Erdoğan, Avrupa'ya gözdağı verdi
Abone olAvrupa Konseyi Zirvesi'ne katılan Başbakan, meclislerinden 'soykırım' kararı' çıkaran ülkeleri tehdit etti. Erdoğan, bu ülkelere benzer şekilde karşılık vereceklerini söy
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Aslı astarı olmayan asılsız
iddialarla Ermeni soykırımı ifadesini kullanmak, sadece bu
yetkililerin, bana göre, kendilerini tatmindir ve tribünlere
oynamaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan, ''Eğer bu konularda daha fazla
ileri gidilirse, tarihte bu soykırımları bizzat yapmış ülkelere
karşı biz de Türkiye olarak, Meclisimizden bu tür soykırım
kararlarını aldırmak suretiyle, böyle bir teşebbüsün içine
gireriz'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, 3. Avrupa Konseyi Zirvesi
Toplantısı'nın yapıldığı Royal Castle'de basın toplantısı
düzenledi. Başbakan Erdoğan, bugünkü zirve çalışmaları hakkında
bilgi verdi. Özelikle 11 Eylül saldırılarının ardından İslam ile
terörün bir arada zikredilmeye başlandığına işaret eden bir konuşma
yaptığını anımsatan Erdoğan, bunun giderilmesi için zirvenin yarın
yayınlanacak sonuç bildirgesinde bunun önlenmesi yönünde ifadenin
yer alacağına inandığını söyledi. Erdoğan, daha sonra gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Zirveye katılan Ermenistan Devlet Başkanı
Robert Koçaryan'ın bugün sözde Ermeni soykırımını toplantı
gündemine taşımasına ilişkin konuşmasının anımsatılması üzerine
Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Biz, konuyla ilgili olarak
hassasiyetimizi, bir çıkış yaparak, çok açık ve net ortaya koyduk.
Aslı astarı olmayan asılsız iddialarla Ermeni soykırımı ifadesini
kullanmak, sadece bu yetkililerin, bana göre,kendilerini tatmindir
ve tribünlere oynamaktır. Çok açık net konuşuyorum. Biz bütün
arşivlerimizi açtık ve Ermenistan'ın, varsa onlar da açsın. Üçüncü
ülkelerdeki arşivleri de buyursunlar açsınlar. Onlara da çağrımızı
yaptık. Tarihçileri, hukukçuları, siyaset bilimcileri, arşiv
bilimcilerin hepsini, bu konularda çalıştıralım. Bu çalışmalar
sonucunda bütün belgeler, bilgiler önümüze gelsin. Ondan sonra biz
siyasetçiler, oturalım bu konuda değerlendirmelerimizi yapalım,
kararımızı verelim ve ondan sonra biz, tarihimizle ilgili herhangi
bir sorgulamaya gireceksek, bunu yaparız. Muhataplarımızın da aynı
sorgulamayı kendilerinin yapması gerekir. Kaldı ki biz hep şunu
söylüyoruz, ölçümüz; gelecek, kin ve nefret üzerine siyasetçilerin
bina edeceği bir olgu değildir. Geleceği, barış ve sevgi üzerine
eğer bina edebiliyorsanız, o zaman başarılı olabilirsiniz.
Siyasetçinin görevi budur. Biz, bunu yapmanın gayreti
içerisindeyiz. Yoksa ilgili, ilgisiz ülkelerde, oralarda kulisler
atmak suretiyle, lobiler oluşturarak, farklı güçlerini bu alanda
kullanmak suretiyle, oraların parlamentolarından, kalkıp da bir
Ermeni soykırımı kararı çıkarmak... Şunu bilesiniz ki bunlar hiçbir
zaman bizi bağlamayacaktır. Çünkü bunların aslı yoktur. Bu tür
iddiaları Türkiye'nin de kabul etmesi mümkün değildir. Bunu bir
defa böyle bilmeleri gerekir. Biz samimi olarak Koçaryan'a
düşüncelerimizi bildirdik. Onlar da geçmişe göre daha olumlu bir
cevabi yazı yazdılar. Temennimiz odur ki bu yaklaşımlarını daha
olumlu istikamette geliştirirler. Böyle asılsız iddiaları sürekli
olarak gündemde tutmakla bir yere varmak mümkün değil. Bunları bir
an önce gündemden için de çok çok isabetli olacaktır.'' Erdoğan,
Türkiye'nin Ermenistan'ı tanıdığını anımsatarak, ancak bugün
diplomatik ilişkilerin gelişmemesinin sorumlusunun da Ermenistan
olduğunu ifade etti. Bu konuda olumlu yaklaşım içine girerlerse
daha iyi olacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, Avrupa Konseyi'nin,
Ermenistan'ı, Dağlık Karabağ konusunda işgalci olarak gördüğünü
anımsattı. Erdoğan, ''Peki işgalci olarak gördüğü o topraklardan
Ermenistan henüz çekildi mi? Hayır. Bu süreç de hala devam ediyor.
