Erdoğan bana göre paralel dedi ve bunu ilk kez açıkladı!
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan paralelin tarifini yaptı ve ilk kez bu kadar sert konuştu. Erdoğan, 'Benim için paralel, 'tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet' dedi.
Fahrettin Altun’un genel yayın yönetmenliğinde aylık
periyotta yayımlanacak Kriter dergisi ilk sayısında Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile bir söyleşi gerçekleştirildi.
PKK ve paralel yapının kol kola olduğunu belirten Erdoğan paralel yapının tanımı yaptı ve ilk kez bu kadar sert cümleler kullandı.
Erdoğan, “Bu, şahsımla ilgili değil, millete karşı bir tutumdur. Asıl önemli olan, bu karşıtlığın kimleri yan yana getirdiğidir. Bakıyorsunuz terör örgütü PKK destekçileri ile Paralel Yapı üyeleri yan yana. Ya da bugüne kadar birbiriyle kavga edenler kol kola. Bu süreç aynı zamanda maskelerin düşmesini, millete cephe açanların gerçek yüzünün görülmesini de sağladı. Bu açıdan hayırlı da olmuştur.” dedi.
Söyleşide daha adil bir dünyayı tesis etmek için çabaladıklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorunların ve adaletsizliklerin giderilmesinde öncülük yapmak ve mazlumların sesi olup onlara ulaşmak için güçlü olması gerektiğini ifade etti.
Tam bağımsız olmak için “yerliliği ve
milliliği” her alanda hayata geçirmenin şart olduğunu
vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin siyasi tarihinin de aslında yerli
ve milli olanlar ile kendi ülkesine ve milletine yabancılaşmış
olanların mücadelesiyle geçtiğini dile getirdi.
Erdoğan, kazanmak için her yolu mubah gören anlayışın
milli olamayacağına işaret ederek, yaşadığı toprağın insanıyla,
geçmişiyle, kültürüyle bağı kalmamış olanlara şahitlik
edebildiğini, bunların bazen siyasetçi, bazen akademisyen, bazen
medya mensubu, bazen iş adamı, bazen sanatçı, bazen yazar, bazen de
başka sıfatlarla karşılarına çıktığını söyledi. “Biz yapmak
için çalışıyoruz, bunlar yıkmak için uğraşıyor” diyen
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Aynı tavrın siyasette ve dış politikada da örneklerini
gördük. Bir milletvekili, bu milletin askerini ve polisini
şehit eden, halkı göç etmeye zorlayan, şehirleri yaşanmaz hale
çeviren teröristlere destek veren, çanak tutan açıklamalar nasıl
yapabilir? Bir devletin buna sessiz kalması mümkün
olabilir mi? Bu anlamda teröre destek veren milletvekillerinin
dokunulmazlıklarının kaldırılmasını da yine bu milli tutumun gereği
olarak görüyorum. Yerlilik ve millilik, siyasetten iş dünyasına,
medyadan eğitime, akademiden sanata, istihbarattan savunmaya kadar
her alanda kriter olmalı.”
Erdoğan, bütün siyasi hayatı boyunca samimi gayretlerinin millet
tarafından karşılıksız kalmadığını belirterek,
“Milletimizin layık gördüğü her görevde olduğu gibi,
Türkiye’nin doğrudan milletin oyuyla göreve gelmiş ilk
Cumhurbaşkanı olarak da her zaman ‘daha fazla hizmet etme’
anlayışıyla görevimi yürütüyorum. Sırtını millete değil vesayet
odaklarına dayayanlar, siyaset ve toplum mühendisliğine girişenler
ya da terör örgütlerinden güç alanlar, bizim bu topraklar ile olan
gönül bağımızı anlayamazlar” dedi.
“ÜLKEMİZ, MANİPÜLASYONLARLA KRİZLERE SOKULAMAYACAK SAĞLAM
BİR İSTİKRAR ZEMİNİNE KAVUŞMUŞTUR”
Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi ya da son terör
eylemlerinin arkasında, Türkiye’de son dönemde her alanda yaşanan
gelişmelerden duyulan rahatsızlık olduğunu dile getiren Erdoğan,
“Ama şu gerçeğin de görülmesi lazım; Türkiye, artık eski Türkiye
değil. Ülkemiz, manipülasyonlarla krizlere sokulamayacak sağlam bir
istikrar zeminine kavuşmuştur. ‘Yeni Türkiye’ yolunda
kararlılıkla yürüyoruz. Önümüze çıkarılan son engel ise en
aşağılık, en insanlık dışı yöntem olan terörün yeniden
hortlatılması oldu. Fakat Allah’ın yardımı ve milletin desteğiyle,
bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık, çıkaracağız”
değerlendirmesinde bulundu.
PARALEL YAPI’YLA MÜCADELE
Paralel Yapı’nın devlete ve millete yönelik bir tehdit olduğunu
belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Geçmişte yaşadığımız birçok sorunlu olayın arkasında,
özellikle devletin kritik kurumlarına sızan bu şer örgütün
elemanlarının izine rastlıyoruz. Paralel Yapı, yerleştiği bütün
kurumlarımızda çok büyük tahribat oluşturdu. Bu tahribatı
onarmak için daha yapılacak çok iş olduğunun farkındayız. Şu anda
devletimizin tüm kurumları ve milletimiz bu yapı ile mücadeleyi
sahiplenmiştir. Ama daha etkin bir mücadele sergilemek
durumundayız. Benim “tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı
ihanet” diye tarif ettiğim bu yapının gerçek yüzünü görüp uzaklaşan
samimi kardeşlerimiz oldu. Artık bu yapı marjinalleşen bir örgüt
haline dönüşmüştür. Milli güvenliğimizi tehdit eden her örgüt gibi,
bunlarla da mücadeleye kararlılıkla devam
edilecektir.”
