Erdoğan Çankaya için ne dedi?
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın Washington temasları sürüyor. Yemekli toplantıda konuşan Erdoğan'a "Cumhurbaşkanı olmaya dair bir planınız var mı?'' sorusu soruldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda gündemlerinde
cumhurbaşkanlığı seçiminin bulunmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan,
''Foreign Policy Association'' isimli kuruluşun verdiği yemekli
toplantıda yaptığı ''Türk Dış Politikası ve ABD'yle İlişkiler:
Paylaşılan Vizyonlar ve Birbirini Güçlendiren Yetenekler
Ortaklığı'' konulu konuşmasından sonra katılımcıların sorularını
cevaplandırdı. Türkiye'deki yatırım olanaklarına dair bir soru
üzerine yabancı yatırımcıları teşvik için Türkiye'de yatırımcılara
bedelsiz araziler tahsis edildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam
etti: ''Beş yıl vergi muafiyeti getiriyoruz, enerjide yüzde 50
indirim getiriyoruz, SSK primlerini düşürüyoruz. Türkiye'den
Ortadoğu, Kafkaslar Avrupa, Uzkadoğu ve Balkanlar'a ihracat yapmak
mümkün. Türkiye'de büyük bir şans var. Bu şansı kaçırmamak
gerekiyor diye düşünüyorum.'' - ''İMTİYAZLI ORTAKLIK DİYE BİR ŞEY
YOK'' Hollanda ve Fransa'da yapılan AB anayasası referandumları
sonuçlarına atıfta bulunularak Almanya, Fransa ve diğer AB üyesi
ülkelerdeki muhalefet partilerinin Türkiye konusundaki yaklaşımları
konusunda ne düşündüğü ve Türkiye'nin imtiyazlı ortaklık teklifi
konusundaki tutumuna yönelik bir soruya karşılık ise Erdoğan, şöyle
konuştu: ''Herşeyden önce AB ortaklıkları arasında imtiyazlı
ortaklık diye bir şey yok. Ortaklık vardır, veya yoktur. Bayan
Merkel'e göre de bir ortaklık sözkonusu olamaz. Bayan Merkel şu an
böyle düşünüyor ama ben inanıyorum ki seçimden sonra daha farklı
düşünecektir. Aramızdaki dostluklar daha iyi gelişecektir. O da
Türkiye'nin bu sürecine, inanıyorum ki, destek verecektir.
Siyasetin böyle farklı cilveleri olur. 5 sene, 10 sene, 15 sene
sonra nelerin olacağı hiç belli olmaz. Bizde bir söz vardır,
'köprünün altında çok sular geçti' diye. Siyasette de bakarsınız
köprünün altında çok sular akar geçer'' dedi. Başbakan Erdoğan,
''Biz şu an tek şeye bakıyoruz, müzakere sürecinin ve tüm
kriterlerin başarıyla aşılması. Ve bunları başarıyla aşmanın
gayreti içinde olacağız. Gündemimizde şu anda üye olup olmamak yok,
müzakere sürecini başarıyla sürdürmek var. Önümüze getirilen zaten
bu, başka bir şey değil'' şeklinde devam etti. -''GÜNDEMİMİZDE
CUMHURBAŞKANLIĞI YOK''- ''2007 yılında Türkiye'nin Cumhurbaşkanı
olmaya dair bir planınız var mı?'' şeklindeki bir soruya ise
Başbakan Erdoğan şöyle cevap verdi: ''Şu anda bizim gündemimizde
cumhurbaşkanlığı yok. Şu anda bizim gündemimizde Türkiye
Cumhuriyeti'nin başarısı var. Türkiye'nin gerek ekonomisi, gerek
özgürlüklerle ilgili hazırlamış olduğumuz uyum paketlerinin
uygulamaya sokulmasıyla ve Türkiye'nin 2007 sonunda yapacağı
seçimlere yönelik acil eylem planımızın bitirilmesiyle ilgili
hedeflerimiz var. Eğer biz gündeme cumhurbaşkanlığı konusunu
getirecek olursak bununla bir defa bazı beklentiler içerisinde
olanların ekmeğine yağ süreriz'' dedi. ''İktidarımızın henüz
birinci senesinde iken birileri erken seçimden bahsetmeye başladı.
