Erdoğan: Ben adaletten daha büyük değilim
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden Türkiye’ye girdikleri için tutuklanan iki Yunan askerinin bırakılmasını isteyen AB liderlerine böyle yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan’ın Varna
kentinde katıldığı AB -Türkiye Liderler Zirvesi’nden dönerken
uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan, sınırı geçerek Türkiye’ye girdikleri için tutuklanan iki
Yunan askerinin Türkiye-AB Zirvesi’nde gündeme geldiğini
belirterek, “Konunun yargıda olduğunu anlattık. ‘Siz büyük
bir Cumhurbaşkanısınız, o iki askerin bırakılmalarını sağlayın’
dediler. Ben de cevaben, ‘Ben adaletten daha büyük değilim. Yargı
kararını beklemek lazım’ dedim” açıklamasını yaptı.
DEZENFORMASYONA İTİBAR ETMEYİN
“MÜLTECİLER meselesinde bunların 3+3 milyar Euro tutarında bir
yardımı söz konusuydu. Bunun ilk diliminden aktarılmış olanı, 1
milyar 850 milyon civarında. İkinci 3 milyar Euro’nun
gönderileceğini belirttiler. Biz, bunların mümkünse aracı kurumlar
üzerinden değil, doğrudan bizlere ulaştırılmasını istiyoruz. Zira
ara kurumlar söz konusu olunca paranın bir kısmı komisyon
harcamalarına gidiyor. Oysa kurumlarımıza doğrudan iletilse,
komisyon harcamaları gibi bir şey söz konusu olmaz. Terörle
mücadele konusu da ele alındı. Gerek DEAŞ’a karşı, gerek PKK, PYD,
YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleden taviz
vermeyeceğimizi, geri adım atmayacağımızı kendilerine ifade ettik.
Bizim Kürtlerle bir problemimiz olmadığını, sadece terör
örgütleriyle problemimiz olduğunu anlattık. Dolayısıyla bizim
operasyonlarımızı Kürtlere yönelik bir şey gibi görmenin yanlış
olduğuna; bu konulardaki dezenformasyonlara itibar edilmemesi
gerektiğine dikkati çektik. Bizim orada mücadele ettiğimiz terör
örgütlerinin safları arasında ABD dahil batıdan gelmiş yabancı
savaşçılar da var. Bunlar haberlere de yansıdı. ‘Bunları takip
ederseniz, kimlerin kıyafetinde hangi ülkelerin amblemlerinin,
kokartlarının olduğunu görebilirsiniz’ dedik. Biz, terör örgütleri
arasına ayrımcılık yapılmasın istiyoruz. Terör terördür; iyisi
kötüsü olmaz.
ADALETTEN DAHA BÜYÜK DEĞİLİM
Kıbrıs ve Yunanistan ile ilişkilerimiz üzerinde de duruldu. Bu
konuları detaylı bir şekilde ele alma imkânı bulduk. Sınırı geçerek
askeri bölgemize girdikleri için tutuklanan iki Yunan askerinin
durumu konuşuldu. Konunun yargıda olduğunu, ailesinin, konsolosluk
yetkililerinin askerleri ziyaret etmekte olduklarını anlattık. ‘Siz
çok büyük bir ülkesiniz, siz büyük bir Cumhurbaşkanısınız, o iki
askerin bırakılmalarını sağlayın’ dediler. Ben de cevaben, ‘Ben
adaletten daha büyük değilim. Olay yargı aşamasındadır. Yargı
makamlarının verecekleri kararı beklemek lazım’ dedim.
DARBECİLER HÂLÂ YUNANİSTAN’DA
Tabii ki iki asker konusunun üzerinde bu denli duranların,
Türkiye’de darbeye karıştıktan sonra Yunanistan’a kaçan Türk
askerlerinin bize iadesi meselesi üzerinde hiç durulmamasının
hakkâniyetle bağdaşmadığını da anlattım. Biz elbette iki olay
arasında herhangi bir bağ kurmuyoruz. Ama bizim ülkemize darbe
yapanlar hâlâ Yunanistan’da. Biz kendilerinden istediğimiz halde
bize vermediler. Bu konuda hiç seslerini çıkarmayanlar, iki Yunan
askerinin hemen bırakılması gerektiğinden bahsediyorlar.
DİYALOG KANALI AÇIK OLMALI
AB’nin Türkiye’ye karşı haksız eleştiri yöneltmek ve çifte standart
uygulamak yerine yapıcı bir tutum sergilemesinin, hem münasebetleri
iyileştireceğini, hem de işleri kolaylaştıracağını anlattım.
Diyalog kanallarını açık tutmanın önemi üzerinde özellikle durduk.
Bu konuda tam bir mutabakat var. (Vize serbestisinde ilerleme
olacak mı?) Nisan’da görüşmeler için teknik heyet gelecek. Bundan
sonrasını inşallah Avrupa Birliği ve Dışişleri Bakanlarımız takip
edecekler. Bakalım Mevlam neyler.
(Zirveyle zor sürecin artık geride kaldığını söyleyebilir miyiz?) Tabii ki, ‘Her şey dört dörtlük, bütün olumsuzluklar geride kaldı’ demek, kendimizi yanıltmak olur. Ama liderler düzeyinde bir araya gelmemiz; beraberce masaya oturup samimi bir şekilde konuşmamız önemliydi. Diyaloğu sürdürme, ilişkilere ivme kazandırma hususunda mutabakat var.
