Erdoğan: Ayrımcılık olmasın
Abone olPartisinin Büyükçekmece'deki kongresine katılan Başbakan Erdoğan, sözü imam hatip liselerine getirerek, 'liseler arasındaki ayrımcılığı kaldırmaya çalışıyoruz' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de gerilime prim vermek istemediklerini belirterek, "Toplumsal mutabakatın olduğu konuları inşallah kurumsal mutabakatı da sağlamak suretiyle çözeceğiz. Ama ülkeyi germeden" dedi. Erdoğan, Kaya Ramada Otel’de partisinin Büyükçekmece İlçe Teşkilatı’nın 2. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, göreve geldikleri 2002 yılı sonunda asgari ücretin 174 YTL’den bugün 380 YTL’ye çıktığını, o dönem 187 kilo ekmek alınırken bugün 320 kilo ekmek alındığını söyledi. Bu örneğini makarna, tavuk, yumurta, tüp ve çay fiyatlarını vererek genişleten Erdoğan, bugün bir asgari ücretlinin bir aylık çay ve simit parasına değil, Toplu Konut İdaresi’nden alacağı konutun taksitlerini ödemeye doğru gittiğini belirtti. Göreve geldiklerinde toplanan verginin faizi karşılayamadığını, oysa şimdi verginin yüzde 38’nin faize gittiğini, geri kalanın da cari harcamalar ve yatırıma ayrıldığını belirten Erdoğan, Türkiye’de yolsuzlukların önü kesildiği için şu anda bir huzur ortamının yakalandığını kaydetti. Erdoğan, şu anda karşılıksız para basan bir Merkez Bankası’nın olmadığını ve Merkez Bankası’nın 50 milyar dolar rezervi bulunduğunu ve bunun da güçlü bir Türkiye’nin göstergesi olduğunu söyledi. Dünya ülkeleri arasında ekonomik büyüme açısından Türkiye’nin 17. sırada olduğunu, bunu 10. sıraya çıkarmak istediklerini belirten Erdoğan, yaklaşık 2 bin 500 dolar olan kişi başına düşen milli geliri 5 bin dolara çıkardıklarını, hedeflerinin iktidarlarının ikinci döneminin sonunda bunu 10 bin dolara çıkarmak olduğunu kaydetti. DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ Yoksullukla mücadele amacıyla yaptıkları çalışmaları da anlatan Başbakan Erdoğan, önümüzdeki yıl liselerde de ücretsiz kitap dağıtımına başlayacaklarını bildirdi. "Haydi Kızlar Okula Kampanyası" ile okula gidemeyen 700 bin çocuktan 170 bininin okula başladığını anlatan Erdoğan, yasaklarla ilgili olarak da şunları söyledi: "Biz iktidara geldiğimizde düşünce özgürlüğünden cezaevlerinde yatan yüzlerce insan vardı. 3 yıllık iktidarımız döneminde yasaklarla mücadele konusunda bu ülkede düşünce özgürlüğünden yana olanların AK Parti’ye bir vicdan borcu var. Din, vicdan ve düşünce özgürlüğünden dolayı kaç kişi içeriye girdi, kesinleşmiş bir hüküm var mı? Dönemimiz bu noktada özgürlük dönemi. Kopenhag siyasi kriterleriyle bu başarıldı." Başbakan Erdoğan, Türkiye’de gerilime prim vermek istemediklerini belirterek, "Toplumsal mutabakatın olduğu konuları inşallah kurumsal mutabakatı da sağlamak suretiyle çözeceğiz. Ama ülkeyi germeden" dedi. Zaman zaman argo konuştuğu gerekçesiyle kendisine yönelik eleştiriler olduğuna işaret eden Erdoğan, halkın dilini konuştuğunu söyledi. "ERDOĞAN, BELGELERLE KONUŞUR" Bugün 3 Kasım öncesinde vermediği sözlerin "Verdi" diye dile getirildiğini vurgulayan Erdoğan, "Benim önüme belgeleriyle getirin. Erdoğan, belgelerle konuşur. Nerede hangi sözü vermişsem ortaya koyun. Vermediğim sözün hesabını kimse bana soramaz" dedi. Eğitimle ilgili yaptıkları çalışmaları da anlatan Erdoğan, bilişimin teknolojisini sınıflara sokarak öğretmenleri bilgisayara kavuşturduklarını ve yakın bir zamanda Türk Silikon Vadisi’nin de İstanbul’da kurulacağını söyledi. Erdoğan, meslek liseleriyle ilgili olarak şunları kaydetti: "Meslek liseleri, düz liseler, bu ayrımcılık kalksın. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Biz bununla ilgili adımlar attık. Tam anlamıyla kalkmıyor, ama hiç olmazsa yatay geçiş yapılabilsin. Yani düz liseden meslek lisesine yatay geçiş yapılıyor da meslek lisesinden fark derslerini de vermek suretiyle neden yatay geçiş yapılamıyor? Bunu izahı, mantığı var mı? İnsanı üzen bu. Buna milletim adına üzülüyorum. Bunun önüne çomak sokmak isteyen anlayışı anlayamıyorum. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde bunun örneği yok. Olsa olsa, ancak dünyanın geri kalmış ülkelerinde bunun örneği olabilir. Biz bunları aşmak istiyoruz. Derdimiz, aşkımız heyecanımız bu." Başbakan Erdoğan, işadamlarının kendisine ara elaman ihtiyacını karşılamakta sıkıntı yaşadıklarını dile getirdiklerini, buna karşın meslek liselerinin kapandığını belirterek, "Neden? Öğrenci bulamıyor. Tutturmuşlar, yatıyorlar kalkıyorlar imam hatip, imam hatip... Kardeşim, imam hatip liselerinin genel liseler içinde oranı yüzde 3. Meslek liselerinin oranı yüzde 27. Dünyada meslek liselerinin oranı yüzde 70-75, düz liselerin oranı ise yüzde 25-30. Türkiye’de imam hatip, ilahiyat mezununa ihtiyaç yok mu? Kökünü kurutmak istiyorlar" diye konuştu. "TÜRKİYE’DE 16 BİN CAMİNİN İMAMI YOK" Türkiye’de din kültürü ve ahlak dersinin sınıf öğretmenlerince verildiğini belirten Erdoğan, "Türkiye’de 16 bin caminin imamı yok. Oraları siz böyle boş bırakırsanız, yarın dinci terör örgütünün temsilcileri gider, orada imamlık yapar. Yarım imam dinden, yarım doktor candan eder. Bunların yarısı da yok" dedi. Başbakan Erdoğan, iyi yetişmiş, İslam’ı iyi anlamış din adamlarına ihtiyaç olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Koskoca Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne 40 öğrenci alırsan bu ilahiyat ne yapar, ayakta kalır mı? Eskişehir İlahiyat’a öğrenci almıyorsun. Ne olacak buranın hali? Niçin kurduk bu okulları? Bu kadar öğretmen ihtiyacımız olduğu bir dönemde bu kadar camilerde imama ihtiyacımız olduğu bir dönemde sen ülkeyi nasıl manevi ihtiyaçlarından yoksun bırakırsın?" Erdoğan, göreve geldiklerinde memur ve işçinin 14 katrilyon lira nema alacağı bulunduğunu, şu ana kadar bunun 10 katrilyonunun ödendiğini, geriye kalanın da Mart ve Haziran aylarında ödeneceğini söyledi. Yine göreve geldiklerinde Türkiye’nin IMF’ye olan borcunun 23 milyar dolar olduğunu, şimdi ise bu miktarın 14.7 milyar dolara indiğini belirten Erdoğan, kendilerinin yapılan stand-by anlaşmalarını devam ettirdiklerini bildirdi. Şimdi IMF üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıldığını dile getiren Erdoğan, partililerden bu konuda halkı bilinçlendirmelerini istedi. İSTANBUL’UN ULAŞIM SORUNU İstanbul’da yapılan yeni yol ve kavşaklara da işaret eden Erdoğan, İstanbul’un ulaşım sorununu çözmeye çalıştıklarını, ancak dünyanın hiçbir ülkesinde bu sorunu yüzde 100 çözen bir ülke olmadığını söyledi. Halkın toplu taşım araçlarına çok daha fazla itibar etmesini isteyen Erdoğan, bunun bir kültür meselesi olduğunu ve bunun da zamanla aşılacağını bildirdi. Tarım ve hayvancılıkta da ciddi adımlar atıldığını belirten Erdoğan, kendi dönemlerinde çiftçiye verilen desteğin hiçbir dönemde verilmediğini kaydetti. Erdoğan, 2002’de çiftçinin yüzde 59 faiz ile kredi alırken, şimdi faiz oranının yüzde 8-15 arasında olduğunu bildirdi. O dönemde 77 bin çiftçiye 228 trilyon lira kredi verildiğini, 2005 sonu itibariyle de 197 bin çiftçinin 2.1 katrilyon kredi aldığını anlatan Erdoğan, Halk Bankası’nın da 2002’de 100 bin esnafa 154 trilyon kredi verdiğini, bugün 227 bin 433 esnafa 1.5 katrilyon kredi verildiğini anlattı. AB MEDENİYET PROJESİ AB ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, AB’nin bir medeniyet projesi olduğunu, insanların yaşam standardını yükseltecek bu projeye herkesin destek vermesini istedi. 40 yıldan beri AB’ye girmek için mücadele eden hükümetlerde yer alan siyasi partilerin bugün kendilerini eleştirdiğine işaret eden Erdoğan, "(Kıbrıs elden gidiyor) diyorlar. Ne gidiyor be? Neyi aldılar elimizden? Biz şehit kanlarıyla kurulmuş olan Kuzey Kıbrıs’ta en ufak bir taviz vermeyiz" diye konuştu. Erdoğan, tüm partililerden kapı kapı dolaşarak çalışmalarını istedi.