Erdoğan Bahçeli'yi bu fotoğrafla vurdu
Abone olErgenekon davasının tutuklu sanığı Perinçek'in hapisten çıkarılmasını isteyen Bahçeli'ye Erdoğan sert tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan, Bahçeli'ye Perinçek'in Bekaa Vadisi'nde PKK kampını ziyareti sırasında çekilmiş fotoğrafları hatırlattı.
Bahçeli'ye "Çok mu özledin onu da ziyaret edersin" diyen Erdoğan, "Artık fotoşop teknikleri çok gelişti istersen İP Genel Başkanı’nı Bekaa Vadisi’ndeki fotoğrafına kendini ekleyebilirsin." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
Sürece sert sözlerle yüklenen Bahçeli'ye aynı şekilde karşılık veren Erdoğan, MHP liderini İşçi Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek ile vurdu:
PERİNÇEK'İN BEKAA FOTOĞRAFINA KENDİNİ EKLET
"Dün MHP genel başkanı ağzındaki baklayı nihayet çıkardı. MHP genel başkanı bizim İP ile ittifakımız yok demiyor. Dün açıklama yapıyor İP Genel Başkanı'nı Silivri’den çıkarın diyor. İP Genel Başkanı’nı çok mu özledin gider onu da ziyaret edesin. O çıkınca fotoğraf mı çektireceksin. Artık fotoşop teknikleri çok gelişti istersen İP Genel Başkanı’nı Bekaa Vadisi’ndeki fotoğrafına kendini ekleyebilirsin."
Son 30 yılda kundaktaki bebekten, 80-90 yaşıındaki ninelere kadar çok fazla hayatın solduğunu belriten Erdoğan, sözün MHP ve CHP'ye getirdi:
YURT DIŞINA ÇIKACAK TERÖRİSTLERE ENGEL OLUN
"Eskişehir'de bir şehit ailesi, Akil İnsanlar heyetine 'Bu acılar artık dinsin. Biz çektik başkaları çekmesin. Keşke 2004'te bitseydi de benim yavrum şu anda hayatta olsaydı' diyor. Dikkat ediyorum bu tür ailelerden gelen temenniler hep bu istikamette. Bu ülkede aylardır hiçbir annne-baba terör nedeniyle evlat acısı yaşamadı. Bir tek çocuğumuz, terör nedeniyle babasını kaybetmedi. Sizin rahatsız eden ne, gözünüzü neden bu kadar kan bürüdü? Kan tutkusu, bu kan sevdası ne? Ölmeyi, öldürmeyi, ölümleri seyretmeyi çok seviyorsanız, sokakları, kalleşçe terörize etmeyi bırakın, gidin dağlara yurt dışına çıkacak teröristlerin önüne kesin.
İŞÇİ PARTİSİ'NİN KUCAĞINDA ZIRIL ZIRIL AĞLIYORLAR
Yoksul gariban halk çocukları şehit oldukça, birileri de burada ellerini ovuşturdu. Terörle korkutarak siyaset yapıyorlardı. Kimse kusura bakmasın, biz o tezgahı bozarız ve bozuyoruz. MHP ve CHP, İşçi Partisi'nin sığınağında zırıl zırıl ağlıyorlar. Çünkü terör onların son şanslarıydı."
TEZGAHI BOZARIZ
Yoksul halk çocuklarının daha 15'inde 16'sında kandırılıp dağa götürüldüğünü söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllarca anneleri babalarını göremediler. Bir mağarada bir kayalıkta öldüler, cesetlerine bile ulaşılamadı. Nerede yattıkları bile bilinmiyor. Gariban halk çocukları davula zurnayla kınayla duayla askere uğurlandılar. ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutlar içinde naaşları geldi. Yoksul halk çocukları şehit oldukça maalesef birileri burada sürekli ellerini ovuşturdu. Onlar da kına yaktılar. Maalesef öyle bir tezgah kurmuşlar ki terörü gösteriyorlar, terörle korkutuyorlar, istedikleri her şeyi yapıyorlar. Korkutup siyaseti, milleti, bölgeyi dizayn ediyorlar. Kimse kusura bakmasın, biz o tezgahı bozarız ve bozuyoruz."