AB KIBRIS’TA TARAFSIZ DEĞİL
(Doğu Akdeniz’deki sondaj gerilimi) Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon
kaynakları konusundaki tavrımızdan geri adım atmamız söz konusu
değil. Orada bulunacak doğalgaz ve petrolde uluslararası hukuk
doğrultusunda Kıbrıs Türklerinin de hakkı olduğunu söylüyoruz.
Adanın hem kuzeyindekiler hem güneyindekiler eşit oranda ortak
olmalı. Ancak Rum kesiminin derdi başka. Rum kesimi, ‘Biz hangi
firmaya istersek onlara sondaj yaptırırız’ diyor. Biz, ‘Güney ve
kuzey bir araya gelsinler; hangi uluslararası firmaya vereceklerse
kararını beraber alsınlar’ diyoruz. Uluslararası hukuk bunu
gerektirir. AB’nin bu meselede tarafsız davrandığını
söyleyemeyiz.
(İngiltere-Rusya arasındaki casus krizi) Bir iddiaya istinaden bazı ülkeler bir adım attı diye, biz de aynı adımı atalım anlayışı içinde olmayız.
(Trump’la yapılan telefon görüşmesi) Aslında bu süreçte Sayın Trump’ın ekibi de neredeyse tümüyle değişti. Liderler düzeyindeki iradenin sahaya yansıyıp yansımadığını görmek için uygulamalara bakmamız gerekecek.”
SİNCAR'A OPERASYON MESAJI
(SİNCAR’a müdahale edilecek mi?) Dün gece bize bir haber (Irak
Yönetimi) gönderdiler. ‘Biz şu anda Sincar’da gerekli operasyonu
birkaç yoldan başlattık, yapıyoruz’ dediler. Onlarda istihbaratın
başına geçen yeni bir isim var. Hakan Bey’in (MİT Müsteşarı Hakan
Fidan) muhatabı. Hakan Bey’e gelmiş, görüşmüşler bugün. Olumlu
istikamette gelişmeler olduğunu belirtiyorlar. Biz de işin
takipçisi olacağız. YBŞ vesaire bunların tümü hikâye. YPG-PYD’nin
ardından SDG’yi çıkardılar. Farklı isimler kullanılsa da kimin ne
olduğunu iyi biliyoruz. Sadece beyanatlara bakmıyoruz; ne
yapıldığını teyit etmeyi, gözlerimizle görmeyi esas alıyoruz.
Sincar’dan teröristler çıkarılıyorsa ne ala. Yok çıkarılmamışlarsa
sınırımıza 60 kilometre mesafedeki Sincar’a da operasyon
yaparız.
(Tel Rıfat’la ilgili yol haritanız nedir?) Bunlar önceden açıklanacak konular değildir. Gidecek olursak, bir gece ansızın gideriz. Bunun takvimini, yol haritasını verip düşmanı uyandırmak zaten doğru da olmaz.
GÜNEYDOĞU'DA OYLAR YÜKSELECEK
(İTTİFAK, Kürt seçmeni olumsuz etkiler mi?) Şunu rahatlıkla
söyleyebilirim: Güneydoğu’da olumsuz bir hava söz konusu değil.
‘Cumhur ittifakı’, iddiaların tam aksine, oralardaki MHP’li
kardeşlerimizin bizlerle dayanışma ruhunu teşvik ediyor. Ben
inanıyorum ki ‘cumhur ittifakı’ ile birlikte bizim Güneydoğu’daki
oy potansiyelimiz çok daha farklı gelişecek.
GÖNÜLLER DAYANIŞMASI OLABİLİR
Bunu speküle etmeye çalışanlar yok mu, var. Niye; kıskanıyorlar
çünkü. Güneydoğu’da, Doğu’da belli bir oy rezervimiz var. Oy
rezervimiz cumhur ittifakı sayesinde kesinlikle tırmanmaya devam
edecek. Tırmanacak. Bunun bizlere getireceği başka artı değer ise
yerel seçimlerde görülecek. Yerel seçimde de bunun neticesini çok
farklı şekilde alacağız. Oralarda durumun daha da iyi olacağını
düşünüyorum.
(Cumhur ittifakı yerel seçimlerde nasıl olacak?) Yerel seçimde ancak bir gönüllüler dayanışması olabilir. Onu da şimdi dillendirmemiz doğru olmaz. Onu ancak seçime doğru konuşuruz. Bunları ona göre zamanla şekillendiririz. Bizim hafıza kayıtlarımızda, onlarınkilerde dolaşanlar var. Şahsen ben şekillendirebiliyorum, ama bunu beraberce konuşup şekillendirmek çok daha isabetli olur. Kasım seçimine giderken de bizim dayanışma ruhumuzu zedelememek lazım.
BOZKURT İŞARETİ SPONTANE
(Mersin’de yaptığı
bozkurt işareti) Rabia’yı sayarken, spontane biçimde olmuş o
işaret. Hatta ben farkında bile değildim, konuşma bittikten sonra
arkadaşlar söylediler. İrademizin dışında oldu ama güzel de
oldu.
7 DAKİKALIK VİDEO GÖSTERİMİ YAPTIK
AFRİN’de terör örgütünün açtığı tünelleri, tünellerin altında
teröristler için kurulmuş hastaneleri, ameliyathaneleri, orada ele
geçirilen UNICEF ilaçları gibi konuları kendilerine görüntüler
eşliğinde aktardık. Bu konuda kendilerine yaklaşık 7 dakikalık
video gösterimi de yaptık. ‘Neler yaptığımızı gelin bizzat görün’
dedim. Ama onlar bizim önerimizden farklı olarak, bu yardımın
projeler üzerinden aktarılabileceğini söylüyor. Madem öyle, biz
onların dilini anladığımızı göstermek için projeleri hızla devreye
sokalım.