Erdoğan-Baykal yine atıştı
Abone olErdoğan ve Baykal ilk kez yüz yüze geldi. Ankara'da düzenlenen panelde Erdoğan, Baykal'ı eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile tam
üyeliğin Türkiye'ye dışarıdan dayatılan bir hedef olmadığını
belirterek, ''AB'ye tam üyelik Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi iradi
tercihidir'' dedi. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in himayelerinde Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından
Grand Cevahir Oteli'nde düzenlenen ''Türkiye-AB Entegrasyonunda
Tarım'' konulu uluslararası konferansa katıldı.
Salona girdiğinde, konferansa katılan CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile tokalaşan Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada,
konferansın çiftçiler, tarım sektörü, Türkiye ve AB için hayırlara
vesile olması temennisinde bulunarak, şu anda salonda AB üyesi
ülkelerden ve AB'nin ilgili komisyonlarından birçok misafirin
bulunduğunu kaydetti.
Konferansın başlığının ''Türkiye-AB Entegrasyonunda Tarım''
olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Tabii ki çerçeveyi de böyle çizmek
durumundayım'' dedi.
''CANLA BAŞLA ÇALIŞILMASI GEREKİYOR''
Erdoğan, tarım sektörünün büyüklüğü dikkate alınırsa Türkiye'nin bu
konuda çok daha fazla gayret sarf etmesi gerektiğini vurgulayarak,
açığı kapatmak için canla başla çalışılması gerektiğini
söyledi.
Erdoğan, Türkiye ile AB'nin genişleme öncesi üye 15 ülkesinin 2004
yılı tarım rakamlarından örnekler vererek, şunları kaydetti:
''Ülkemizde yüzde 11,2 olan tarımın GSYH'deki payı, AB'nin
genişlemeden önce yani 15 ortağının olduğu dönemde yüzde 1,6. Yine
tarımın toplam istihdam içindeki payı bizde yüzde 34, AB'nin 15 üye
ülkesinde yüzde 3,8. Bütün bunlara rağmen tarımın toplam ihracat
içindeki payı bizde yüzde 4,1, AB'nin 15 ülkesi içinde yüzde 6.
Sadece bu 3 gösterge üzerinden yaptığımız karşılaştırma bile
çarpıklığı ortaya koymaya yetiyor.'' Başbakan Erdoğan, AB'ye üyelik
konusunda yoğun bir gayret gösterdiklerini dile getirerek, ''Şurada
bir şeyi, bir kere başından tespit etmemiz lazım. Tabii muhalefet
konuşuyor, biz de dinliyoruz, dinleyeceğiz. Konuşmak hakkıdır,
bizim de dinlemek görevimizdir'' dedi.
AB sürecinin 1963 yılında başladığını, 3, 3,5 yıl önce
başlamadığını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ta 1963'de başlayan bu yasal süreç içerisinde muhalefet birçok
kez iktidar olmuştur ve AB ile ilgili acaba bu süreç içerisinde ne
yapmışlar bunlar? Birçok kez koalisyon ortaklıkları içerisinde yer
aldınız, reddedebilirdi, reddetseydiler. 1963'deki yasal sürecin
içerisinde bizzat kendileri vardı. Övündükleri kendileri vardı.
Kabul etmeseydiler.
AB Türkiye'ye 'ne olur aramıza katılın' diye bir gayretin
içerisinde değil. Zaten böyle bir gayret olsaydı çoktan Türkiye
AB'nin içinde olurdu. Yani lütfen burada kendimizi aldatmayalım.
Hamaset yapmanın da anlamı yok. Ben bütün çiftçi kardeşlerime şunu
söylüyorum. Başımızı iki elimizin arasına alalım iyi düşünelim.
Bakın şu anda Türkiye'nin ihracatının yüzde 64,4'ü AB üyesi
ülkeleredir. Bunu bir kenara koyamazsınız. Olayı sadece 'aldığımız,
alacağımız yardımlar' olarak değerlendiremezsiniz. Böyle bir
entegrasyonun içerisinde neler var? Bunu iyi düşünmemiz lazım. Bunu
sadece tarım olarak da değerlendiremezsiniz.'' Başbakan Erdoğan,
Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin medeniyetler arası ittifak,
özgürlükler, ekonominin geniş çerçevesi içerisinde ele alınması ve
düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
''HAMASET KOLAY''
Erdoğan, isim vermeden kendisinden önce konuşan Deniz Baykal'ın
konuşmasını ima ederek, şöyle dedi: ''Ama böyle sığ bakarsanız,
işte o zaman bugünkü hamaseti okursunuz. Bunları iyi düşünmeniz
lazım. Yoksa hamaset kolay. Şu anda sayın muhalefet lideri bu
ülkede 1978-1979 yıllarında enerji bakanıydı. Çiftçi kardeşim,
günlerce kuyruklarda mazot beklemiyor muydunuz? Mazot
bekliyordunuz. O elektrik kesintilerini falan unutmayın.
Elektriklerin kesintili olduğu günleri unutmayın ama bakın nereden
nerelere geldik. Şu anda Türkiye'nin böyle bir sorunu, derdi var
mı? Bunları aştık. Bütün bunları çözerken bir gerçek var ortada,
nedir o gerçek? Artık Türkiye ayaklarının üzerinde duruyor.''
Başbakan Erdoğan, çiftçilere ''Bakınız iktidarımızdan önce bu
ülkede mazot desteği var mıydı? Yoktu. Bizim dönemimizde mazot
desteği başlamıştır. Bizden önce gübre desteği var mıydı? Yoktu''
demesi üzerine salonda bulunan çiftçilerden bazıları sözlü olarak
tepki gösterdi. Bu çiftçilerin ''Vardı, vardı'' sözleri üzerine
Erdoğan, ''Hayır bizim dönemimizde başlamıştır'' dedi.
TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYELİĞİ
Erdoğan, şimdi
kendilerinin AB yolculuğunu, ısrarlarını ve çabalarını yeterince
idrak edemeyenlerin yanlış değerlendirmelerinin bulunduğunu ifade
ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bunun geçici bir heves olduğunu iddia edenler oldu, heyecanımızın
azaldığını, sürecin yavaşladığını söyleyenler oldu. Bir kez daha
vurgulamak isterim ki AB ile tam üyelik bize dışarıdan dayatılan
bir hedef değildir. AB'ye tam üyelik Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi
iradi tercihidir. Türkiye Cumhuriyeti bunu istediği için AB'ye
girme mücadelesini sürdürüyor. Bu hedef cumhuriyetin kuruluş
felsefesinin tabii bir uzantısıdır. Türkiye'nin evrensel siyasi ve
iktisadi standartları yakalama iradesinden kaynaklanan bir
tercihidir. AB hedefi milletimizin hak ettiği özgürlük ve refah
ikliminin tesisine yöneliktir. Bundan dolayıdır ki hükümetimiz bu
hedefin arkasında kararlılıkla durmaktadır. Duracaktır.''