Erdoğan barış için İsrail'e şart koştu
Abone olBaşbakan Erdoğan Şam'a yaptığı ziyarette İsrail'den tazminatları ödemesi ve özür dileme çağrısında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı
Beşar Esad ile görüşmesinin ardından, ortak bir basın toplantısında
İsrail'i uyardı ve tazminatları ödeyerek özür dilemesi gerektiğini
söyledi. Erdoğan, terörle mücadele konusunda uluslararası
işbirliğinin önemine dikkat çekti.
Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Esad ile Halk Sarayı'nda
düzenlediği ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu,
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“İsrail bu ferman dinlemez, kendine göre tavırlarını sürdürdüğü
müddetçe yalnızlaşmaya mahkum olacaktır, yalnızlaşacaktır. Bunu
bölge için söylüyorum, dünya için değil. Dünyada
durumu farklıdır ama bölgede durumu çok daha farklıdır. Türkiye
olarak bizim bu noktada tavrımız da hassasiyetini korumaktadır”
diye konuşan Erdoğan İsrail'in özür dilemek zorunda olduğunu
belirtti.
"Burada İsrail, daha önce de söylediğimiz gibi özür dilemek
durumundadır. Ailelere tazminatlarını ödemek durumundadır.
Bildiğiniz gibi 9 şehidin üzerinden -adeta infaz yapılmış
ve- 30 mermi çıkmıştır. Bu mermiler öyle uzaktan filan da
atılmış değil, yakın mesafeden adeta infaz edercesine
kullanılmıştır. Bunlar adli tıp raporları gerekli olan
yerlere de uluslararası camiaya da iletilmiş,
ulaştırılmıştır. Tabii burada çok çok üzücü durumlar söz
konusudur. Bütün bu olaylar cereyan ederken, hala burada çekimser
kalabilen veyahut da İsrail'in yanında yer alabilen ülke veya
ülkeler de vardır" diyen Erdoğan böyle bir insanlık suçu
karşısında, bu takınılan tavırları tarihin affetmeyeceğine
inandığını ifade etti.
ESAD'A TEŞEKKÜR
Esad'a terörle mücadele konusunda verdiği destekten dolayı teşekkür
eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Terörle ilgili konuda neler yapabiliriz bunu konuştuk. Ben Sayın
Cumhurbaşkanımız'a çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar bu süreç
içerisinde dayanışma halinde ülkemizdeki terörle mücadelede vermiş
oldukları destek sebebiyle, göstermiş oldukları destek noktasında
bundan sonraki sürece yönelik de yine yapılacak ortak çalışmalar
sebebiyle teşekkür ediyorum" dedi.
Erdoğan, terör örgütünün içinde Suriye'de yaşayan ailelerden
olanların da bulunduğunu belirterek, “Bunlar da zaten bir yakın
takibin içerisindedir ve burada yapacağımız müşterek çalışmalarla,
bir ortak mücadele platformu içerisinde bu işi çözeceğimiz, en
azından minimize edebileceğimiz kanaatindeyim” dedi.
"MÜŞTEREK ÇALIŞMALARIMIZ SÜRECEK"
Bir gazetecinin “Kandil'deki terörist varlığı terörle
mücadelede büyük bir sorun. Görüşmede bu konu gündeme geldi
mi? Ayrıca istihbari bilgi paylaşımı açısından somut bir
adım var mı? Örneğin MİT müsteşarının Suriye'ye gelmesi
planlanıyor mu?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları
söyledi:
“Aslında az önce onunla ilgili cevabı verdik. Bu tür müşterek
çalışmalarımız bugüne kadar devam ettiği gibi, bundan sonra da
devam edecek. İçişleri Bakanımız geçen zaten Lazkiye'de bir
aradaydılar, görüşmelerini yaptılar. Tabi ki istihbarat
teşkilatımız, başta müsteşar olmak üzere yanındaki elemanları
sürekli irtibat halinde olacaklar. Bugüne kadar nasıl irtibat
halinde olduysalar.
IRAK'TA HÜKÜMET KURULAMADI
Başbakan Erdoğan Irak'ta seçimlerden 7 ay sonra hala hükümet
kurulamamış olmasının kendilerini üzdüğünü de belirtti. Başbakan
şöyle konuştu:
"Özellikle Irak'ta yaşanan sıkıntılar ki henüz hükümetin orada
kurulamamış olması gerçekten bizleri komşu ülkeler olarak, kardeş
ülkeler olarak üzmektedir. Zira bir boşluk ortada var. Bunun
giderilmesi lazım. Bu boşluğun giderilmesi noktasında da
bir Iraklılık bilinciyle, bir milli mutabakat hükümetinin orada
kurulması, inanıyorum ki Irak'ın geleceği açısından da çok çok
büyük önem arz etmektedir. Zira ne mezhepçilik üzerine
veyahut da etnik anlayış üzerine kurulacak hükümetin, Irak'ın
geleceği açısından barışa hizmet etmesi, dayanışmaya hizmet etmesi
mümkün değildir. Ne Irak halkına bu kazandırır, ne de Irak'a
kazandırır. Onun için bir milli mutabakat hükümeti, bir dayanışma,
bir paylaşım, bir kardeşlik hükümetinin süratle Irak'ta kurulması
temennimizdir, arzumuzdur. Bu konuda Türkiye olarak, Suriye olarak
elimizden gelen katkıyı, desteği vermeye hazırız. Tabii ki arzumuz
bunu kendi içlerinde halletmeleridir.”