Erdoğan büyük sürprizi açıkladı
Abone olTürkiye'ye dönüp dönmeyeği tartışılan Kürt sanatçı Şivan Perver, hafta sonu Diyarbakır'da olacak.
Başbakan Recep Erdoğan, hafta sonu Diyarbakır'da
yapılacak toplu nikah töreninde İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver'in
düet yapacağını açıkladı.
Verdiği Kürtçe konserler nedeniyle hakkında açılan
davanın ardından yurtdışına çıkarak Alman vatandaşı olan Perwer, 37
yıl sonra Türkiye'ye geliyor.
Çok uzun yıllar önce Türkiye'den ayrılan ve Avrupa'da konserler veren Perwer'in dönüş tarihini Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıkladı.
Türkiye'nin yetişirdiği çok değerli gazeteci Savaş Ay'ın vefat ettiğine işaret eden Erdoğan, Ay'a Allah'tan rahmet, yakınlarına, medya camiasına sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
MÜBAREK HATIRALARINA SAYGISIZLIK
ŞİVAN
PERVER Şu an Türkiye'den ayrılmasına neden olan hukuki sorunlarla ilgili herhangi bir engeli bulunmayan Şivan Perwer, 12 Eylül darbesinin ardından 1983'te TC vatandaşlığından çıkarılmıştı. 1976'da Gazi Üniversitesi'nde Matematik bölümü öğrencisi iken 21 yaşında yurtdışına çıkan Perwer, öğrenimini yarım bırakmıştı. TATLISES-ŞİVAN PERVER DÜETİ NE ZAMAN? Diyarbakır'da hafta sonu 300 çiftin dünya evine gireceği törende, İbrahim Tatlıses ile Şivan Perver düet yapacak. (DEVAMINI OKU) |
Elbette 13. asırdan fazla süredir, üzerinde konuşulan bu meselenin, bir anda çözüleceği umudunda değiliz. Ancak bu meselenin, mezhepler arasında bir yorum farkı olarak kalmasını, sadece fikir düzeyinde bir farklılaşma ile sınırlı olmasını her zaman arzuladık. Bunun için de tavsiyelerimizi her fırsatta dile getirdik. Kerbala'da 1374 yıl önce yaşanmış, o acı hadiseden yola çıkarak, kardeşin kardeşi katletmesini, kardeşlerin birbirlerine hasım olmasını, Kerbala üzerinden bir kutuplaşmanın yaşanmasını, biz en başta Hz. Hüseyin efendimizin mübarek hatıralarına haksızlık olarak görüyoruz.
CANLI BOMBALARA TEPKİ
Bugün dünyanın herhangi bir yerinde kendisini Müslüman olarak tanımlayan bir şahıs, üzerine bombaları sarıyor, gidiyor camide, bir kutsal mekanda bu bombaları patlatıyor. Böyle bir vahşetin, böyle bir gaddarlığın bırakınız Sünniliği, bırakınız Şiiliği, insanlıkla da alakası yoktur. İslam ile de asla ve asla uzaktan yakından alakası yoktur, olamaz. Çocuklar, kadınlar, ibadet eden masum insanlar ölüyor. Kerbala'dan ders çıkarılması gerekirken, hemen her gün yeni Kerbelalar yaşanıyor, hemen her gün çağın Yezidler'i, çağın Hüseyinler'ini katlediyor. Biz millet olarak, hiçbir zaman Yezid'in ve Yezidler'in tarafında durmadık, her zaman Hüseyinler'in tarafında durdu.
SADECE MÜSLÜMANDI
374 yıl önce Yezid'in iktidar hırsı, nasıl ki Hz. Hüseyin efendimiz ve Ehlibeyt'in kanını, Kerbala'nın ateş gibi sıcak toprağına döktüyse, şu anda birilerinin iktidar hırsı, masumların kanını maalesef acımasızca toprağa döküyor. Hz. Hüseyin efendimiz, haşa Şii ya da Sünni değil, Hz. Peygamber'in torunu, Hz. Ali'nin oğlu, yani bir kutup yıldızıydı. Bütün varlığıyla sadece Müslüman'dı. O zaman ne Şii ne Sünni vardı. Bugün de Irak, Suriye, Yemen, Lübnan'da kendisine hangi sıfat takarsa taksın, mazlumu katledenin sıfatı Yezid'tir. Mazlum'un sıfatı da Hüseyin'dir. Biz bu geniş coğrafyada kan üzerine kurulu iktidarlara, öldürerek ayakta kalmaya çalışan iktidarlara hep aynı nazarla bakıyoruz. Güç savaşlarında şehit olan kardeşlerimiz için tıpkı Kerbela şehitlerimiz gibi acı duyuyor, gözyaşı döküyoruz.
