Erdoğan Bahçeli'yi fena eleştirdi
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın gündeminde terör saldırıları vardı. "Açılıma devam" diyen Erdoğan MHP ve CHP'yi eleştirdi.
İNTERNETHABER.COM- Başbakan Erdoğan'ın
hedefinde muhalefet partileri vardı. "OHAL ilan edilsin" diyen
Bahçeli'yi terör örgütününün ekmeğine yağ sürmekle suçladı.
Kılıçdaroğlu'nu da partisinin hazırladığı Kürt raporuna arka
çıkmamakla eleştirdi.
Öcalan'ın teslim alınırken o dönem iktidar ortağı olan
Bahçeli'nin asılmaması için söz verdiğini iddia etti. "Terör örgütü
Şemdinli'de vuruyor, istismarcılar anında Ankara'da ses veriyor"
diyerek eleştiri oklarını MHP'ye yönelti.
Erdoğan açılımın devam edeceğini belirterek, kardeşlik ve sağduyu
çağrısı yaptı.. "Demokrasiye devam" diyen Erdoğan, "Biliniz ki
terör kazanır, savaş baronları kazanır. Gençlerin kanından beslenen
vampirler kazanır." dedi.
Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları
değerlendirdi.
ÇANAKKALE RUHU
''Askerimizin, Mehmetçiğimizin morali son derece yüksek'' diyen
Erdoğan, oradaki Mehmetçiğin
gözlerinde Çanakkale'deki, Dumlupınar'daki kahramanların asaletini
gördüğünü söyledi.
MUHALEFET GEDİKTE'YE GİTSİN SONRA KONUŞSUN
Gediktepe'nin koşullarının zorluğuna işaret eden Erdoğan, ''Durum dışardan değerlendirildiği
gibi yazılan çizilenden çok farklı bir durum. Temenni ederim ki,
bunu Genelkurmay Başkanıma da söyledim, muhalefet partilerinin
liderleri de bir oraya gitsinler, bir görsünler ondan sonra
değerlendirmelerini yapsınlar. Hataları, eksiklikleri ona göre
masaya yatırıp, ona göre değerlendirelim'' diye konuştu.
BU KADAR AĞIR KONUŞUYORUM
Medyada bu konuda
yapılan yayınlara yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Medyanın böyle bir milli meselede kalkıp evin içine girerek,
canı, içi yanık annelerin tavırlarını her taraftan çekerek bunları
sürekli göstermesi, oradaki ayılıp bayılmalarla ilgili bu
görüntülere yayınlaması kime hizmet eder? Ülkeye mi terör örgütüne
mi? Terör örgütünün en önemli amacı kendi propagandasını
yaptırmaktır. Kusura bakmasınlar burada medya ne yazık ki bilerek
veya bilmeyerek burada medya terör örgütüne ciddi manada yandaşlık
yapmaktadır. Bu kadar ağır konuşuyorum. Artık buruda meseleyi
hükümetin üzerine yıkıp buradan sıyrılmak, kaçmak kimsenin haddine
değil. Herkes görevini bilecek. Medyası da, STK'lar da bilecek. Ele
ele verilecek ve bu mücadele birlikte sürdürülecek.
Zira bu konuya eğer milli bir dava olarak bakmıyorsak, o zaman
bakmayanlar da kendilerini lütfen ilan etsinler. Terör konusunda
taraf olmak sadece bir ülkeye, bir vatana bağlılık ile de izah
edilemez. Terör konusunda taraf olmak insan olmanın, vicdan sahibi
olmanın, hak, hukuka önem vermenin de bir gereğidir.
