıl ödemesiz, 10 yıl vadeyle vermeyi kabul etti. Muhalefet partisi bu paraya, 'Irak'a gidişin bir bedeli' diyor. Şimdi merak ediyorum, gitmeyişimizin bedeli ne, bir de onu açıklasın. Muhalefet yapmak için muhalefet yapılmaz. Nerede durduğunuzu, hangi görevlerle bölgede görevli olduğunuzu bilmelisiniz. Dünyadaki gelişmeler eğer sizi bir dışlarsa tamamen bitmiş, tükenmiş olursunuz. Türkiye hiçbir zaman Ortadoğu'da duyarsız, ilgisiz kalamaz. Türkiye Ortadoğu'da belirleyici bir güçtür, bir unsurdur. Tarih boyunca olduğu gibi...'' Başbakan Erdoğan, bağımsızlık konusunda kimsenin kendileriyle yarışamayacağını belirterek, ''Arkadan nal toplarsınız nal... Biz onların geçmişte neler yaptığını çok iyi biliriz'' dedi. İstiklal Marşı'nın içerisinde çizilmiş olan o ruhu hücrelerine kadar sindirmiş olan bir anlayışın temsilcileri olduklarını anlatan Erdoğan, bunun böyle bilinmesini istedi. Erdoğan, ''hortumcuların hortumu'' kesilmeye başlayınca feryatların yükseldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Bilesiniz ki, farklı yerlerden çıkan bazı sesler var ya, onlar da değişik türden hortumcudur. Sıra onlara da geleceği için onlar da ses çıkarıyor. Samimi değiller. Samimi olsalar, şu gidişi el birliğiyle desteklemeleri lazım. Her şey çok açık ve net olmasına rağmen belli bedeller karşılığında fikrini, düşüncesini satanlar çıkıyor.''