Erdoğan: CHP kabak tadı verdi.
Abone olCHP'nin sokaklara çıkma tehdidi ve parti kurmaylarının gerilim beyanlarına Başbakan Erdoğan sert cevap verdi. Erdoğan ayrıca çiftçiye tarımsal kredi müjdesi verdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM
Genel Kurulu çalışmalarına katılmama kararı alan CHP'yi hazımsızlık
içinde olmakla suçlayarak, "Boşaltırsanız boşaltın. 6 kişiyle
durduğunuz gibi hiç gelmediğiniz günler de bizim için saygındır.
Sizin katılmamanız bu parlamentonun çalışmalarını durdurmaz" dedi.
Türkiye'nin gündemi ne olursa olsun, CHP'nin kendince Türkiye'nin
sinir uçlarına dokunarak gerilim meydana getirdiğini ve suyun
üstünde kalarak batmamaya çalıştığını dile getiren Erdoğan, "Artık
bu yöntemler kabak tadı verdi. Milletimiz sizi gerilim yaratmak
için Meclis'e göndermedi. Siyasi istismar malzemesi yapılan
Cumhuriyetin, kazanımları gibi, hassasiyetleri en az herkes kadar,
hatta hükümet sorumluluğuyla herkesten daha fazla biz sahibiz"
tepkisini gösterdi. Erdoğan, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu (MKYK) toplantısına ara verildiği sırada, kameraların
karşısına geçerek gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. CHP'nin
TBMM İç Tüzüğü'nde yapılan değişiklik nedeniyle Genel Kurul
çalışmalarına katılmama kararına sert tepki gösteren Başbakan
Erdoğan, ana muhalefetin Meclis'in çalışma temposuna ayak
uyduramadığını bildirdi. CHP'nin gereksiz, ülkenin ve halkın
yararına hizmet etmeyen bir hırçınlık sergilediğini dile getiren
Erdoğan, "Anlamsız bir hazımsızlık içindeler. Bu hırçınlığın sebebi
acaba nedir, neden hazımsızlık çekmeye başladılar. Bizim için
anlaşılması zor bir ruh hali bu. Akla tek bir ihtimal geliyor ki,
yasama tatili dolayısıyla milletvekilleri memleketlerine
gidecekler. Halka dönemin hesabını verecekler. Gidecekleri her
yerde 'ne yaptınız' sorularına muhatap olacaklar. Galiba CHP
halkla, yani kendi gerçeğiyle yüzleşmekten korkuyor. Türkiye'nin
gündemi ne olursa olsun, CHP kendince Türkiye'nin sinir uçlarına
dokunarak, gerilim meydana getirerek, suyun üstünde kalmaya,
batmamaya çalışıyor" diye konuştu. "CHP KABAK TADI VERDİ" Siyasette
daha önce bu tür verimsiz yöntemlerin defalarca denendiğini, halk
nezrinde bıktırıcı bir şekilde kabak tadı vermiş yanlış yöntemler
olduğunu ifade eden Erdoğan, medeni dünyada gerilimin kimseye
faydası olmadığını söyledi. Ana muhalefet partisi CHP'nin siyasi
üretimsizliğini, halktan kopuşunu bu tür demode yöntemlerle
bastırmaya çalıştığının altını çizen Erdoğan, bu yolun çıkmaz bir
sokak olduğunu ve mesafe alamayacaklarını bildirdi. Siyaset
üretemeyince gerilim üretmenin, topluma yapılacak en büyük
haksızlık olduğunu ifade eden Erdoğan, geçmişte karamsarlık
tohumları ekenlerden, milletin çok çektiğini söyledi. Hükümet
olarak bu zararları telafi etmeye çalıştıklarını belirten Erdoğan,
"Bu ülkeye gerilimin, kavganın getireceği zerre kadar fayda yoktur.