Önce üzerine düşen edimleri yerine getirsinler. Bakın orada bile
hala bu tür olumsuzluklarla geleceğe bakıyorlar'' dedi. Bu noktada
Türkiye'nin geçmişinden hiçbir şekilde endişe etmediğini ifade eden
Erdoğan, Türkiye'nin de böyle bir sıkıntısının bulunmadığını ve
geleceğe olumlu ve samimi bir şekilde baktığını söyledi. "SADECE
TOKALAŞTIK" Başbakan Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
ile yaptığı görüşmeyi anımsatan bir gazetecinin ''Dağlık Karabağ
kesin bir dönemeçte'' sözlerine, ''Çetin bir dönemeç yok''
karşılığını verdi. Bu konuda ilgili tarafların, ilerleme
kaydedilmeden açıklama yapmama kararı olduğunu anımsatan Erdoğan,
bu konuya ilişkin açıklama yapmasının doğru olmayacağını belirtti.
Dün akşamdan bu yana Koçaryan ile görüşüp görüşmeme konusunda bir
gelişmenin olup olmadığı sorusuna da Erdoğan, ''Bizim öyle bir
talebimiz olmadı. Karşı taraftan da bize böyle bir talep gelmedi.
Sadece tokalaştık'' karşılığını verdi. Erdoğan, bir başka soruyu
yanıtlarken de Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos ile
tokalaştığını, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile de
ayaküstü bir süre sohbet ettiğini söyledi. Erdoğan, Yunan liderle
her zamanki gibi ''dostluk ve muhabbetin devam ettiğini''
belirterek, malum sorunlar üzerinde görüş alışverişinde
bulunduklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, iki iyi niyetini
koruyan dost ülkenin başbakanları olarak görüşmelerinin normal
olduğunu kaydetti. "DAHA FAZLA İLERİ GİDİLİRSE" Belçika
Senatosu'nda Ermeni soykırım iddialarının reddedilmesini suç sayan
bir önerinin kısa bir süre sonra ele alınacağının ifade edilmesi
üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ben bunu hukuk içinde bir yere
oturtamıyorum. Yani ilgisi olmayan bir ülkenin kalkıp ta kendi
içinde böyle bir karar almasını, bir defa hukukla ilgili
bulmuyorum. Zira, taraf olmayan bir insan, kalkıp ta böyle bir
hukuki müeyyideyi kendi halkına uygulayamaz. 'Ben yaptım oldu'
demekle de hukuk tecelli etmez. Hukuk farklıdır, yasa farklıdır.
Bir taraftan biz burada hukukun üstünlüğünü konuşacağız ondan sonra
hukuka, insan haklarına, bilgiye ve gerçeğe dayanmayan,sadece
kulislerle bu tür kararlar alacağız. Bu olmaz. Eğer bu konularda
daha fazla ileri gidilirse, tarihte bu soykırımları bizzat yapmış
ülkelere karşı, biz de Türkiye olarak, Meclisimizden, bu tür
soykırım kararlarını aldırmak suretiyle, böyle bir teşebbüsün içine
de gireriz. Geçmişte bunları bizzat belgelerle yapmış olan ülkeler
var. Bunları birçok ülke biliyor. Zaman zaman da bunu dile
getiriyorlar. Bu konuda ilk adımı atan Türkiye olur. Bunu özellikle
vurgulamak istiyorum ve bu kararı bize karşı alanlara özellikle
duyuruyorum. Ama biz, belgesiz konuşmayız. Belgelerle konuşuruz. Şu
anda bize karşı 15 ülke böyle bir karar aldı. İlk önce oradan
başlarız işe. Onları bir masaya yatırırız. Onların içinde bilgiye,
belgeye dayalı olan, öyle kulislerle filan değil belgeleriyle
açıklarız, ortaya koyarız. Çünkü belgesiz konuşmak bize pek
yakışmaz. Kararlarımızı da öyle alırız.'' Başbakan Erdoğan, bir
başka soruyu yanıtlarken de Polonya Meclisi'nin Ermeni soykırım
iddialarına yönelik aldığı karara yönelik geçen hafta Moskova'ya
yaptığı ziyarette Cumhurbaşkanı Kwasniewski'ye Türkiye'nin
hassasiyetini ilettiğini kaydetti. Erdoğan bir başka soruyu
yanıtlarken de Türkiye'nin hava sahasını Ermenistan'a açtığını
anımsatarak, bunun bir adım olduğunu belirtti. Türkiye'deki Ermeni
vatandaşlarla bir sorun yaşanmadığını ifade eden Erdoğan,
Türkiye'nin, Van Akdamar'da bulunan Ermeni kilisesinin
restorasyonuyla ilgili çalışmalara gösterdiğini olumlu yaklaşımı
örnek gösterdi. Erdoğan, ''Biz bu sinyalleri verirken, bu
sinyalleri alamayan varsa, ben onu insanlığın takdirine sunuyorum''
dedi. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, konunun çözümüne yönelik,
Ermenistan'a yaptığı daveti anımsatarak, şöyle konuştu: ''Önce bu
işin altyapısını oluşturmak var. Yani bir altyapıyı oluşturmadan
üstte neyi konuşacaksın? Onun için 'gelin arşivleri açın' diyoruz.