BAŞKALARINI SEVİNDİRİRİZ
Maalesef uzun yıllardır terörle mücadele veriyoruz ama terör
karşısında nasıl muhalefet yapılır, nasıl yayıncılık yapılır, nasıl
tavır takınılır, nasıl eleştiri yapılır bunu bilemiyoruz. Öyle
eleştiriler getiriliyor, öyle yayınlar yapılıyor; muhalefet olsun
diye öyle söylemler üretiliyor ki bu terörle mücadele destek
vermekten çok terör örgütünü sevindiriyor, terörün amacına hizmet
ediyor. Geldiğimiz bu noktada durup düşünmeli, özeleştirimizi
yapmalı ve sorumlu davranmanın, yapıcı olmanın yollarını
öğrenmeliyiz. Aksi halde millet olarak, toplum olarak kaybederiz,
başkalarını sevindiririz.''
GENÇLERİ CİNAYET İŞLEMEYE YOLLUYORLAR
Terör
örgütü PKK'ya işaret eden Erdoğan, örgütün kan ve gözyaşından başka
bir şey veremediğini belirterek şunları söyledi:
Bu tünel ucu olmayan bir tüneldir. Peki kim kazandı? Hangi amaca
ulaşıldı? Ülkenin kaynakları heba oldu bölge insanı perişan oldu.
Kanlı saldırılara rağmen hiçbir sonuç alamadılar. Doğudaki benim
kardeşlerime kandan evlat acısından başka bir şey veremediler.
Bölgenin gençlerini cinayet işlemeye gönderiyorlar. Altı yaşındaki
çocuklara taş verip polise saldırtacak kadar alçaklaştılar.
BUNUN ZAMANI MI?
Terör saldırısı sonrasında
muhalefet partilerinin erken seçim ve olağanüstü hal talebinde
bulunmasını eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Bu ülkenin
Mehmetlerinin aradan saatler geçmeden, benim şehidim kanı kurumadan
Ankara'dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet
partisi, diğer muhalefet partisi çıkıyorlar, 'OHAL ilan edilsin,
açılımdan vazgeçilsin, erken seçime gidilsin' diye açıklama
yapıyorlar. Bunun zamanı mı? 73 milyon büyük acı içindeyken, yüreği
sızlarken bunu konuşmanın zamanı mı? Aslan delikanlılar toprağa
verilmeden siyasi kavgaya tutuşmanın zamanı mı? Onlar üzerinden
siyaset yapmanın zamanı mı? Bu hangi vicdana sığar.
PKK ŞEMDİNLİ'DE VURUYOR, İSTİSMARCILAR ANKARA'DAN SES
VERİYOR
Terör örgütü Şemdinli'den vuruyor,
istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete
yön vermek için vuruyor, Ankaradakiler anında bu tuzağa düşüyor.
Terör örgütü olağanüstü hal yeniden ilan edilsin, Türkiye yeniden
90'ların Türkiyesi olsun, Türkiye üçüncü dünya ülkesi görünsün diye
eylemler yapıyor. Ankara'dan anında terör örgütünün ekmeğine yağ
sürüyor. Olağanüstü hal kalksın diyenler samimi olsalardı,
olağanüstü hali kaldıran bu iktidar. Şimdi eylemleri ile olağanüstü
hali talep ediyorlar. Buna kim yataklık ediyor? Malum siyasi parti.
Ne diyor 'olağanüstü hal ilan edilsin' Geç o işleri, geç. Onlar
sizin talepleriniz, bizim iktidarımızın taleplerinde yok. Terör
örgütü kardeşlik tesis edilmesin, sorun çözülmesin, istismar
kaynakları kurutulmasın diye kanlı eylemler yapıyor. Birileri de
Ankara'da terör örgütünün amaçlarına hizmet edecek bir dil
kullanıyor."
OHAL'İN NE OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Olağanüstü halin ne olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bunu bölge insanı
ve orada görev yapan askerim iyi bilir. Ankara'dan başını
çıkaramayan siyasetçi bilmez. OHAL öyle istiyor diye belli
bölgelerde yerleşimi engellemek, sınırlandırmaktır, her derecedeki
okullarda eğitime ara vermek demektir, böyle gerekti diyerek
binaları yıkmaktır, sokağa çıkmayı yasaklamaktır, üst aramasıdır,
ev aramasıdır." diye ifade etti.
