Erdoğan 'by by' deyince kanı donmuş
Abone olTüm dış gezilerde Başbakan’a eşlik eden Şaban Dişli, Avrupa Birliği’nin 17 Aralık’taki pazarlıkların içinde yer aldı. Dişli Erdoğan'ın resti karşısında ne
Şaban Dişli, siyasetin yeni isimlerinden. Amerika’da eğitim
gören, Hollanda’da özel bir bankada genel müdürlük yapan Dişli’nin
siyasete girişi, AK Parti’nin kurulmasından iki ay öncesine
dayanıyor. İstanbul’a gelişinde ortak dostları tarafından Tayyip
Erdoğan’la tanıştırılan Şaban Dişli, ‘yeni ve pırıltılı bir isim’
olarak kurucular listesine ekleniyor. Daha önceleri siyasete ilgi
duymayan 46 yaşındaki Dişli, politikaya başlamadan önce sadece iki
kez oy kullanmış. Tüm dış gezilerde Başbakan’a eşlik eden Şaban
Dişli, Avrupa Birliği’nin 17 Aralık’taki Brüksel Zirvesi’nde
pazarlıkların içinde yer aldı. Tayyip Erdoğan’ın ‘Bye bye biz
gidiyoruz’ dediği zirvenin en kritik anında Başbakan’ın yanındaydı.
O anki psikolojisini, “Sayın Başbakan bye bye deyince kanım dondu.”
sözleriyle anlatıyor. Erdoğan’ın blöf değil, gerçekten inanarak bu
sözü söylediğini vurguluyor. “Ben, bu noktadan sonra geriye dönüşün
olabileceğini ve onların yumuşayıp isteklerimizi kabul ederek
kaldığımız yerden devam edeceğimizi zannetmiyordum.” diyor. AK
Parti’nin gündemindeki en önemli konulardan biri Avrupa Birliği’nde
büyük gücü olan Hıristiyan Demokratlar Birliği’ne (EPP) üye olmak.
Geçen yıl AK Parti’nin üyeliği tartışılmış ve herhangi bir engel
olmadığı kararlaştırılmıştı. İktidar partisi, geçen sürede EPP
üyelerini ikna için yoğun bir çaba harcadı. 17 Aralık öncesinde
EPP’ye üye olarak AB’ye mesaj vermeyi amaçlayan AK Parti, bazı
Hıristiyan Demokrat partileri İstanbul’da ağırladı. Buna rağmen
somut bir netice alınamadı. Şaban Dişli, atılan tohumların
yeşermeye başladığını belirtiyor. 17 Aralık’tan önce ‘Yes-Türkiye’
görüntüsüyle hafızalara kazınan Avrupa Parlamentosu’ndaki oylamayı
hatırlatarak, “Hıristiyan Demokratlar Türkiye’ye en fazla karşı
olanlar. Sayıca fazla oldukları halde Avrupa Parlamentosu’ndan
niçin Türkiye lehine sonuç alındı?” sorusunu yöneltiyor. Yaptıkları
üyelik başvurusunun nisan ayında karara bağlanacağını açıklıyor.
Dişli, şöyle devam ediyor: “Bizim bunlara kendimizi anlatmamız
bambaşka olur. Her toplantıya gidip çatır çatır kendimizi ifade
edeceğiz. Müzakere sürecinde Türkiye’nin görüşlerini ilk ağızdan
yansıtma fırsatı buluruz. Samimiyetimizi ilk ağızdan söylemiş
oluruz. Aldıkları kararı yumuşatmış bile olsak faydalı.” Zaman