GÖNÜL DİLİYLE KONUŞACAĞIZ
Hem İslam coğrafyasında hem de Türkiye'de bizim ortak medeniyetimizin mensuplarının artık bu güç savaşlarının, daha samimi şekilde reddedilmesini, sorgulamasını, vicdanlarıyla bu konuda karar vermelerini, bütün Müslümanlar'dan özellikle istiyoruz. Eğer bizim aramıza başkaları girmezse, bizim aramıza yabancı fitne odakları sızmazsa, eğer özümüzle, bizi biz yapan değerlerle konuşabilirsek, inanın aramızda hiçbir mesele kalmayacak. Alevi kardeşim ile Sünni kardeşim arasında inanın, ortak değerlerin yanında farklılıklar çok ama çok cüzzi seviyededir. Biz aynı toprakların insanıyız. Biz aynı medeniyetin mirasçıları, aynı medeniyetin ortak mimarlarıyız. Nasıl ki Mevlana ismi silindiğinde bu topraklardan geriye hiçbir şey kalmazsa, Hacı Bektaş Veli ismi silindiğinde de bu topraklardan geriye hiçbir şey kalmaz.
ARACILARI DEVREDEN ÇIKARALIM
Yakın tarihte yaşanmış Dersim, Çorum, Kahramanmaraş, Sivas, Gazi Mahallesi gibi acı hadiseler, bizim bin yıllık kardeşliğimizi bozamaz. İktidar hırsı içindeki, yani Yezid'in izindeki bir takım nifak odakları, bizim aramızı açamaz. Bazı ülkelerin, bazı partilerin, bazı milletvekillerinin, özellikle de bir takım kanlı terör örgütlerinin kışkırtmaları bizim kadim kardeşliğimiz sarsamaz. Biz aracılarla konuşmayacağız, biz ruh ve ruh, yüz yüze, gönül diliyle konuşacağız, var olan her meseleyi Allah'ın izniyle hep birlikte aşacağız. Aramıza birileri girdiği sürece, gönül dili zedelendiği sürece, biz sorunlarımızı konuşamayız, aşamayız. Aracılara gerek duymayacağız.
EMLAK KONUT'UN HALKA ARZI
"Emlak Konut, 3,5 milyar liralık halka arz gerçekleştirdi. Bu arzın
2, 6 milyar liralık kısmı uluslararası yatırımcılara, 650 milyon
liralık kısmı da yerli yatırımcılara tahsis edilmiştir. Emlak
Konut'un arz işlemi, 2013 yılında yapılan en büyük arz işlemi.
Türkiye'de bugüne kadar yapılmış Halkbank ve Telekom'dan
sonra en büyük üçüncü arz işlemi oldu, dünyadaki ekonomik krize
rağmen.
FASIL AÇILDI
AB tarafından önümüze çıkarılan zorlukları bu ülkelerde
etraflıca anlatma imkanı bulduk. İki önemli gelişmeye de şahit
olduk. 5 Kasım Salı günü Egemen Bağış ile Cevdet Yılmaz Brüksel’de
konferansa katılarak 22. Faslı müzakerelere açtılar. Bu fasıl daha
önce Sarkozy’nin engel olduğu beş başlıktan biriydi. 22. Faslın
açılmasıyla birlikte AB katılım müzakerelerinde toplamda 35
fasıldan 14’ü açılmış oldu. Yeterli mi değil. ümit ederiz ki bu
olumlu adım beraberinde ilave olumlu adımlarla güçlenerek AB
katılım müzakerelerinin rayına oturmasına katkı sağlar.
AVRUPA MUHAFAZAKARLAR VE REFORMCULAR İTTİFAKI'NA TAM ÜYE OLDUK
Bir başka önemli gelişmede Ak Parti’nin Avrupa Halk
Partisi’ne, buraya gözlemci üyeydi. Bizi çok oyaladılar. 10 yıldır
oyaladılar. Aldık, alıyoruz. Maalesef yapmadılar. Geçtiğimiz hafta
Avrupa Halk Partisi gözlemci statüsünden ayrıldığımızı bildirdik.
Avrupa muhafazakarlar ve reformcular ittifakına üye olduk. Buraya
gözlemci üye değili tam üye olduk. 4 genel başkan yardımcılığı var.
Bunlardan bir tanesinin görevini biz üstlendik. Güçlü siyasi
partiler var.
AK Parti duruşuyla mevcut siyasi teorilerin kalıplarını aşmış adeta yeniden yazmış çok önemli yenilikler katmış bir partidir. Avrupa'da muhafazakarlar AK Parti'ye üyelik daveti yapıyor. AK Parti kötü çok derinlerde olan bir partidir, ilkeleri olan kırmızı çizgileri olan bir partidir. Ecdadından bir miras devraldığı partidir. Bizi anlamayanlar hadiselerden domayı takındığımız tavırda gereksiz yere hayal kırıklığına uğrarlar. Bunlar çöp toplasın, bunlar havayı temizlesin dediler. Sosyal politikalardan uzak durmamızı istediler. Aynı şeyleri şimdi de söylüyorlar. Hükümet hızlı tren yapsın, tünel açsın, hastaneler açsın ama çeteler dokunmasın, saadet zincirine dönüşen ekonomiye dokunasın dediler. Faiz lobisiyle uğraşmasın dediler. Anayasaya dokunamazsınız, yargıyı milletin yargısı yapamazsınız dediler. Bunlara rağmen hadi anayasa uzlaşma komisyonu kurulsun diye bir davet oldu, dört parti iştirak ettiler. Bize teklif geldi, biz sizin aynı oranda iştirak etmesini istiyoruz dediler. Biz ne dedik? Yahu olsun dedik tamam.
