Erdoğan ahlaksızlıkla suçladı
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın hedefinde DTP'liler vardı. Peki Erdoğan'ın Batman mitinginde ahlaksızlıkla suçladığı olay neydi?
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
AK Parti'li kadınların Batman'da seçim çalışmaları sırasında
defalarca saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, ''Allah aşkına
soruyorum, AK Parti'ye ya da herhangi bir partiye mensup olan
herhangi bir hanımefendiye el kaldırmak hangi ahlaka sığar?''
dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart seçim mitingi için Batman'a geldi. Valilik önünde (Cumhuriyet Meydanı) yapılan mitinge yağmura rağmen binlerce kişi katıldı.
Batmanlılar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, 'Davos Fatihi hoş geldin!', 'TRT şeş bir xêr hati', 'Sayın Başbakanımız bize Allah'ın bir lütfusun', 'Hem sesimiz, hem rengimiz, Tayyip bizim her şeyimiz' pankartları ile karşıladı. Miting öncesi eşi Emine Erdoğan ile platforma çıkarak Batmanlıları selamlayan Başbakan Erdoğan da, bütün ilçelerin ismini okuyarak, Batmanlılara "Canım kardeşlerim" diye seslendi.
Erdoğan, AK Parti'li kadınların seçim çalışmaları sırasında
saldırıya uğradıklarını belirterek, şunları kaydetti:
KADINA EL KALDIRMAK HANGİ TÖREYE SIĞAR
''AK Parti siyasetini anlatan Batmanlı kadınların siyasete,
demokrasiye katılma çabaları için kapı kapı dolaşan hanım
kardeşlerimiz geçen günlerde defalarca fiili şiddete, saldırıya
maruz kaldılar. Allah aşkına soruyorum, AK Parti'li ya da herhangi
bir partiye mensup olan herhangi bir hanımefendiye el kaldırmak
hangi ahlaka sığar? Hangi töreye sığar? Hangi siyasi anlayışa
sığar? Böyle bir zorbalık olur mu? Böyle bir gözü dönmüşlük olur
mu? Şiddetten başka yol bilmeyenlerin millete, memlekete bir
faydası olur mu?
'Ne kadar kadın o kadar demokrasi' dediğiniz bu mudur? Vicdan bu
mudur? İnsaf çeşmeleri bu kadar mı kurudu Allah aşkına. Siz
Batman'ın bir huzur şehri olmasından neden bu kadar rahatsız
oluyorsunuz diye soruyoruz. Neden demokratik yarışa şiddet
bulaştırdınız? Üstelik neden bunu kadınlar eliyle, kadınlar
üzerinden yaptınız? Zannediyor musunuz ki Batmanlı kadınlar,
kızlar, Batmanlı hanımefendiler bu yolunuza, bu üslubunuza, bu
siyasetinize olur vereceklerdir. Hayır yanılıyorsunuz. Ne kadar
yanıldığınızı yarın siz de göreceksiniz.
Haraç istemekle oy istemek aynı şey değildir. Demokrat olmakla
ceberrut olmak da aynı şey değildir. Oy istemek halkın rızasını,
onayını istemektir. Şiddetle kimsenin gönlünü alamazsınız. İşte 29
Mart aynı zamanda bunu gösterecektir. Ben o yüzden hanım
kardeşlerime şunu diyorum, daha çok çalışacağız ve gereken dersi
sandıkta vereceğiz.''
HİZMET HUKUK HÜRRİYET
AK Parti siyasetinin ''gönül kazanma siyaseti'' olduğunu,
millete efendi olmak isteyenlerle kendi siyasetleri arasında
''gönül'' farkı bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Biz milletimizin,
ülkemizin hizmetkarıyız. Yeni bir başlangıcın içindeyiz. 29 Mart
için 'barış içinde yarış' diyoruz. 29 Mart yeni bir baharın, yeni
bir Nevruzun başlangıcı olsun'' dedi.
Yerel hizmet ve belediyecilikte ''ak belediyeciliği'' Batman'da
görmek istediklerini, belediyeciliğin AK Parti'nin uzmanlık alanı
olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''İstiyoruz ki Meleto Dağı kadar başı dik olan Batmanlıların,
annelerin, babaların, gençlerin, çocukların yüzü gülsün, bahtı
açılsın. O gün gelsin ki hep birlikte geçmişin yaralarını saralım.
O gün oylarınızla, tercihlerinizle, iradenizle demokrasimiz
güçlenecek, o gün hukuk ve adalet çok daha büyük bir güç kazanacak.
Şimdiden gözünüz aydın, hayırlı olsun.
Yolsuzluklarla, yoksullukla yasaklarla mücadele ederek bu günlere
geldik. Ferhat dağları deldi Şirin'e kavuşmak için. Biz de dağları
deliyoruz sizlere ulaşmak için. Çetin, zorlu, karlı dağları aşarak
bugünlere kavuştuk. Bugün unutmayın yeni bir gündür, 'dün dünde
kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım'. Biz onları
söylüyoruz, onun için demokrasinin çıtasını yükseltik. Şimdi daha
güçlü demokrasi için meydanlardayız.
AK Parti olarak 3 önemli şiarımız, 3 temel hareket noktamız var:
Hizmet, hukuk, hürriyet... Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
siyasetimizi bu çizgide yürüteceğiz. Demokrasiyi, hak ve
hürriyetleri güçlendirmek, adaleti yaygınlaştırmak her zaman temel
önceliğimiz oldu. Hiçbir zaman istismar siyasetine tenezzül
etmedik, mazeretlerin arkasına sığınmadık. İdeolojik propaganda
dünyanın en bedelsiz, en ucuz siyasetidir. Biz bunlara tenezzül
etmedik. Asıl olan, bütünlüğümüzü muhafaza ederek birlikte
güçlenmektir. Manevi, milli duygular, mezhepler, etnik kimlikler,
cinsiyet farklılığı istismar konusu yapılmamalı, yapılamaz.''