ŞEREFLİ SAVAŞIN KAYBEDENİ OLMAZ
Erdoğan çözüm sürecinden endişe duyan kesimlere böyle seslendi:
"Bizden duymadığınız hiçbir söze ve iddiaya inanmayın. Çıkmış şunu söylüyorlar; 'pazarlık yapılıyormuş', tamamen yalandır, alver süreci varmış, kuyruklu yalandır. Terör örgütü bu süreçte meşruiyet kazanacakmış, tamamen yalandır. Hiçbir kardeşim bu yalanlara inanmasın. Kirli bir savaşın kazanını olmaz, şerefli bir savaşın ise kaybedeni olmaz. Kan kanla yıkanmaz. Bu süreç zafer ve yenilgi kavramlarıyla asla tanımlanamaz. Bu sürecin kaybedeni, kan aşıkları olacaktır. Kaybedeni, korku ve çatışma siyasetinin genel başkanlarıdır. Bu sürecin kazananı inşallah milletimiz olacaktır, Türkiye olacaktır, en önemlisi de anneler babalar olacaktır.''
BAHÇELİ BOP'U BİLMEZ
Kendisini BOP eşbaşkanlığı yapmakla suçlayan Bahçeli'ye Erdoğan, şu karşılığı verdi:
"Bahçeli BOP’un başkanı diyor. Bunlarla ne tür anlaşma içinde girdi diyor. Gazeteciler bir sorsunlar bu BOP nedir inanın bilmez. Ortada BOP diye bir şey kalmadı. Bu proje, Sayın Bush zamandan başlamıştı, başlamasıyla bitişi bir olmuştur. Bunu iç tane dönem içinde görevlendirilmiş ülkesi vardı İtalya Türkiye yemen. Ortadoğu barışı kandın hakları ekonomi gibi işler vardı. Ama artık böyle bir şey kalmadı bitti. Ama bunu bitiremeyen MHP’nin Başkanı Bahçeli zaman zaman da Kılıçdaroğlu. Buradan nemalanmaya çalışıyorlar ama milletimin buna prim verdiği yok. "
FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ YOKUŞ AŞAĞI SAVRULUYOR
Bahçeli'nin bugün ''sipariş üzerine anketler yaptırılıyor'' dediğini hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Hiç heyecanlanma. Bir sene sonra inşallah Türkiye'de seçim var. Zaten her şey ortaya çok daha net olarak çıkacak. Senin bu hakaretlerine, bütün bu edep dışı ifadelerine rağmen çıkacak. Saygısızca kullandığın hakaretlerine rağmen çıkacak. Çünkü benim milletim kendi dilini kullananlara saygı gösterir, onlara sahip çıkar. Bunu da göreceğiz. MHP Genel Başkanı, çaresizlik içinde, ne yapacağını bilemez bir halde, adeta...Geçen de söyledim; orada kayış koptu demiştim. Burada da freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı savrularak gidiyor. İnanın böyle.''
Bahçeli'nin banka kurtarmak için gizli toplantı yaptığı ve dünürlerini ihya etttiği iddiası da Erdoıan'ın gündemindeydi:
"İSPATLAMAZSAN NAMERTSİN"
"Bizi Bozhöyük'te banka kurtarmak için gizli toplantı yapmakla itham eden Bahçeli, bunu ispat edemezsen namertsin. O ziyaretine gittiğim şahsın şu anda fabrikası var mı? Yoksa bu fabrikayı TMSF sattı mı? Biz işin bu tür takipçisiyiz. Söylüyorum o da Toprak Holding'tir. Yatırımları yerinde görelim diye gittiğimizde oraya da uğradık, yaptığımız görüşme budur.
2002'de Merkez Bankası'nı nasıl devrettiklerini, bugün Merkez Bankası rezervlerinin nereye ulaştığının belgesini, kaydını göstereceğiz. Bahçeli iddialarını ispatlamazsa namerttir, müfteridir."
