Erdoğan CHP'nin sattığı camileri açıkladı
Abone ol"CHP'nin tarihiyle gurur duyuyorum" diyen Kılıçdaroğlu'na Başbakan Erdoğan, ana muhalefetin geçmişini anlatarak cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, tek parti döneminde kapatılan,
satılan, eğlence mekanına çevrilen camilerle ilgili belgeleri
kürsüden tek tek okudu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın hedefinde
"geçmişiyle yüzleşemeyenlerin seviye kaybettiğini
görüyoruz" dediği CHP vardı. CHP'nin geçmişine sahip çıkan
Kılıçdaroğlu'nun karşısına Erdoğan, bu kez resmi evraklarla çıktı.
"Sayın Kılıçdaroğlu
Erdoğan, camilerin kapatılması, müzeye, depoya çevrilmesi,
metruk halde bırakılarak ahırlara dönüşmesi ve bu değişim ile
dönüşümün 19 Kasım 1935'te çıkarılan bir yasayla başladığını ifade
ederek, elindeki 9 belgeyi açıkladı:
''Belge 1: Camilerin satışını mümkün hale getiren
yasa–Resmi Gazete. Çıkarılan kanunda şu ifade var: -Sayın
Kılıçdaroğlu belge konuşuyor- Tasnif harici cami ve mescitler
ulusal mevzuata göre kendilerinden başkaca istifade edilmek üzere
kapatılır. Bu kanunun çıkmasının ardından, Türkiye'nin hemen her
vilayetinde, her kasabasında, camiler kapatılmaya başlanıyor.
Bakın, nerede ne kadar caminin kapatıldığı, satıldığı, farklı
amaçlar için kullanıldığını gösteren bir cetvel var.
Belge 2: Cetvel. 1926-1950 arasında 513 cami
satılıyor. 327 cami arsası ki bunların da çoğunun üzerinde cami
var, bunlar da satılıyor. Bin 70 mescit satılıyor. Bunlarla
birlikte, kilise, manastır, türbe, mezarlık, imaret, darüşşifa ve
benzeri çok sayıda
Belge 3: Bakanlar Kurulu kararı. Sivas'taki Ulu
Caminin, bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek
şartıyla, devlet müzesi yapılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na
tahsisi; adı geçen bakanlığın isteği üzerine Bakanlar Kurulunca 9
Mart 1948 tarihinde kararlaştırılmıştır. İmza, Cumhurbaşkanı İsmet
İnönü.''
KILAVUZUNU DEĞİŞTİR
Başbakan Erdoğan, elindeki dosyayı göstererek, ''Bu dosya içinde,
camilerin amaçları dışında kullanmak üzere satışına karar veren çok
sayıda Bakanlar Kurulu kararı var. Belge, ben bunlarla konuşuyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu, sen neyle konuşuyorsun, kılavuzu değiştir
kılavuzu. Bu yanlış kılavuzlarla akıbetin iyi değil. CHP'ye gönül
veren kardeşlerime de sesleniyorum: İnanıyorum ki sizin mayanız
sağlam ama önünüzdeki genel başkan sıkıntılı'' dedi.
Satılan camilerin müze, müze deposu, kışla, askeriye deposu, Toprak
Mahsulleri Ofisi ve
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Belge 4: Vakıflar Umum Müdürlüğü'nden Tekirdağ
Valiliği'ne. Satılmasına vekiller heyetince -yani Bakanlar
Kurulunca- karar verilip tebliğ edilmiş ve edilecek olan cami ve
mescitlerin satış ilanlarının mevkii, mahalle ve sokak ve vakfı adı
tasrih edilmek sureti ile harap vakıf bina şeklinde
neşrettirilmesi, cami, mescit yeri denilmemesi saygı ile rica
olunur. Görüyorsunuz, bunlar millet uyanmasın diye yapılıyor. Çünkü
millet uyansa CHP'nin akıbeti tehlikeli olacak. 17 Ocak 1938.
