Erdoğan BM'de ağzına geleni saydı
Abone olBaşbakan Erdoğan, New York'ta BM Genel Kurulu'nda konuştu!
Tam bir Erdoğan bımbardımanı yaşandı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda.. Türkiye Cumhuriyeti
Başbakan'ı hem BM'yi, hem de bu kurumun çatısı altında olan
ülkeleri adeta yerin dibine sokup çıkardı..
BM'nin bütün insanlığın hukukunu koruması gerektiğini söyleyen
Erdoğan, İsrail'in Filistin politikasını eleştirdi, dünyayı bu güce
karşı seyirci kalmakla suçladı.
Başbakan Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda
konuştu. Konuşmasının başında sesi titreyen, heyecanlı olduğu her
halinden belli olan Erdoğan, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise,
AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşuyormuşcasına rahattı..
BM'nin insanlığın geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak
bir liderlik
Biz dizel otomobil gibiyiz |
Erdoğan'ın konuşması, kendisini takip eden gazeteciler arasında da büyük bir ilgi ve heyecanla takip edildi. Bu gazetecilerden biri de Mehmet Ali Birand'dı.. Başbakan konuşmasının sonunda Türk gazeteciler ile ayaküstü sbohbet etti. Erdoğan, Mehmet Ali Birand'ın, "Konuşmanın başında siz de bizim gibi heyecanlıydınız sanırım" sözlerine, "Biz dizel otomobil gibiyiz, sonradan açılıyoruz" diyerek esprili bir cevap verdi... |
sergilemediğini ifade eden Erdoğan, BM'nin
belli ülkelerin çıkarları ve vesayeti istikametinde değil, bütün
insanlığın korumayı esas almak üzere yeniden yapılanmak zorunda
olduğunu söyledi.
ERDOĞAN SOMALİ İÇİN
SESLENDİ
Genel Kurul'da Somali'ye düzenlediği geziyle ilgili de bilgi veren
Erdoğan, Somali'nin feryadını duymayan medeniyetten söz
edilemeyeceğini ifade etti. Bir damla su için onbinlerce çocuğun
öldüğünü, ülkede açlık ve sefalet yaşandığını söyleyen Erdoğan,
uluslararası toplumu, Somali'de yaşananlara karşı kayıtsız kalmakla
suçladı. Somali'de yaşananları, uluslararası toplum için yüz karası
olarak nitelendiren Erdoğan, insanlığın test edildiği bu fotoğraf
karesiyle yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.
YİNE İSRAİL'E ÇATTI
BM'deki konuşmasının ikinci bölümünü ise Erdoğan İsrail'e ayırdı.
Konuşmasında zaman zaman sesini yükselten Erdoğan, İsrail'in
Filistin tutumunu da eleştirirken, 'güvenlik için barış'
denkleminin yanlış olduğunu, sürekli bir çatışma ve ihtilaf halinin
bölge için yanlış olduğunu söyledi. BM'nin güvenlik için
aldığı 89 karara İsrail'in uymadığını hatırlaran Erdoğan, bu tür
uyulmayan yüzlerce karar bulunduğunu söyleyerek BM'nin tutumunu
eleştirdi.
''SORUN, İSRAİL HÜKÜMETİNİN TUTUMUNDAN
KAYNAKLANMAKTADIR''
İsrail'in güvenlik için yasak olmasına rağmen fosfor bombası
kullandığını, buna karşı BM'nin en ufak bir yaptırımının
bulunmadığını, İsrail'e karşı ise en ufak müdahalede hemen yaptırım
hesaplarının yapıldığını söyleyen Erdoğan, bunun hesabının
sorulması gerektiğini ifade etti. Bölgedeki sorunun İsrai
hükümetinin tutumundan kaynaklandığını söyleyen Erdoğan, şöyle
konuştu:
''Bu ülkeyi yönetenler, barış için gerekli adımları atmak yerine
her geçen gün barışın önüne yeni bir engel çıkarmaktadır.
İşgal altındaki Filistin topraklarıdır İsrail toprakları
değil. Ne yazık ki İsrail toprakları olduğunu söylemek, tarihle
ters düşmektir. Orada Filistin toprakları işgal
altındadır. Orantısız güç kullanan İsrail'dir ama yaptırım
uygulanmayan yine İsrail'dir. İşgal altındaki Filistin
topraklarında uluslararası toplumun tüm çağrılarına karşı devam
eden yasa dışı yerleşimler ile Gazze'ye yönelik abluka bu kapsamda
en öne çıkan iki husustur.
''BARIŞIN YERİNE İKAME EDİLECEK HİÇBİR ŞEY YOKTUR''
İsrail'i yönetenlerin, artık bir tercih yapması gerektiğine
işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Birleşmiş Milletler sistemindeki boşluklar, belirli ülkelerdeki
lobiler İsrail'e gayrimeşru eylemlerinden dolayı uluslararası hukuk
ve adaletten kaçma imkanı verecektir. Ancak, İsrail'in
bugün en çok ihtiyaç güvenliği, özellikle söylüyorum, kendisi için
beklediği o güveni sağlamayacaktır. İsrail'i yönetenlerin,
gerçek güvenliğin ancak gerçek barışın inşa edilmesiyle mümkün
olabileceğini görmeleri gerekmektedir. Buradan bir kez daha
İsrail'e seslenmek istiyorum. Barışın yerine ikame edilecek hiçbir
şey yoktur. Bugün karşılaştığınız mesele, sadece basit bir
'güvenlik için barış' denklemi değildir.
''TÜRKİYE'NİN FİLİSTİN DEVLETİNİN
TANINMASINA DESTEĞİ KOŞULSUZDUR''
Erdoğan, bu doğrultuda atılması gereken en önemli adımlardan
birisinin, Filistin halkının devlet olarak tanınma yönündeki haklı
talebinin karşılanması ve Filistin devletinin temsilcilerinin de bu
yüce kurulda BM üyesi olarak hak ettiği yeri alması olduğunu
vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Türkiye'nin Filistin devletinin tanınmasına desteği koşulsuzdur.
Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında barışın hakim kılınması için her
türlü çabayı sarf etmeye hazırdır. Bu bağlamda Arap-İsrail
ihtilafının çözüme kavuşturulması, Filistin devletinin tanınması,
Filistinliler arası iç uzlaşmanın sağlanması, Gazze halkının maruz
kaldığı gayri hukuki ablukanın kaldırılması için bundan böyle de
aktif tutum izlemeye devam edecektir."