OHAL SORUNU DERİNLEŞTİRİR
Erdoğan, 1987 yılında olağanüstü hal ilan edildiğini belirterek,
"30 Kasım 2002'de biz kaldırıncaya kadar devam etti. Hangi yaraya
çare oldu. OHAL, terörü derinleştirdi. OHAL istemek terörün diline
teslim olmaktır. Sorunu bu hale getiren, bunların ayrımcı,
dışlayıcı inkar politikalarıdır." diye konuştu.
ÖCALAN'I TESLİM EDENLER SİZDEN SÖZ
ALDILAR
Konuşmasında, MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye,
töreristbaşı kendilerine altın tepsi içinde sunulmasına rağmen
niçin asmadıklarını soran Erdoğan, "Terörü neden bitirmediniz? O
zaman idam vardı. Niçin sümen altı ettiniz, niçin gereğini yerine
getirmediniz? Çünkü birilerine söz verdiniz, o sözün gereğini
yerine getirdiniz. Size terörist başını teslim edenler sizden o
sözü, o yazılı belgeyi aldılar ve siz o sözü çiğneyemediniz." diye
konuştu.
HANGİ KATKIYI VERDİNİZ?
'Bizim dönemimizde terör sıfırlandı' dendiğini ifade eden Erdoğan,
"Sizin döneminizde terör nerden sıfırlanmış be? Neden yalan
söylüyorsunuz. 2000'de 41, 2001'de 41 şehidimiz var. Olay sayıları
hep binin üzerinde. Hükümeti, güvenlik güçlerini top ateşine
tutarak mı bu sorunu çözeceksiniz, cenazelerde slogan atmak
suretiyle mi bu sorunu çözeceksiniz. Şehit dua bekler, şehit slogan
beklemez. Terörle birlikte vurarak, şehit cenazelerinde siyaset
üreterek mi bu sorunu çözeceksiniz. Boş laflarla mı, kuru sıkı
tehditlerle mi bu sorunu çözeceksiniz." diye sordu. Ana muhalefetin
iktidar olduğu dönem en çok şehit verdiğimiz yıllardır. Hamaset ve
boş konuşma toplumun direncini kırar.
GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Demokratik açılımın kapandığını söyleyenlerin çok açık bir gaflet
içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Açılımdan
geri adım atmayı isteyenler teslimiyet projesi içindedirler.
1984'den beri her terör olayı karşısında şiddete teslim olanlar
bugün de aynı şekilde teslimiyet sergiliyorlar. Ne zaman ekonomi
atılım gösterse terör örgütü devreye girdi. Bütün hükümetler terör
örgütü karşısında hep geri adım attı. Eli kanlı terör örgütü hiç
tahmin edilemeyecek başka bir takım kirli odaklarla koordinasyon
içinde çalışmış. Deliller, iddianameler ortada, açığa çıkan
gerçekler ortada. Geri adım atmayacağız."
7 BİN ŞEHİT VERİLİRKEN AÇILIM MI VARDI?
Açılımın terörü azdırdığı yönündeki eleştirilere de cevap veren
Erdoğan, "(Açılım terörü azdırdı) şeklinde terör örgütünün ağzıyla
konuşanlara soruyorum; 26 yılda bu ülke teröre yaklaşık 7 bin şehit
verdi, asker ve polis olarak. Açılım mı vardı o zaman? Peki proje
mi vardı? Hayır. Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik tek bir yatırım mı
yapılmıştı? Hayır." dedi.
SORUNLARA EĞİLMEK YANLIŞ MI?
Muhalefet partilerinin, sorunların nasıl çözüleceği
yönündeki görüşme taleplerine cevap vermediğini anlatan Erdoğan,
"Kapıları tek tek çaldık. Bu ülkede etnik unsurların sorunu var mı?