DAEŞ’LA MÜCADELE
Erdoğan, DAEŞ ile mücadeleyi Türkiye kadar sonuç alıcı şekilde
gerçekleştiren başka bir ülke bulunmadığına dikkati çekerek, bazı
ülkelerin DAEŞ’le mücadele bahanesiyle Suriye’de kendi bölgesel
projelerini hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti. Türkiye böylesi
bir çaba göstermesine rağmen, bazı ülkelerin bir kısım terör
örgütlerine karşı hareketsiz kaldığına işaret eden Erdoğan,
“Ülkemizde alçak terör eylemleri gerçekleştiren PKK veya
PYD için Avrupa’da her türlü destek ve propaganda faaliyetlerine
sessiz kalınabiliyor. Bu tablo, ‘terörle mücadelede uluslararası
dayanışma’ mesajlarına gölge düşürüyor. ‘Bana dokunmayan yılan bin
yıl yaşasın’ ikiyüzlülüğü ile bu iş çözülemez.
Uluslararası kurumlar ve tüm devletler, ayrım yapmadan bütün terör
örgütlerine karşı samimi bir şekilde ortak tavır almalıdır”
ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİ OPERASYONLAR DÖNEMİ”
Kimsenin bu milletin huzuruna, birliğine, canına kastetmesine izin
vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, çözüm sürecinin istismar
edildiğini ve şimdi operasyonlar dönemi olduğunu söyledi. Terör
örgütü PKK’nın, etkin operasyonlar karşısında sıkışınca bazı
yabancı devletler, aktörler ya da medya üzerinden “silah
bırakma”, “yeniden masaya dönme” gibi çeşitli mesajlar
gönderme yolunu denediğini aktaran Erdoğan, bu aşamadan sonra
çözümün, terör örgütünün en küçük bir unsuru dahi kalmayacak
şekilde ülke topraklarından sökülüp atılması olduğunu ifade etti.
Erdoğan, terörle mücadele sürecinde halk desteğine ilişkin soru
üzerine, “Burada, beni en çok sevindiren şey, bölge
halkının, Kürt kardeşlerimizin terör örgütünün karanlık amacını çok
iyi görmesi ve bunların yanında yer almaması oldu. Teröristler ve
siyasi destekçileri kendi kendilerine özerklikçilik oynadılar,
yalnız kaldılar ve kaybettiler. Milletin desteğinin ve duasının
elde edildiği her mücadele gibi, terörle mücadele de başarıyla
sonuçlanacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK TİPİ BAŞKANLIK
Erdoğan, yeni Anayasa ya da başkanlık sistemi tartışmalarının,
büyüyen Türkiye’nin yeni ihtiyaçları dolayısıyla gündeme geldiğini
belirterek, “Türk tipi başkanlık sistemi olmaz” diyenlerin, bu
milletin iyi bir şey ortaya çıkarabileceğine hiçbir zaman
inanmayanlar olduğunu dile getirdi. Zaten dünyada uygulanmakta olan
tek bir başkanlık sistemi modeli bulunmadığına dikkati çeken
Erdoğan, evrensel standartların Türkiye’nin kendi tarihi ve
kültürüyle sentezlendiği bir modelde özgün bir başkanlık sisteminin
elbette olabileceğini ifade etti.
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MESELESİ, SİYASİ BİR KALKANA DÖNÜŞMÜŞ
DURUMDA”
Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan haksız
eleştirilere maruz kaldığına değinen Erdoğan, “Türkiye’de
basın özgürdür. Aksini iddia edenlerin basın özgürlüğünden
anladıkları, eskisi gibi hükümet kurup hükümet yıkan bir medya
gücüne sahip olmaksa, bunun olmayacağı bir Türkiye’de yaşıyoruz. O
günler geçti artık. Elbette özgürlükleri daha da genişleteceğiz.
Ama bugün Türkiye’de basın özgürlüğü meselesi, siyasi bir kalkana
dönüşmüş durumdadır. Bunu gündeme getirenlerin aslında medya ile
ilgili bir dertleri yoktur” yorumunu yaptı.
ERDOĞAN KARŞITLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette ‘Erdoğan karşıtlığının’ bir kimlik
halini almasına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Bu, şahsımla ilgili değil, millete karşı bir tutumdur. Asıl önemli
olan, bu karşıtlığın kimleri yan yana getirdiğidir. Bakıyorsunuz
terör örgütü PKK destekçileri ile Paralel Yapı üyeleri yan yana. Ya
da bugüne kadar birbiriyle kavga edenler kol kola. Bu süreç aynı
zamanda maskelerin düşmesini, millete cephe açanların gerçek
yüzünün görülmesini de sağladı. Bu açıdan hayırlı da olmuştur.”
Erdoğan, milletin gönlünü kazanacak siyaset üretemeyenlerin, iç
gerilimlerini ve acziyetlerini gizlemek için çirkin üsluba
başvurduklarını, ancak milletin bunları görüp herkese notunu
verdiğini ifade etti.