Erdoğan Bayraktar'dan çevre mesajları
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, katıldığı törende çevrenin öneminin arttığını söyledi...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bugün
küresel ısınma, su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, kirliliğin
önlenmesi gibi çevre konularının tüm dünyayı ciddi şekilde
düşündürdüğünü, bu meselelerin çözümüne katkıda bulunmayı her
şeyden önce bir insanlık görevi saymak gerektiğini
belirtti.
Bakan Bayraktar, çevre alanında duyarlılık gösteren basın kuruluşlarına Çevre Beratı verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, çevrenin öneminin arttığını söyledi.
Nüfus ve tüketimle birlikte insanların çevre üzerinde oluşturdukları baskının da artığına işaret eden Bakan Bayraktar, çevre için yapılabilecek en değerli konulardan birinin, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi olduğunu dile getirdi.
BİLİNÇLENDİRME EN ÖNEMLİSİ
Toplumda bilinç arttıkça çevrenin korunması konusunda duyarlı
olunacağını vurgulayan Bakan Bayraktar, ''Arkadaşlarımız
çevre konusunda bir araştırma yaptı. Çevreyi korumak için
mevzuatları çeşitlendirmek, artırmak, katılaştırmak mı yoksa
insanları bilinçlendirmek mi önemlidir diye. Bilinçlendirme yüzde
85'lere varan oranda önde çıktı'' diye konuştu.
Bu açıdan Bakanlık olarak çocukları ilkokul 4. sınıftan itibaren çevre konusunda geliştirmek, bilinçlendirmek için ciddi gayret sarf ettiklerini anlatan Bakan Bayraktar, okulların da bu yönde duyarlılık gösterdiğini söyledi.
Çevre bilincinin artırılması için basın yayın organlarına çok büyük görevler düştüğünü belirten Bakan Bayraktar, çevreye özel önem vererek bilincin gelişmesine katkıda bulunan basın kuruluşlarına teşekkür etti.
HEDEF İYİ BİR ÇEVRE
Şehir nüfusunun, Türkiye'de yüzde 80'lere, dünyada yüzde 50'lere yaklaştığına dikkati çeken Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
''Önümüzdeki 30-35 yılda dünya nüfusunun 9 milyara çıkacağı, bu nüfusun yüzde 75'inin şehirlerde yaşayacağı, bu sürede Türkiye'de şehir nüfusunun yüzde 90'ları aşacağı çok net şekilde gözükmektedir. Bu bakımdan çevre ve şehircilik birbirine çok daha yakın, beraber geliştirilmesi gereken bir konudur. O bakımdan Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi iradesi, Hükümeti olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oluşturduk ve bu doğrultuda çalışmalarımızı yürüteceğiz.''
Bugün küresel ısınma, su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, orman alanlarının artırılması ve kirliliğin önlenmesi gibi çevre konularının tüm dünyayı ciddi şekilde düşündürdüğünü vurgulayan Bakan Bayraktar, bu meselelerin çözümüne katkıda bulunmayı her şeyden önce insanlık görevi saymak gerektiğini belirtti.
Yaşanabilir çevre vizyonuyla hem çevre hem de şehircilik faaliyetlerini yönlendirip çoğalttıklarını dile getiren Bakan Bayraktar, her iki yöndeki çalışmaların da birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini bildirdi.
Bu doğrultuda daha iyi çevreyi, daha iyi şehirleşmeyi hedeflediklerini anlatan Bakan Bayraktar, kentsel dönüşüm çerçevesinde şehirlerdeki doğal dokuyu korumak, çevreyle dost ve modern kentler oluşturmak, daha yaşanılır Türkiye inşa etmek için gayretle çalıştıklarını ifade etti.
Bakanlığın ambleminin de anka kuşu olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, amblemde küllerinden doğan anka kuşu kullanılmasının, nedenini ve renklerin anlamını anlattı.
2023'TE ARTILMAYAN ATIK SU KALMAYACAK
Bayraktar, artık Türkiye'de nüfusun yüzde 72'sinin atık su hizmeti aldığını ve atık su tesislerinin kullandıkları enerjinin yarısının bakanlıkça ödendiğini bildirdi.
Bakanlığın 2023 hedeflerinden birinin Türkiye'de arıtılmayan atık su kalmaması olduğunu belirten Bayraktar, ''2023'te belediyelerde yaşayan tüm vatandaşlara katı atık hizmeti verilecek. Artık sadece vahşi depolama, düzenli katı atık depolaması değil daha ileri teknolojilerle katı atıklardan enerji üretimi ve geri kazanım şeklinde çalışmalarımızı son noktaya getireceğiz'' dedi.
Lisanslı toplama, ayırma ve geri dönüşüm tesisi sayısını 28'den 514'e çıkarak ambalaj atıklarının yüzde 50'sinin geri kazanımını sağladıklarına işaret eden Bayraktar, küçük belediyelere son iki yılda bin 41 çöp toplama aracı hibe ettiklerini bildirdi.
Sanayi tesislerinde ortaya çıkan tehlikeli atıkların artık çok büyük ölçüde geri kazanıldığını ifade eden Bayraktar, 18 olan tehlikeli atık geri kazanım tesisi sayısının, 201'e yükseldiğini söyledi.
Deniz kirliliği ölçüm istasyonu sayısının 208'e ulaştığını dile getiren Bayraktar, 2003'te 271 olan Mavi Bayraklı plaj ve marina sayısını 374'e çıkardıklarını belirtti.
Limanlarda 221 tesiste atık alım hizmeti verilmeye başlandığını ifade eden Bayraktar, deniz kirliliğini önlemek için deniz süpürgeleriyle kıyılardaki çöplerin büyük oranda toplandığını kaydetti.
Bayraktar, gemi atık takip sistemiyle atıkların gerçek zamanlı izlendiğine de işaret etti.
ESAS KORUMA, ÇEVREYLE KALKINMAYI BİR ANDA YÜRÜTMEK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu da çevrenin korunmasında Bakanlık kadar basın mensuplarının da rolü bulunduğunu söyledi.
Çevreyle ilgili yapılması gereken çok iş bulunduğuna işaret eden Kadıoğlu, ''Çevre her ne kadar kanunlarla korunsa da aslında esas korumacılık çevreyle kalkınmayı bir arada yürütmektir. Temel hedefimiz, bir taraftan çevreyi korurken bir taraftan da kalkınmamıza devam etmektir'' dedi.
Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış da çevrenin uygulama birimi olarak hizmet verdiklerini belirterek, sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde iş ve işlemler yürütmeyi, ekonomideki gelişmelere engel olmadan çevre değerlerini korumayı amaçladıklarını ifade etti.
Çevre Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Baş da çevrenin hem mevzuat hem de sosyal boyutunu önemsediklerini dile getirdi.
Bakan Bayraktar, konuşmaların ardından, çevre sayfası hazırlayan ve çevre programı yapan medya kuruluşlarının temsilcilerine Çevre Beratı takdim etti.