CHP'Yİ MİLLETİN TAKDİRİNE BIRAKTI
İnanın böyle bir taksimi kurtlara bıraksan onlar bile kabul etmez. Kabul ettik de ne oldu. 60 maddede mutabık kaldıklarını söylüyorlar. Ben ne dedim gelin 48 maddede mutabık kalındı hiç olmazsa bunu meclis'ten geçirelim dedik. Yine çalışmalara devam edelim. Dediler ki olmaz. ana muhalefetin genel başkanı 60 maddede uyum var, meclisten çıkarabiliriz. Dedi mi bunu. Dedi. MHP benim kapım kapalı diyor. zaten hiç bir zaman açık olmadı ki. Arkadaşlarımız görüştüler. Cevap şu: 4 siyasi parti eğer ittifak edersek ancak bu görüşmeyi yapabiliriz.
Eğer samimiyseniz, gelirseniz gelirsiniz gelmezseniz meclis'ten bu maddeyi geçiririz, yasal hale getiririz. Akşam başka sabah başka. Millletin takdirine bırakıyorum. Genel başkanları ne dedi uygulama ne?
OMURGALI OLACAKSIN
Ben taraf değilim bu oyunlara gelmeyin. bi taraf olan ber taraf olur. Omurgalı olacaksın, omurgasızdan bir şey olmaz. üzgar önünde yaprak gibi sallanandan bir şey olmaz. Miletin çirkin gördüğünü biz de çirkin görürüz. Anaysa ve yasa çerçevesinde milletin bize verdiği yetkiyi kullanırız. Biz millet istikamet çizer dedik. Slogan olarak dile getirmiyoruz, 11 yıldır mücadele veriyoruz. Sermaye ne der diye bakmayız. medya ne yazacak diye çekinmeyiz. Değişimi gerçekleştirirken lobiler nasıl tavır takınacak diye istikamet değiştirmeyiz.
VARSIN ELEŞTİRSİNLER
Birilerinin keyfi için inançlarımızdan vazgeçecek kadro olmadık olmayız. Neye inanıyorsak hiç çekinmeden korkmadan çıkar ve onu söyleriz. Aman birileri eleştirecek varsın eleşirsin birileri yazacak, varsın yazsın. Bizi millet bağlar değerli kardeşim.
200 YILDIR DOĞRU OLAN BU DENİYOR
Bu sözlerimi hiç kimse farklı yerlere çekmesin. 200 yıldır doğru olan bu deniyor. Ceberrut devlet anlayışı ile dayatılıyor. Kamuda ister başörtülü ister başı açık çalışırsın, Meclis'e ister başı açık ister başı kapılı gelirsin. Her alanda her konuda dayatmaları kaldırıyor yaşam tarzı dayatmasını ortadan kaldırıyor milletimizin önüne tercihler getiriyoruz. Zincirleri parçalayarak köleleikten kurtulamazsınız. Zihninize, dilinize, kalbinize takılmış prangalardan kurtulacaksınız.
KİMSENİZ O OLACAKSINIZ
İnandığınız neyse onu cesaretle söyleyin. Kimseniz o olacaksınız. Başkasının ne dediğine değil en başta, vicdanınızın, kalbinizin sonra milletin ne dediğine bakacaksıız. Bırakın eleştirsinler Yunus Emre'nin dediği gibi yeter ki hak bizim olsun.
Biz 200 yıldır olduğu gibi millete değer dayatmayız. Birileri hazzetmiyor diye muhafazakar kimliğimizden vazgeçemeyiz. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. AK Parti olarak her meselede görüşümüz kesinlikle vardır, söyleyecek sözümüz, hedefimiz vardır. Ama hükümet olarak anayasa ne derse, yasalar ne derse, yani sonunda millet ne derse biz sadece onu yaparız.
PUSUDA BEKLEYEN ZAVALLILAR
AK PArti sandıkta kaybetsin diye değil AK Parti çatırdasın bölünsün diye dua ediyorlar medet umuyorlar Bu zavallıktır.Bu hareket içindeki hiçbir kardeşim pusuda bekleyen zavallılara ümit vermeyecektir.
CHP'YE SARIGÜL ELEŞTİRİSİ
Bir taraftan yolsuzluk dosyasıyla ihraç edeceksin,
sonra da cankurtaran simidi gibi ona yapışacaksın. Böyle bir mantık
olur mu? Olur. Bu muhalefet partisinin içinde bu var. Genlerinde bu
var. Biz dava ortaklığı yapmış birbirine kardeşçe kenetlenmiş bir
kadroyuz. Her kademedeki arkadaşım millete hizmet için bu makamlara
geldik.
AK Parti'deki Arınç çatlağının sansür noktasına vardığını
internethaber.com duyurmuştu. Arınç'ın sitem krizinde geldiği
noktanın özeti bu haberde.
Arınç Başbakan Erdoğan'ı 3 gün
bekledi
Yok artık! AK Parti Arınç'ı
sansürledi |