Erdoğan Ahmet Kayadan okudu!
Abone olErdoğan konuşmasında 13 sanatçı, yazar ve şairi andı. Açılımı onların isimleriyle destekledi...
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA-
Başbakan Erdoğan üçüncü kez genel başkanlığa aday olduğu AK
Parti’nin 3’üncü Olağan Kongresi’nde iki saat süren uzun bir
konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasını Necip Fazıl’dan Aşık Veysel’e
çok sayıda şairin dizeleriyle süsledi. 13 yazar, sanatçı ve şairden
bahsetti.
MEHMET AKİF'TEN VEYSEL'E
Sözlerine Pınarhisar Cezaevinin çıkış sürecini anlatırken Necip
Fazıl’ın dizeleriyle başlayan Erdoğan, AKP’yi indirmeye yönelik
saldırılar olduğunu belirterek bu kez İstiklal Marşı’nın şairi
Mehmet Akif Ersoy’un şu dizelerini okudu:
“Cehennem olsa gelen, gögsümüzde söndürürüz…
Bu yol hak oludur, dönme bilmez yürürüz…"
Erdoğan AKP’nin yapılan eleştrilere karşın siyasete
istikrar getirdğini anlatırken de Yunus Emre’nin şu dizelerine
gitti:
“Bu yol uzundur, menzili çoktur, geçidi yoktur, derin sular
var…
Başbakan Erdoğan’ın “Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum
gündüz gece” dizeleriyle andığı bir başka ozan ise Aşık
Veysel oldu.
13 KİŞİNİN ADINI ANDI
Erdoğan konuşmasının Kürt açılımı ile ilgili bölümünde birbirinden
farklı çok sayıda sanatçı, yazar ve şairin ismini anarak açılımı bu
isimlerle de desteklemeye çalıştı. Erdoğan’ın konuşması içinde
ismini verdiği bu isimler şunlar:
Ahmet Yesevi,
Hacı Bektaş-ı Veli,
Pir Sultan, Hacı Bayram Veli,
Yunus Emre,
Mevlana,
Sabahat Akkiraz,
Tatyos Efendi,
Cem Karaca,
Ahmet Kaya,
Mehmet Akif,
Nazım Hikmet,
Ahmedi Hani,
Said-i Nursi
HOŞÇAKAL İKİ GÖZÜM AHMET KAYA
Başbakan Erdoğan, konuşmasında sürpriz bir açılım yaparak Ahmet Kaya'ya da selam yolladı.. İşte o sözler:
''Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar bu ülke de Cem Karaca'nın hasretini çekti. "Hoşçakalın iki gözüm" diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif'siz bir Türkiye tahayyül edilemezse, Nazım Hikmet'siz bir türkiye eksik kalır.
SAİD-İ NURSİ AÇILIMI
Seversiniz sevmezsiniz
ama Ahmadi Hani'siz, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye'nin
maneviyatı noksan kalır. Biz, bu ülkenin tüm renkleriyle, bütün
çiçekleriyle, bütün kokularıyla, dağları, taşları, ırmaklarıyla
Türkiye'yiz...''