Bizim tasnifi yapılmış 1 milyon belgemiz var. Daha da tasnif devam
ediyor. Aynı şekilde askeri arşivlerimizi de açıyoruz. Kendi
arşivleri var mı? Varsa ne kadar belgeleri var? Varsa onlar da
açsınlar. Üçüncü ülkelerde varsa onlar da çıkarsınlar. Bunların
üzerinde çalışmalar yapılsın. İşin hakkaniyeti ortaya çıkarılsın.
Yalnız sadece 1915 değil. Bu geçiştirilemez. Yani bir göç esnasında
ölenleri soykırım olarak vasıflandırmakla insanları aldatamazsınız.
Ortada bir karşılıklı vuruşma varsa, burada her iki tarafın kaybı
vardır. Onlardan olduysa bunun yanında Türklerden de kayıp var.
Kaldı ki çok daha önemlisini söyleyeceğim; O zamanlar Osmanlı'nın
Ermeni vatandaşlara bir sadık toplum olarak bakışı vardı. Ama
Osmanlı bir taraftan Kafkaslarda, bir taraftan Çanakkale'de, bir
taraftan Güney'de savaşırken, içeride, nereden tesir aldığı belli
olmayan veya neyin güdümünde olduğu belli olmayan bir isyan
hareketini başlattılar. Başlatınca da o zamanki yönetim bunları
göçe sevk etmiştir. Bu göçün neticesinde bunlar meydana gelmiştir.
Bunun neticesinde ölenler olmuştur. Bu yolculuk esnasında verilen
destekler, yönetim tarafından,bunlar çok önemlidir. Bunların hepsi
belgelere dayalıdır. Aynı şeyi biz karşı taraftan da bekliyoruz.
Lobilerle, kulislerle bu iş yürütülmesin istiyoruz.'' Başbakan
Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken bugün Gürcistan Cumhurbaşkanı
Mikhail Saakaşvili ile görüşmesinde iki ülke ilişkileri ile
Ermenistan konusunu değerlendirdiklerini bildirdi. ÖCALAN KARARI
Erdoğan, bir gazetecinin ''CHP'nin, Öcalan kararı ile ilgili
hükümete Avrupa Konseyi üyesi ülkeleri ziyaret etme teklifini nasıl
değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, şu yanıtı verdi: ''Bana öyle bir
teklif gelmedi. Böyle bir tekliften de haberim yok. Bu konuda,
şüphesiz, muhalefet de böyle bir çalışmayı yapabilir.
Yapabileceklerimizi müşterek de yapabiliriz. Ülkemizin menfaati
için ne gerekiyorsa, kiminle birliktelik gerekiyorsa, biz hepsine
varız. Öcalan kararı, biliyorsunuz Bakanlar Komitesi'ne gidecek.
Komite değerlendirmesini yapsın, kararını versin. Kararı verdikten
sonra bu ülkemize gelecek. Ülkemizde de bunun muhatabı biliyorsunuz
hükümet olarak biz değiliz. Direkt yargıya gelecek. Ondan sonra
yargının tavrını göreceğiz, izleyeceğiz. Biz şu anda izlemedeyiz.
Ama izlerken de üzerimize düşen görevler olursa, bu görevlerimizi
de biz yerine getiririz. Bunun hassasiyeti içerisindeyiz. O dosya,
şöyle veya böyle, ne olursa olsun neticesi, milletin vicdanında
kapatılmış, kapanmış bir dosyadır. Bunun böyle bilinmesi
lazım.''