Erdoğan Baykala çukur dedi
Abone olBaşbakan Erdoğan Köşk seçimleri, 'oğlunun gemisi' ve 'sayın' kelimesi ile ilgili iddiaları cevaplandırdı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Ankara'da, partisinin il başkanları toplantısının açılışında konuştu. Erdoğan Baykal'ın seviyesizlikle suçladı. Sayın kelimesin de değinen Erdoğan, milletin benim ve partinin terör örgütü hakkında ne düşündüğünü bildiğini söyledi.
Baykal çukurda
Bizim adabımız değil. Bel altı siyaset yapmak. Müflis tüccar gibi eski defterleri karıştırıyorlar. Ben, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan olarak, ana muhalefet liderinin düştüğü çukurlara düşmeyeceğim. Bunu bilmenizi istiyorum. Bakın, 'Seviye' demiyorum, 'Düştüğü çukurlara düşmeyeceğim' diyorum. Burası önemli. Hani üstadın bir ifadesi var ya, 'Seviye, bir irtifadır' diyor. İrtifanın derecelendirilmesi... Daha tafsilatı var da, oraya girmeyeceğim. Ama öbürü farklıdır. Onun için oraya girmeyeceğim. Onu kendisi araştırır bulur. Veyahut ona iletirler.''
Terörist başına yaklaşımımı millet biliyor
Yıllardan sonra siyaseti ciddiyetle ele alan bir iktidar var. Benim ne demek istediğimi halkım biliyor. Boşuna kıvranıyorlar oralardan bir şey çıkmaz. Orada AK Parti'nin duruşu bellidir.. Bölücülüğe karşıyız. Terörist başına yaklaşımımı millet biliyor. Üç kırmızı çizgimiz var. Hedef saptırma zihin bulandırma gayretleri içindeler. Eğer geçmişi karıştırırsak kimin kime daha yakın olduğu ortaya çıkar. 19. dönemde ana muhalefet partisi terör örgütünün lider kadrosu ile Meclis'te değil miydi? Aynı çatı altında beraber değil miydi?
Oğlum ortağıyla beraber banka kredisi ile gemi aldı
''Bir şey bulamazsınız. Boşuna uğraşıyorsunuz. Alan belli, satan belli. Benim oğlumun, bir başka ortağıyla beraber, iki ortaklı şirketleri var. Doğru. Aldıkları gemi, 16-17 yıllık, eski bir ufak koster. Fiyatı da belli. 2.5 milyon dolar civarında bir gemi. 500 bin dolar peşinatla ve banka kredisiyle, kısmen kendi sermayelerini ortaya koyarak, aldıkları bir gemi. Bundan sonra zaten gemi kendi kazancıyla taksitini ödeyecek noktadadır. Şu anda yaptıkları iş budur. Başka bir iş yoktur.
Ayrıca kardeşim, eniştem, onların da kurduğu bir şirket vardır. Ne
yapacaklardı? Oturup da bu ülkedeki geleni, gideni mi seyredeceklerdi? Veyahut da daha öncekilerin yaptığı gibi bir komisyonculuk, ofislik bürosu açıp da oradan iş takibi yapanlara belli yüzdelerle iş mi takip edeceklerdi? Bu ailede bu yok. Daha ileriye bu işi götürmek istemiyorum.
Çelik çomak verdik oynuyorlar
''Önceleri Erdoğan, 'Oraya çıkacak' dedi. Mecliste akla hayala gelmez şeyler söyledi. Dolayısıyla 'çıkamaz' dedi. Şimdi 'çıkmayacak' demeye başladı. Yahu zaten ne çıkacağını, ne de çıkmayacağını söyleyen birisi yok ki. 'Nisanı
bekleyin' diyen bir lider var. Ben Nisanı bekleyin dedim ama sen dayanamadın, düştün yollara koşuyorsun, bağırıyorsun, çağırıyorsun. Senin gibi birileri daha koştu yollara, onlar da bağırıyorlar, çağırıyorlar. Ta başında ne dedim? 'Verdik eline bir çelik çomak oynuyorlar' dedim. Nitekim, yeni yeni bazı köşe yazarları anlamaya başladı. 'Hakikaten, elimize verdiler bir çelik çomak oynuyoruz ve belki de televizyonların karşısında bizim bu tartışmalarımızı izleyip kıkır kıkır gülüyorlar' dediler. Aynen işte gülüyoruz burada. Niye? Çünkü bizim gündemimizde ülkeye hizmet var.''
Ucuz polemiklere prim yok
Seviye bozulmuşken biz demokrasiyi koruma adına duruşumuzu bozmayacağız. Doğru sadece benim tekelimdedir diyen ölçüsüzlerden olmadık. Demokratik ölçülere rağmen bir şey ypmadık. Allah bize boş lafla ucuz polemikle geçirdiğimiz günleri göstermesin.