BAHÇELİ'NİN 'DÜNÜR' İDDİASINA YANIT
Sayın Bahçeli, sende hakikaten kafa karışıklığı bayağı fazla. Ruh ikizin de aynı şeyleri söylüyor. Bak benim dünürlerimin birisinin taksisi var, onunla parasını kazanıyor. Biri gazeteci yazardır, hemen hemen herkes tanır, o da Sadık Albayrak'tır. Herhalde soyadı benzerliğiyle bir şeyler karıştırıyorsun. Olur ya kafa karışıklığı sende bol. Buradan karıştırıyorsun. O da Sadık Albayrak'tır. O da benim için abimdir. Kitaplarıyla, eserleriyle bugüne kadar ne kazandıysa öyle kazanıyor ve kazanmaya devam ediyor. Bir dünürüm de inşaat mühendisidir ve o da maaşlı olarak bir firmada çalışmaktadır. Benim dünürlerim bunlar. Sen kendinden haber var."
AYAĞIMIZI YERE SAĞLAM BASIYORUZ
İşverenler ve yatırımcıların daha şimdiden, Doğu ve Güneydoğu'ya ziyaretlere başladıklarını, yatırım imkanlarını araştırdığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Akil İnsanlar Heyeti'nin 7 bölgedeki çalışmaları malum bazı medya kuruluşları tarafından sadece tahrik boyutuyla yansıtılsa da onlar da çok güzel gelişmeleri, çok umut verici karşılaşmaları, kucaklaşmaları aktarıyor.
Şunu herkesin hepimizin bilmesini özellikle rica ediyorum. Son derece temkinliyiz, son derece dikkatliyiz. Tüm milletvekili arkadaşlarım, teşkilat mensubu arkadaşlarım, kadın kolları, gençlik kolları hepsi, akil insanların illerinizde yaptığı çalışmaya sizlerin de desteğini özellikle rica ediyorum. Her konuda olduğu gibi çözüm sürecinde de ayağımızı yere sağlam basıyor, dikkatle, hassasiyetle ilerliyoruz. Özellikle sabotajlara, tahriklere karşı teyakkuz halindeyiz. Ancak sürecin bu şekilde ilerlemesi, şiddetin son bulması, baharın artık kalıcı hale gelmesi için de son derece gayretli ve kararlıyız. İnşallah bu sürecin, baharın geri dönüşü olmayacak. İnşallah bu topraklarda terör fitnesi bir daha yeşermeyecek. Şiddetin olmadığı, silahların konuşmadığı bir ortamda her meselemizi konuşarak, çözerek, kardeşlik ve dayanışma içinde geleceğe ilerleyeceğiz."
BOĞAZA ÜÇÜNCÜ KÖPRÜNÜN TEMELİNİ ATACAĞIZ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin önündeki son engeli, son prangayı, terör belasını da söküp attıklarını, Türkiye'nin ufkunu olabildiğince genişlettiklerini söyledi. Gelecek haftalarda boğaza 3. köprünün temelini atacaklarını belirten Erdoğan, "Süratle 3. köprüyü de bitirip tüm halkımızın hizmetine sunacağız. Bu köprü sadece lastikli değil, raylı sistemde de hazır halde inşa ediliyor, böyle bir özelliği de var. İnşallah, bu yıl 29 Ekim'e Marmaray yetişiyor ve Marmaray'ı da 29 Ekim'le birlikte halkımızın hizmetine sunuyoruz; Pekin'i Londra'ya bağlıyoruz" dedi.
İKİ KATLI TÜPGEÇİT 2015'E YETİŞTİRİLECEK
Başbakan Erdoğan, Marmaray'ın biraz daha güneyinde iki katlı tüp geçit yapıldığını anımsatarak, iki katlı tüpgeçiti 2015'e yetiştirmenin gayreti içinde olduklarını bildirdi. Yassıada'yı Sivriada ile birlikte demokrasi ve özgürlükler adası haline getireceklerini, bunun projesinin hazır olduğunu dile getiren Erdoğan, "Merhum Başbakan Menderes'in idam edildiği, o kararın verildiği, iki tane bakan arkadaşının idamıyla ilgili kararın verildiği Yassıada inşallah hatıralarda bir demokrasi ve özgürlükler adası olarak kalacak" diye konuştu.
