Erdoğan Baykal'a patladı
Abone olCHP lideri Baykal'ın Kur'an eğitimi ile ilgili sözleri Başbakan Erdoğan'ı adeta çıldırttı. Birlik Vakfı'nın törenine katılan Erdoğan, konuşmasında Baykal'a verdi verişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halkının büyük bir çoğunluğu
Müslüman olan Türkiye'de insanların hassasiyetleri üzerinde
kimsenin oynamaması gerektiğini belirterek, ''Bir tarafta Mescid-i
Aksa'da el bağlayacaksın namaza duracaksın, öbür tarafta geleceksin
Kur'an'ın öğrenilmesine karşı çıkacaksın. Bunun anlaşılır bir yanı
yok'' dedi. Başbakan Erdoğan, Birlik Vakfı'nın kuruluşunun 20.
yıldönümü nedeniyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen
''Sivilleşme ve Demokratikleşme'' konulu toplantıda yaptığı
konuşmada, yaygın kanaatin aksine sivilleşme kavramının aslında
askeri anlayışın karşıtı olmadığını ifade ederek, sivilleşmenin
medenilikle ilgili bir kavram olduğunu söyledi. Sivilliğin içinde
yaygın bir hukuk kurgusu bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, sivil ile
demokratik olan arasında yakın bir bağın söz konusuolduğunu
anlattı. Başbakan Erdoğan, demokratikleşme yolunda Türkiye'nin
tarihi adımlar attığını, fakat mevcut alışkanlıkların bulunduğunu,
bunların da aşılması gerektiğini belirterek, ülkede zaman zaman
farklı sesler, farklı yaklaşımlar çıkabileceğini kaydetti. Hatalı
çıkışları olgunlukla karşılamak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bir
grup akademisyen ve entelektüelin biraraya gelerek veya davete
katılmak suretiyle sözde Ermeni soykırımı konusunda bir toplantı
yapılmak istendiğini hatırlattı. Bunun üzerinde bazı yaklaşımlar
olduğunu, bu yaklaşımlar içerisinde de doğru ve yanlış olanlar
bulunduğunu, bunun ayrı bir konu olduğunu dile getiren Erdoğan,
''Bunlardan asla çekinmemeliyiz. Bırakalım herkesin ne
söyleyeceğini, ne söylediğini görelim. Onlar söyledikten sonra biz
de ne söyleyeceksek söyleyelim. Şunu unutmayalım; düşüncesine
güvenen düşünce hürriyetinden korkmamalı, bundan çekinmemelidir''
diye konuştu. -''TABULARIN ÇATIŞTIĞI DÜNYADAN BIKTIK''- Başbakan
Erdoğan, bu tür çekincelerin başka grupların ''gard'' almasını
gerektirdiğini ifade ederek, ''Gard alanların olduğu bir ülke
olmayalım. Rahat olalım, rahat düşünelim, rahat konuşalım. Aksi
takdirde tabuların çatıştığı bir dünya kurarsınız ki, biz tabuların
çatıştığı dünyadan bıktık'' dedi. ''Avrupa Birliği (AB) ile ilgili
kesimlerin bu tür tartışmaların üzerine balıklama atladığını,
onların yaklaşımlarını da doğru bulmadıklarını'' dile getiren Recep
Tayyip Erdoğan, ''Bu tür kesimlerin derdinin Türkiye'ye nasıl başka
faturalar çıkarabiliriz'' olduğunu söyledi. -''İNANÇ HÜRRİYETİNDEN
KORKMUYORUZ''- Başbakan Erdoğan, 2 temel başlıkları bulunduğunu
anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunlardan birincisi;
inancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz. Biz inancımıza
güveniyoruz, inanç hürriyetinden korkmuyoruz. Halkının yüzde 99'u
Müslüman olan Türkiye'de, kalkıp da kendi dininin kitabını
öğrenmeye yönelen insanlara veya öğrenmek isteyenlere (burada bizce
bir zorlama yok) mani olacak adımlar atmanın yanlış olduğunu ifade
etmek isterim. Bu konuda yanlış yaklaşım içerisinde olanlara
mesajımdır; bunu kalkıp da herhangi bir terör örgütünün aracı
olarak değerlendirme yanlışına girmek, bu ülkede Müslümanlara
saygısızlıktır. Hiçbir zaman bu ülkede Kur'an'ını öğrenmeyi bir
terör örgütü için araç olarak, bir istismar aracı olarak
değerlendirme yanlışına giremezsiniz. Girdiğiniz anda bu millet
sizi affetmez. Bunu bir defa ortaya koymak lazım. Meclisten çıkan
yasayı kalkıp bir yere yönlendirmek, 'bu Kur'an kursları ile
alakalı' demek yanlışın ta kendisidir. Bu ülkede insanlarımızın
hassasiyetleri üzerinde lütfen kimse oynamasın. Halkın büyük bir
çoğunluğu Müslüman. Tabii ki dininin gereğini öğrenecek. Tabii ki
kitabını öğrenecek. Ondan sonra kalkıp da 'din elden gidiyor'diye
bağırmanın anlamı yok. 'Misyonerler ülkeyi istila etti' demenin
anlamı yok. Hem böyle bağıracaksın, ondan sonra kendi kitabını
öğrenene karşı çıkacaksın. Bu ne menem bir şey. Bunun anlaşılabilir
hiçbir yanı yok. Demokratik irade ile bağdaşır bir yanı yok. Onun
içinburada, düşünce sahibini samimi olmaya davet ediyorum. Karşı
çıkabilirsiniz. Karşıysanız çıkın çok açık ve net söyleyin,
gizlemeyin. 'Biz öğrenilmesine karşıyız' deyin. İnanın bu daha
saygındır. Ama millet bunu da görür. Bir tarafta Mescid-i Aksa'da
el bağlayacaksın namaza duracaksın, öbür tarafta geleceksin
Kur'an'ın öğrenilmesine karşı çıkacaksın. Bunun anlaşılır bir yanı
yok. Biz, attığımız adımları bu ülkenin insanları için
atıyoruz.''