Erdoğan bu ayıbı durduracak mı?
Abone ol1992 yılında Diyarbakır’da uğradığı suikast sonucu ölen Kürt yazar Musa Anter'in oğlu Anter Anter, Başbakan'a 42 yıldır uzak olduğu ülkesine dönmek istediğini belirten bir mektup gönderdi.
Tarihler 3 Eylül 2010'u
gösterdiğinde, Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da tarihin belki de en
önemli konuşmasını yapıyordu. Kürt sorununun çözümü için
önerilerini sıralayan Erdoğan, "Biz biriz, yok ayrımız
gayrımız" derken, tarihi isimlere ve onların toplumu nasıl
birleştirdiğine vurgu yapıyor ve O konuşmada "Ape Musa,
yani Musa Anter"in ismini de çok özel bir mesajla
anıyordu
""Hakkari'de sabah ezanı okuduktan sonra saldırıya uğrayan ve hemen orada vefat eden İmam Aziz Tan'ı, onun ailesinin kederini biz biliriz. Oğlunu şehit vermiş Çorumlu annenin gözyaşı benim yüreğime akar. Oğlunu dağda çetelere terör örgütüne kaptırmış göz göre göre ölüme yollanan oğlu için annenin akan göz yaşı benim ciğerimi yakar. Apê Musa'nın yani Musa Anter'in acısını bizler unutamayız. Orhan Miroğlu'nun acısını biz biliriz. Şivan Perver'in hasretini görmezden gelemeyiz. Ahmet Kaya'nın gurbette ölmesini unutamayız. Fekîyê Teyran'ın sevdasını da biz biliriz." diye biten sözleri o gün çok, çok uzaklardan dinleyen biri daha vardı..
Musa Anter'in oğlu Anter Anter..
Gözyaşları içinde o mesajı dinleyen Anter'in Erdoğan'a gönderdiği bir mektup, Türkiye'den 42 yıldır saklanan bir gerçeği de gün yüzüne çıkardı.
""Hakkari'de sabah ezanı okuduktan sonra saldırıya uğrayan ve hemen orada vefat eden İmam Aziz Tan'ı, onun ailesinin kederini biz biliriz. Oğlunu şehit vermiş Çorumlu annenin gözyaşı benim yüreğime akar. Oğlunu dağda çetelere terör örgütüne kaptırmış göz göre göre ölüme yollanan oğlu için annenin akan göz yaşı benim ciğerimi yakar. Apê Musa'nın yani Musa Anter'in acısını bizler unutamayız. Orhan Miroğlu'nun acısını biz biliriz. Şivan Perver'in hasretini görmezden gelemeyiz. Ahmet Kaya'nın gurbette ölmesini unutamayız. Fekîyê Teyran'ın sevdasını da biz biliriz." diye biten sözleri o gün çok, çok uzaklardan dinleyen biri daha vardı..
Musa Anter'in oğlu Anter Anter..
Gözyaşları içinde o mesajı dinleyen Anter'in Erdoğan'a gönderdiği bir mektup, Türkiye'den 42 yıldır saklanan bir gerçeği de gün yüzüne çıkardı.
1972 yılında vatandaşlıktan
çıkarılan, babasının ölümünden bir yıl önce
(1991) de ülkeye girişi yasaklanan Anter
Anter, yıllardır bu yasağı aşmanın mücadelesini nasıl verdiğini
Erdoğan'a satır satır anlattı.. Başbakan'a yazdığı mektupta
"67 yaşıma geldim, memleketime girişimin yasaklanmasının
sebebini bilmiyorum." diye dert yanıyor Anter..
Başbakan'ın mazlumların umudu olduğunu söyleyip kendisi için de umut talep ediyor.
Başbakan'ın mazlumların umudu olduğunu söyleyip kendisi için de umut talep ediyor.
Manşet Haber Genel Yayın Yönetmeni Adnan Yüce'nin ulaştığı Anter Anter, yıllardır yaşadığı özlemden bahsederken gözleri doluyor.. Anter 1972 yılından beri vatandaşlığa geri alınmak; 1992'den beri de ülkesine girebilmek için uğraşıyor. Yıllardır yaptığı bütün başvurulardan ret cevabı alıyor ve neden red cevabı verildiğini dahi bilmiyor.
Şu an 67 yaşında olan Anter,
mektubunda, "Hiç olmazsa bir kere babamın mezarına gidip
bir Fatiha okumama izin veriniz." diyor.
İşte Anter Anter'in
Başbakana gönderdiği mektup
Erdoğan'ın 3 Eylül 2010'da
Diyarbakır'da yaptığı konuşmada söylediği, "Hakkari'de
sabah ezanı okuduktan sonra saldırıya uğrayan ve hemen orada vefat
eden İmam Aziz Tan'ı, onun ailesinin kederini biz biliriz. Oğlunu
şehit vermiş Çorumlu annenin gözyaşı benim yüreğime akar. Oğlunu
dağda çetelere terör örgütüne kaptırmış göz göre göre ölüme
yollanan oğlu için annenin akan göz yaşı benim ciğerimi yakar. Apê
Musa'nın yani Musa Anter'in acısını bizler unutamayız. Orhan
Miroğlu'nun acısını biz biliriz. Şivan Perver'in hasretini
görmezden gelemeyiz. Ahmet Kaya'nın gurbette ölmesini unutamayız.
Fekîyê Teyran'ın sevdasını da biz biliriz." sözlerini
hatırlatan Anter, "Siz ki bir konuşmanızda 'Ben
Musa Anter'in acısını içimde hissediyorum' diyen birisiniz,
ben de Anter Anter olarak o acıyı en az sizin kadar içimde
hissediyorum." diyor.
Mektupla birlikte pasaportunun
fotokopisini de gönderen Anter, "Gerekeni yapacağınıza
inancım sonsuz" diyerek Erdoğan'a güvenini
belirtiyor.
Şimdi, konuşmalarında
"Ape" diye seslendiği Musa Anter'in, ülkesine
giremeyen oğlunun mektubuna Başbakan'ın ne cevap vereceği merak
ediliyor.
Kaynak: Manşet Haber
Kaynak: Manşet Haber