Belge 5: Vakıflar Genel Müdürlüğü, Başbakanlığa
önemli ve acele notuyla bir yazı gönderiyor. Yazıda aynen şu
ifadeler var:
Tarihi ve mimari bakımdan çok değerli olan Üsküdar'da Atik Valide
Camii ve müştemilatından Atik Valide Tekkesi ile Çinili'deki Efgan
Tekkesi, Milli Müdafa Mükellefiyeti Kanunu hilafına, vakıflar
müdürlüğüne haber verilmeksizin işgal edilmiş ve yapılan teşebbüs
sonunda yalnız Efgan Tekkesi'nin havuzlu odası boşaltılarak içinde
hayvan bağlı bulunan Atik Valide Tekkesi odalarının işgaline devam
edilmekte bulunmuştur. Bu eserler ve Efgan Tekkesi'nin havuzu
emsalsiz ince ve kıymetli yadigarlardır. Bunca tebligata karşı vuku
bulan bu gibi tecavüzler şüphesiz ki layıksız ve acıklıdır.
Üsküdar'da bir kaç hayvan alacak kiralık bina bulmak zor bir şey
değildir. Cumhuriyet tarihinde yanıklı iz bırakacak olan bu gibi
hallere son verilmesinin icabedenlere tebliğine müsaade
buyrulmasını önemle arz ve rica ederim. Vakıflar Umum Müdürü.
Evet. İşte, buna benzer çok sayıda hadise, bu yazıda da ifade
edildiği gibi, Cumhuriyet idaresi tarihinde maalesef yanıklı iz
bırakmıştır.
Bir başka Belge: Karacabey Kasabasından bir vatandaş, Vakıflar
Genel Müdürlüğü'ne dilekçe yazıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü de bu
dilekçeyi Başbakanlığa gönderiyor. Tarih, 27 Eylül 1941. Karacabey
Kasabası halkından Behçet Öner tarafından gönderilen tel yazıda,
kazada mevcut camilerin tamamen ciheti askeriyece işgal
edildiğinden bahisle, ramazanda cemaatle namaz kılınmak üzere
cemaati çok olan Ulu Camii'nin tahliyesi istirham edilmektedir.
Evet. Karacabey'de Ramazan'da namaz kılacak yer kalmıyor ve
vatandaş, bir tane olsun caminin tahliye edilmesini istiyor. Ona da
müsaade etmiyorlar. İkinci Dünya Savaşı'nı bahane edip, camileri
askeri amaçlarla kullanan dönemin Hükümeti, camilere gereken
hürmeti göstermediği gibi, buraları tahrip ederek tarihi eserlere
de çok ciddi şekillerde zarar veriyor.''
KILIÇDAROĞLU'NUN BUNDAN HABERİ YOK
Başbakan Erdoğan, 7. belgeyi de şöyle açıkladı:
''Belge 7: Gaziantep'teki Selim Efendi Camii, ne
olmuş biliyor musunuz? Ama Kılıçdaroğlu'nun bundan haberi yok.
Cumhuriyet Halk Partisi'ne satılmış. Çok manidar. CHP burayı
teşkilat binası olarak kullanıyor. Buyurun belge burada.
Belge 8: Edremit'teki Yıldırım Camii, üzerine
halkevi yapılmak üzere CHP'ye satılıyor. 300 lira bedel mukabilinde
CHP'ye satılıyor. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunlardan haberi
yoktur. Çünkü kılavuzları başka şeylerle uğraşıyor. Kendisi,
'geceleri dikkatli geçirin' diyor ama geçirmiyorlar.
Belge 9: Osmangazi İlçesi, Tophane Mahallesindeki
cami, bando ve muhafız birliğine teslim ediliyor. O döneme ait,
yüzlerce gazete kupüründen biri: 20 Nisan 1936. Gazetenin adını da
vereceğim, Cumhuriyet Gazetesi. Nasıl? 'Bu ne insafsızlık.
Seferihisar'da tarihi bir cami ahır yapılmış.'