Çünkü alışmışlar böyle iki senede, üç senede bir erken seçim
yapılmasına. Milletimiz bize bu görevi beş yıllığına verdi. Biz beş
yıl bu iktidarımızı sürdüreceğiz ve şu anda bütün parametreler
gayet güzel giderken, biz niçin kalkalım da milletimize ihanet
edelim. Bu millete saygısızlık olur'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle
devam etti: ''2007'nin Mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimi
yapılacaktır. Bunun kriterleri bellidir. Seçim zamanı geldiğinde
cumhurbaşkanının seçimi yapılır. Türkiye buna hazır mı, değil mi
onun da kriterleri belli. Bunun üzerinde spekülasyon yapanlar,
Türkiye'ye kan kaybı gayreti içerisine girenlerdir. Buna müsaade
etmemiz mümkün değil.'' -IRAK'TAKİ MİLİS KUVVETLER- Irak Devlet
Başkanı Celal Talabani'nin Şii ve Kürt milis güçlerinin korunmasına
dair açıklamalarından endişe duyup duymadığına yönelik bir soru
üzerine Başbakan Erdoğan, ''Sayın Talabani'nin böyle bir ifade
kullanıp kullanmadığını bilmiyoruz. Bu ifadeler bana pek de
sağlıklı bir ifade olarak gelmiyor. Bu makama gelmiş olan bir
insanın, şu anda bir geçiş hükümetinin başında olan bir insanın
böyle bir ifade kullanacağına ben ihtimal vermiyorum. Bir yanlışlık
olsa gerek. İfadenin de aslını gerçek kaynağından bilmediğim için
herhangi bir değerlendirme yapmam yanlış olur'' dedi. AB
konusundaki bir soruya karşılık Erdoğan, şunları söyledi: ''17
Aralık'ta 25 ülkenin 25'i de müzakere sürecinin başlamasına onay
verdi. Onay verdiklerine göre, demek ki Türkiye'nin müzakerelere
başlaması noktasında bir sıkıntı yok. Kaldı ki 1996 Gümrük Birliği
üyeliği var. Türkiye Gümrük Birliği üyeliğine kabul edildi. 1999'da
Helsinki Zirvesi'nde adaylığı kabul edilmiş. 2000'de Nice
zirvesinde bunun yasal zemini oluşturulmuş. 2002 Kopenhag
Zirvesinde denmişki Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine
getirilmesi halinde gecikmeksizin Türkiye müzakerelere başlar.
İktidarı, muhalefetiyle geceli gündüzlü çalışan parlamentomuz
bunları da halletmiş. Hatta 6 Ekim öncesinde Genişlemeden Sorumlu
AB Komiseri Gunter Verhaugen'e şunu söyledik: 'Artık masanın
üzerinde bir şey var mı? Eksik kaldı mı? Bize bunu söyle' dedik.
'Hayır kalmadı' dedi. 'Peki bunu basına açıklar mısın?' diye
sorduk, 'açıklarım' dedi. Uluslararası tüm medyanın karşısına
çıkıp, 'artık masanın üzerinde birşey kalmamıştır' dedi. 6 Ekim
raporu da buna göre hazırlandı. 17 Aralık'ta da bildiğiniz gibi
Türkiye, 3 Ekim'de müzakerelere başlamak üzere onayını aldı. Şimdi
ben buna mı itibar edeceğim, yoksa bu tür dedikodulara mı? Biz
ciddi ifadelere yaklaşım gösteriyoruz. Gayri ciddi ifadeleri nazarı
dikkate almıyoruz.'' -''ABD İLE STRATEJİK İLİŞKİMİZ VE ORTAKLIĞIMIZ
AYNEN DEVAM EDİYOR''- Bazı medya organlarında Washington'daki
temaslarında umduğunu bulamadığına dair değerlendirmeler olduğu
hatırlatılarak, Washington temaslarının nasıl geçtiğine dair bir
soruya ise Başbakan Erdoğan, şöyle cevap verdi: ''Burada da tabii
ki bir gerçeğin hakkını teslim edeceğiz. Sayın Başkan'la birlikte
bir basın açıklaması yaptık. Bu basın açıklamasına bakıldığı zaman,
orada çok açık ve net olarak stratejik ilişkilerin ve aramızdaki
stratejik ortaklığın devam ettiği vurgulanmıştır. Bunun üzerinde de
bazıları spekülasyon yapmaya kalkmış, stratejik ortaklık mı,
stratejik ilişki mi diye sorular sormuşlardır. Şimdi ABD'nin
stratejik ilişki içinde olduğu ülkeler içerisinde kimler var diye
bakarsanız, İngiltere ve belki İtalya'yı görürsünüz. Bunları sağa
sola çekmeyi arzu edenler, çekiyorlar.'' Washington'da Kıbrıs
konusunda da görüşmelerde bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Bizim
ziyaretimizden kısa bir süre önce Kongre'den bir grup Kuzey
Kıbrıs'a gittiler. Şimdi de istiyoruz ki, Ercan-Washington arasında
uçuşlar baslasın. Bu konuda da olumlu bir yaklaşım gösterdiler''
dedi. ''Bunun dışında Irak'ı, Suriye'yi, Lübnan'ı ve Afganistan'ı
konuştuk'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Genelde mutabık
kaldığımız konular. Bir şeyi daha söylemek lazım, her konuda dört
dörtlük bir anlaşma her zaman olur diye bir şeyyok ki. Belki farklı
düşüncelerimiz, farklı yaklaşım göstereceğimiz konular da olabilir.
Fakat bunu açık ve net ortaya koyabilmek çok önemlidir. Biz
Washington'daki görüşmelerimizden memnuniyetle ayrıldık. Stratejik
ilişkimiz, stratejik ortaklığımız aynen devam ediyor. Ortak
çıkarlarımızın ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu ortak
çıkarlarımız doğrultusunda da geleceğe doğru yürüyoruz,
yürüyeceğiz.'' Medyaya da bir çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan,
''Gerek Türk, gerekse Amerikan medyası Türk-Amerikan ilişkileri
konusunda daha hassas olursa bu herhalde halklarımızı da olumsuz
yönde etkilemez diyedüşünüyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan Dış
Politika Derneği yemeğine katılmadan önce New York'taki Türk
derneklerinin çatı kuruluşları olan Türk-Amerikan Dernekleri
Federasyonu, Türk-Amerikan İşadamları Forumu, Türk-Amerikan Sanayi
ve Ticaret Odası, Amerikan-Türk Toplumu'ndan temsilcilerle bir
araya gelerek bir görüşmede bulundu.