''FARKLILIKLAR ZENGİNLİK KAYNAĞIDIR''
Erdoğan, insanların kimlik özelliklerinin, farklılıkların zenginlik
kaynağı olduğunu, bu zenginliklerin sahiplenilmesi gerektiğine
işaret ederek, birliğe değil farklılıklara dikkat çekenler ile
daima yara kaşıyanların, insanları kışkırtanların, ayrıştırmaya
çalışanların büyük bir yanlışın içinde olduklarını ve millet önünde
mahcup olacaklarını söyledi.
''Bizim kitabımızda, senlik, benlik davası yoktur. Dışlamak,
horlamak yoktur. Biz meseleye insan odaklı bir anlayışla bakıyoruz.
Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz'' diyen AK Parti Genel
Başkanı Erdoğan, siyasetlerinin ana referansının yaptıkları eserler
olduğunu, hizmetten kaçınmayacaklarını, hukuk ve adaletten geri
adım atmadan hürriyetleri sonuna kadar koruyacaklarını ifade
etti.
Demokraside alınan onca mesafeye rağmen birilerinin ''memlekette
yaralar açık kalsın, hiç kapanmasın'' anlayışıyla hareket ettiğini
dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz yaraları saralım diye uğraşırken birileri yaraları kaşımakla
meşgul. Yaraları açanlar, kaşıyanlar aynı yolda yürüyorlar.
İstiyorlar ki belli bölgeler, belli şehirler, belli sorunlarla
daima beraber hatırlansın. Kendi imtiyazlı seçkin konumlarını
kaybetmek istemeyenler, bu ülkenin huzur bulmasından ne yazık ki
huzursuz oluyorlar. Ağız tadıyla bir arada yaşama irademiz
güçlenirse bu sahnede kendilerine rol verilmeyeceğini iyi
biliyorlar. Milletimiz, kendisine tuzak kuranların oyununu her
defasında bozmuştur, bozacaktır. Demokrasiye, adalete, sosyal
barışa tuzak kuranlar her zaman bu ülkede mahcup oldular. Belli ki
suç ve suçlu üreten bataklığın kurumasından endişe duyuyorlar.
Milleti tahrik ederek, propaganda yaparak, statükocuların, değişim
istemeyenlerin ateşine sürekli odun taşıyanlar milletten oy
istemiyorlar, milletin rızasını istemiyorlar, adeta milletten haraç
istiyorlar. Oysa milletten haraç isteyenler, milletin gönlüne
giremez, milletin gönlüne giremeyenler siyaset yapamaz. Milli
iradeyi rehin olmak isteyenler er veya geç mahcup olurlar.''
''MAFYA, ÇETELER VE KARANLIK GÜÇ ODAKLARIYLA KARARLI BİR
MÜCADELE YÜRÜTÜYORUZ''
AK Parti'nin, belediyeleriyle, bakanlarıyla, milletvekilleriyle ve
teşkilatlarıyla adalete yatırım üzerine yatırım yaptığına işaret
eden Erdoğan, iktidarın mafya, çeteler ve karanlık güç odaklarıyla
kararlı bir mücadele yürüttüğünü bildirdi.
Erdoğan, ''çözümsüzlüğü çözüm olarak gören klasik yönetim
anlayışını ellerinin tersiyle ittiklerini'' belirterek, ''Her zaman
çözümden, değişimden, reformdan yana olduğumuzu ortaya koyuyoruz.
Sorunların kaynağının adaletin gecikmesi olduğunu biliyoruz.
Yılların ertelediği adaletin bir an evvel gelmesi için 6 yıl
boyunca bir tek günü boş geçirmedik, izin yapmadık, tatil yapmadık.
Tıpkı Aşık Veysel gibi 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz
gece' dedik ve gideceğiz gündüz gece, bize durmak yok'' diye
konuştu.
Havaalanından Batman kent merkezine gelene kadar yol kenarlarında
çamur, batak alanlar gördüğünü ve bu durumdan büyük üzüntü
duyduğunu ifade eden Erdoğan, Batman Belediyesini eleştirdi.
''Buranın belediyesi yok muydu? Belediye ne iş yapıyor? Buraları
temizlemek, yaya kaldırımı yapmak, asfalt, parke döşemek
belediyenin en doğal görevi değil mi?'' diye soran Erdoğan,
vatandaşların yerel seçimlerde ''ideolojiye değil, hizmete oy
vermesini, kimlik siyasetiyle değil, hizmet aşkıyla oy
kullanmasını'' istedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu ülkede Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaz, Boşnak hep
birlikte üst kimliğimiz olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında
bütünleşerek, bir ve beraber olacağız. Türk'ün kendi kimliğine
saygınlığı şüphesiz olacak. Kürt kardeşimin, Laz'ın, Boşnak'ın,
Arnavut'un hepsinin de olacak. Hepsine saygı duymak zorundayız. Biz
olaylara yaklaşırken Ankara'nın kaderiyle Diyarbakır'ın, Bingöl'ün,
Bitlis'in, Batman'ın kaderini bir gören iktidarız. Bize göre
Dicle'nin kaderiyle Kızılırmak'ın kaderi birdir. Batman da bizimdir
Konya da. Ahmedi Hani de bizindir Fuzuli de. Yunus Emre de Hacı
Bektaş Veli de bizimdir. Biz bütünlüğü esas alan, adaleti ve
kalkınmayı esas alan siyaset yapıyoruz. Aldanmadan, aldatmadan
ülkemizin tamamını kucaklıyoruz'' dedi.