Var. Şimdi bu sorunlara eğilmek yanlış mı? Bu ülkede azınlıkların
sorunu yok mu? Var. 1 kişi bile olsa sen devletsin onun sorununu
çözeceksin. Sen onların sorununu çözmek için ne yapacaksın?
'Söylemem. İktidara gelince söylerim' diyor. E bu millet seni
iktidara getirmez. Açılım sürecini sabote etmek için ellerinden
geleni yapanlar, milli birlik ve kardeşlik gayretlerini akamete
uğratmış oluyorlar. Bütün bu adımlar, AK Parti'yi nasıl iktidardan
düşürürüz diyedir. Benim milletim bu oyunu bozacak.
ERKEN SEÇİM LÜKSÜ YOK
Bu ülkede etnik unsurların sorunları var mı? Var.. Bu sorunlara
eğilmek yanlış mı? Sen zaten iktidara gelemeyeceksin ki dürüst
değilsin Erken seçim bu işi geçin. AK Parti hükümetinin erken seçim
lüksü yoktur. Bu kadar acze düşen hükümet de yoktur. OHAL'i biz
kaldırdık. TRT-Şeş'i açtık, eğitim seviyesinin kalitesini artırdık.
Farklı dilde eğitim veren enstitüleri biz açtık. Türkiye'nin her
köyüne yol ve su götürdük. Bölünmüş yolları doğuya biz götürdük,
havalanlarını açtık. Bizi yerel yönetimin yaptıkları
ilgilendirmiyor orada yaşayanlar ilgilendiriyor." dedi.
AÇILIM KAPANIRSA VAMPİRLER KAZANIR
Açılımın her türlü engellemelere rağmen devam edeceğinin altını
çizen Erdoğan, savaş baronlarına şu sözlerle dikkat çekti:
"Teröre rağmen tahriklere rağmen demokrasiden taviz vermeyeceğiz.
Kardeşlik çalışmalarından geri adım atmayacağız. Eğer açılımı
kapatırsak biliniz ki terör kazanır, savaş baronları kazanır.
Gençlerin kanından beslenen vampirler kazanır.
RAPORLARINIZIN ARKASINDA DURUN
Kardeşliği ve birlik ruhundan kopmalayım. İstismar siyaseti kimseye
kazandırmaz. Er yada geç tarih önünde millet önünde kaybedersiniz.
Gelin açılıma katkı sağlayın. Gelin söylediklerinizin,
raporlarınızın bugün dürüstçe arkasında durun. Bu mesele ülkenin
meselesi..17 eve ateş düştü. Anneliğin siyaseti yoktur, sağcılığı
solculuğu yoktur. Anneler yüreklerindeki sızıyı azaltacak çözüm
istiyor. "
HUKUK SKANDALI
Mehmet Haberal'ı talhye etmediği için 9 hakime tazminat cezası
veren Yargıtay'a da yüklenen Erdoğan, bunun hukuk skandalı olduğunu
söyledi ve diğer mahkumların da benzer yola gireceğini şu sözlerle
dile getirdi:
"Geçen hafta Ergenekon ile tahliye kararı veren hakimlerin kararı
Anayasa'ya aykırıdır, Venedik Komisyonu maddelerine
aykırıdır. Bu karar ideolojik kararla hakimleri yıldırmaya
yönelik hukuk skandalıdır. Herkese eşit uygulanmalıdır. Sıradan
vatandaş ile zengine uygulanan hukuk farklı olamaz. 9 hakime
yönelik tazminat ile hukuk çiğnenmiştir. Anayasa'da yapmış
olduğumumuz değişiklik bir kez daha halkı olduğumuzu gösterdi. Biz
üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunmaya devam
edeceğiz. Durmayın mahkum olanlar dava açsınlar. Olması gereken bu
değil mi?"