Her kim, bu haksızlığı yaparsa onu milletimiz geçmişte olduğu gibi
bağışlamayacaktır" şeklinde konuştu. "Muhaliflerimiz bizim
hasımlarımız değil hısımlarımızdır" diyen Başbakan Erdoğan,
muhalefetin demokratik olgunluk içinde hareket etmesini
beklediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, Türkiye siyasetinde
muhalefete doğru bir öneri getirdiği zaman teşekkür etme geleneği
olmadığı halde, hükümetin ilk günden beri en ufak katkıda bile
muhalefete teşekkür ettiğini hatırlattı. Türkiye'nin huzur ve
kalkınmanın heyecanını yaşarken hazımsızlık yapıldığını belirten
Erdoğan, CHP'ye yönelik tepkisini şöyle dile getirdi: "Siyasi
istismar malzemesi yapılan Cumhuriyetin kazanımları gibi,
hassasiyetleri en az herkes kadar, hatta hükümet sorumluluğuyla
herkesten daha fazla biz sahibiz. Türkiye'yi geri götürecek zararlı
her türlü girişim kale gibi millet iradesini temsil eden AK
Parti'yi karşısında bulur. Cumhuriyetimizin kazanımları aziz
milletimizin emanetidir. Her iktidar bunları gözü gibi korumak
mecburiyetindedir. Biz bu ülke ve millet için siyaset ve çözüm
üretiyoruz. Bu süreç engellenebilir bir süreç değildir. CHP halka
giderken söyleyeceği bir şey olmadığı için 'Ben Meclis'i terk
ettim' demek istiyor. Millet sizleri gerilim üretmek için, kavga
için Meclis'e gönderdi. Millet hepimizi iktidarıyla muhalefetiyle
hizmet üretsin diye Meclis'e gönderdi. Millet iradesinin temsil
edildiği Meclis çalışmaları engellenecek bir kurum değildir. Yüce
Meclis'in saygınlığına ve milletin hizmet beklentisine gölge
düşürecek hiçbir girişim kabul edilemez. Söyleyecek sözün varsa
söylersin, önerin varsa getirirsin. Kimse söyleyecek sözü olmadığı
için legal süreci, sistemin işleyişini sabote etme hakkına sahip
değildir. Üstelik bunu yaparken sokakları tahrik etmeye çalışmak
siyaset ve demokrasi bilinciyle bağdaşmaz, bağdaşamaz. Dünyada
sokakların tahrik edildiği çeşitli yerlere bakın, orada hukuk,
demokrasi, insan hakları, millet iradesi ve cumhuriyet var mı? Yok.
Peki ne var? Şiddet, kuralsızlık, kargaşa, kaos ve başıbozukluk
var." "PARLAMENTOYU BOŞALTIRSAN BOŞALT" TBMM İç Tüzüğü'ne "temel
yasa" kavramının 1996 yılında girdiğini, çeşitli değişikliklerle
2001 yılına kadar işletildiğini hatırlatan Erdoğan, AK Parti'nin
daha önceki düzenlemeleri iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin
gerekçeli kararlarını dikkate alan hukuki bir düzenleme olduğunu
söyledi. Toplumun tamamın ilgilendiren Bankalar Kanunu, Belediyeler
Kanunu ve Sosyal Güvenlik Kanunu gibi yıllardır ülke gündeminde
olan düzenlemelerin görüşülmesi sürecinde muhalefetin inatlaştığını
ve yanlış bir yolu seçtiğini ifade eden Erdoğan, "1996'da Meclis'i
terk etmeyen muhalefete ne oldu ki, bugün Anayasa Mahkemesi'nin
gerekçelerini göz önünde tutarak hazırlanan yasayı kabul
etmemektedir. Tartışmaların konusu ne olursa olsun, Cumhuriyetin
kazanımlarından geriye gitmek diye formüle edilen ve sakız gibi
çiğnenen iddialar asılsızdır, iftiradır. Cumhuriyetin kazanımları
bir siyasi partinin gerilim üretme stratejisinin, kaprislerinin,
kendini millet iradesinin üstünde görme tutumunun ve siyasi
çıkarlarının malzemesi olamaz. Cumhuriyetin kazanımları bu basit
tavırlara indirgenemeyecek kadar büyük ve değerlidir. AK Parti
olarak bize atılmaya çalışılan çoğulculuğu engelleme iftirasını
şiddetle reddediyorum. Bizim karşı olduğumuz Meclis'i çalışamaz
hale getiren girişimlerdir. Parlamento içinde azınlıkta olanların
sayısal olarak çoğunlukta olanlara tahakkümüne de eyvallah
diyemeyiz. Millet yoksa hesabını sorar. Kusura bakmasınlar. Asılsız
iddiaları sahiplerine iade ediyorum. 'Parlamentoyu boşaltırız'
diyorlar. Boşaltırsanız, boşaltırsınız. Parlamentonun kapısı
kimseye kapalı değil. 6 kişiyle durduğunuz gibi hiç gelmediğiniz
günler de bizim için saygındır. Biz ona da saygı duyuyoruz. Siz
katılmadınız diye bu parlamentonun çalışmalarını durduramayız.
Meclis çalışmaya devam edecek" açıklamasında bulundu. ÇİFTÇİYE
MÜDJDE Esnafa verilen kredi faizlerini yüzde 16.5'e düşürmüştük.
Çiftçiye de bir müjde vermek istiyorum. Bazılarının bile hayalini
kuramadığı seviyeyi geride bıraktık. Ziraat Bankası'nın önceki gün
2005 yılı itibariyle çiftçiye verdiği kredi toplamı 1 katrilyon 962
trilyon Türk lirası olmuştur. 127 trilyon bugün ise 2 katrilyonluk
bir kredi kullandırılmıştır. Kredi faizlerini daha aşağı çekiyoruz.
4 Temmuz 2005 tarihinden itibaren tarımsal kredi faiz oranlarını
Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 8 ile 15 arasına çekmiş
bulunuyoruz. Herkese hayırlı uğurlu olsun diyoruz.