SİVRİADA'YA KONGRE MERKEZİ
Erdoğan, Yassıada'nın yanıbaşındaki Sivriada'da büyük kongre merkezi inşa edeceklerini, gelen misafirlerin Yassıada'da misafir edileceğini, bu misafirlerin hemen karşısında Kartal, Pendik'te yapılacak otellerde de ağırlanacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bin-bin 500 kişiye kadar olan uluslararası toplantıları buralarda yapma imkanı bulacaklarını belirterek, bunun, Türkiye için dünyada ses getirecek önemli bir yatırım olduğunu kaydetti. Erdoğan, hazırlıkları yoğun bir şekilde devam eden Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Trenin de 29 Ekim'de biteceğini, ancak o gün açmayacaklarını belirtti.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANIN İHALESİ YAPILACAK
"Bu arada, 3 Mayıs geldi" diyen Erdoğan, 3 Mayıs'ta dünyanın sayılı havalimanlarından bir tanesini, 100 milyon yıl kapasiteli İstanbul Havalimanı'nın ihalesini yapacaklarını bildirdi. Erdoğan, "İnşallah bu ihale ile bu havalimanı da sahibini bulmuş olacak. İhaleden sonra hemen süratle de oranın temel atma hazırlıklarına girişeceğiz" dedi.
"Biz bunlarla meşgulüz, muhalefet nelerle meşgul, ortada" ifadesini kullanan Erdoğan, bu arada Şırnak ile Yüksekova havaalanlarının açılışını yapacaklarını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hep soruyorum, siz de sorun. Deyin ki 10 yıl önce Hakkari'ye, Yüksekova'ya havaalanı yapılacak denseydi inanır mıydınız? Sorun bunları, Şırnak'a bir havaalanı yapılacak denseydi inanır mıydınız? Ama bak AK Parti iktidarı bunları gerçekleştirdi. Iğdır'a havalimanını yaptık, açılışı da yapıldı. Şimdi bunları yapıyoruz. Bingöl ha keza öyle. Bunların açılışlarını bu yıl içinde gerçekleştireceğiz. Batı'da ne varsa, Güneydoğu'da Doğu'da da o olacak. Kuzey'de, Güney'de ne varsa Güneydoğu'da... 'Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız' dedik ve onun ispatını yapıyoruz. 'Etnik milliyetçilik yapmayacağız' dedik ve red, inkar ve asimilisyon politikalarını ayaklarımızın altına aldık, 76 milyonu kucakladık; biz buyuz. Bütün bu gelişmelerin ülkemiz için hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum."
ERDOĞAN 1 MAYIS KUTLAMALARI İÇİN NE DEDİ? SENDİKALARA NASIL ÇAĞRIDA BULUNDU? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Başbakan Erdoğan, sendikaların Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamasına izin vermeyeceklerini açıkladı.
GERİLİM VE ÇATIŞMA
Başbakan Erdoğan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 1 Mayıs'ın Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanacağını anımsattı. Erdoğan, çalışanların, emekçilerin, işçilerin bu gününü kutlayarak, alınteriyle ülkenin büyümesine en büyük katkıyı sağladıkları için emekçilere şükranlarını sundu.
Erdoğan, her 1 Mayıs öncesi olduğu gibi, bu 1 Mayıs öncesinde de bazı çevrelerin, özellikle bazı sendikaların gerilimi tırmandırmak, çatışma ortamı oluşturmak, 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak değil, gerilim ve çatışma günü haline dönüştürmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
KESK, DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve TTB genel başkanlarıyla dün biraraya geldiğine işaret eden Erdoğan, burada, ''Artık alışılmış bazı komplekslerin aşılması, tabuların yıkılması gerekiyor'' görüşünü dile getirdiğini anlattı. Erdoğan, heyete, ''Taksim Meydanı'nda yayalaştırma çalışmaları bulunduğunu, 30-40 metrelik kazılı şantiyelerin olduğunu, burada yapılacak bir törende provokatif eylem sonucunda olabilecek bir hareketlenmede, bırakın 20-30-40 kişiyi, 1 kişinin ölümüne dahi dayanabilir misiniz, müsaade edebilir misiniz'' dediğini aktardı.
Bunun faturasının kendilerine geleceğini ifade eden Erdoğan, kendilerine, ''Siz şantiye halindeki böyle bir Taksim Meydanı'na nasıl izin verirsiniz?'' diye sorulacağını kaydetti.
AK PARTİ İKTİDARINA KARŞI YAPIYORUZ ANLAŞILIR
İşçi, memurların, Türkiye'de 1 Mayıs'ı kutlayamazken, 30 yılı aşkın süreden sonra bunun önünü açanın AK Parti iktidarı olduğunu dile getiren Erdoğan, bugünü rahatlıkla kutlamaların yapılabilmesi için tatil ilan ettiklerini anımsattı. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bunu yapan iktidar biziz. Kutlamayın demiyoruz, sizden ricada bulunuyoruz. Biz 21,5 milyon oya sahip bir parti olarak, bu tür törenlerimizi Kazlıçeşme'de yapıyoruz da siz niye yapmıyorsunuz? Geçin orada yapın, gayet rahat, müsait bir yer. Alanı daraltmak, büyütmek istiyorsanız buna uygun bir yer. İstanbul'a sadece bu tür mitingler için Avrupa ve Anadolu yakasında iki yer inşa ediyoruz. Çünkü şehrin tehdide açık bu tür yerlerinde bu tür mitingleri yapmayalım, buralarda yapalım diye. Ama sadece belli bir tehdidi oluşturmak için bunlar yapılırsa bu yanlış olur.
ANITA VE KAZANCI YOKUŞUNA ÇELENK KOYMAYA EVET
Dün akşam kendilerine de söyledim; 30 yıl bu ülkede 1 Mayıs törenleri yapılamazken, sizin illa da Taksim Meydanı demeniz, bana şunu hatırlatıyor; AK Parti iktidarına karşı biz bunu yapıyoruz. Buradan bu anlaşılır, başka bir şey anlaşılmaz dedim. Gelin Taksim Meydanı'nda anıta, Kazancı Yokuşu'nda çelenginizi koyun, basın toplantısını yapın. Oradan da gidip Kazlıçeşme'de mitinginizi yapın. Size miting yapmayın demiyoruz. Ama bunu, bu şekilde bir gündemle yaparsanız bizi de mutlu edersin, hakikatten bu işi bayram, şölen havasında kutlamış olursunuz. Temenni ederim ki söylediklerimizden netice almış oluruz, aksi halde yarın, orada İçişleri Bakanlığımız, bütün ekibiyle, vali, emniyet müdürüyle her türlü tedbiri alacağız, kesinlikle alana böyle bir girişin yapılmasına, alanda bu tür kutlamanın yapılmasına izin vermeyeceğiz. Anıta, Kazancı Yokuşu'na çelenk koyarlarsa buyursun koysunlar, basın açıklaması yapacaklarsa yapsınlar, Kazlıçeşme kendilerine açıktır dedik, orada da mitinglerini yapsınlar, Sendikalardan inatlaşma değil, samimi şekilde bir anlayış bekliyorum. Bunu şahsım, milletim, ülkem adına bekliyorum. Türkiye'de huzurun kalıcı bahar havasına girdiği şu günlerde sendikaların da gerilime, çatışmaya değil, barışa, huzura, istikrara daha fazla emek vermesini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı da burada bir gerilim kokusu var deyip, 1 Mayıs konusuna hiç girmesin. Bu ülkede bilip bilmeden konuşanı da başbakan yapmazlar.''