Erdoğan AB hedefini Atatürk'e dayadı
Abone olBaşbakan Erdoğan 5. Uluslararası Atatürk Kongresi'nde Atatürk ile AB ilişkileri hakkında ilginç açıklamalar yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB hedefinin kendi nazarlarında
Atatürk'ün muasır Türkiye projesinin bir uzantısı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin hangi zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın demokratik
değerlerden asla taviz vermeyeceğini bildiren Başbakan Erdoğan,
''Atatürk'ün cumhuriyet projesinin esası olan demokrasi, laiklik ve
hukuk devleti kurumları bugün de yarın da Türkiye Cumhuriyeti'nin
temel dayanakları olmaya devam edecektir'' dedi. Erdoğan, Başkent
Öğretmenevi'nde düzenlenen 5. Uluslararası Atatürk Kongresi'nin
açılışına katıldı. Kongre dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü
bir kez daha minnet ve şükranla anmak istediğini belirterek
konuşmasına başlayan Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün bütün dünya
ülkelerine, özellikle mazlum milletlere örnek olduğunu, bağımsızlık
ve özgürlük sembolü olarak yüreklerde yer ettiğini dile getirdi.
Cumhuriyetin 80. yılının kutlandığı 29 Ekim'den hemen sonra 10
Kasım'da da bugünün anlam ve önemine binaen yapılması gereken
şeyin, hem sahip olunan değerlerin muhasebesini yapmak, hem de
ileri bakmak olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, kongrenin bu
muhasebenin yapılacağı akademik bir platform olarak büyük bir öneme
sahip olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucu
Cumhurbaşkanı, milli mücadele hareketinin ve istiklal savaşının
komutanı Atatürk'ün bağımsız, güçlü ve modern Türkiye'nin
temellerini attığını kaydeden Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün savaş
meydanlarında kazandığı askeri zaferler kadar, yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti'nin siyasi, sosyal ve kültürel sahalardaki inkılapların
da öncüsü olduğunu anımsattı. Bu liderliğin yüzyılın tarihi
içerisinde ne kadar önemli ve anlamlı bir başarı olduğunu, bu gün
bölgede yaşanan olayların çok daha belirgin kıldığını ifade eden
Başbakan Erdoğan, ''Türkiye'nin dünya devletleri içinde parlayan
yıldızı, yaşadığımız tarihin bütün ayrıntıları üzerinde daha çok
durmamız gerektiğini açıkça ortaya çıkarmıştır. Atatürk'ün
cumhuriyet projesi, devletin şekliyle ilgili bir değişim olmanın
ötesinde daha şümullü ve muhtevalı bir değişime tekabül etmektedir.
Cumhuriyet bir modernleşme ve medenileşme projesidir'' dedi. Bu
projenin dayanağını oluşturan üç temel kavramın demokrasi, hukuk
devleti ve laiklik olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle
devam etti; ''Bu kavramların izi Türkiye'nin tarihi tecrübesi göz
önüne alındığında 19. yüzyıldaki Tanzimat reformlarına kadar
sürülebilir. Ancak cumhuriyet, bu kavramların hakiki manada
hayatiyet kazanması bakımından en üst noktayı teşkil eden bir
oluşumdur. Türkiye modern kurumsal yapısı, demokrasisi, barış ve
istikrar ortamıyla, hem bölgesinin hem de dünyanın önemli bir gücü
ve aktörüdür. Yaşadığı yapısal ve konjonktürel problemlere rağmen
yaklaşık 150 yıla varan parlamento tecrübesi, sürekli medeniyete
dönük yüzü ve potansiyeli ile Türkiye, gelenekle modern değerleri
ahenkli biçimde meczeden esaslı bir model sunmaktadır. Türkiye
bugün de Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyet hedefine en ufak
bir yılgınlık göstermeden ilerlemektedir'' Atatürk'ün 10. Yıl
Nutku'ndan muasır medeniyet hedefine ulaşmak konusunda Atatürk'ün
vecizlerinden örnekler okuyan Başbakan Erdoğan, bugün devletin ve
hükümetin ısrarla takip ettiği AB hedefinin kendi nazarlarında
Atatürk'ün muasır Türkiye projesinin bir uzantısı olduğunu
kaydetti. AB'ye üyelik girişimini sadece Türkiye'nin AB'nin
geliştirdiği belli imkanlardan yararlanmasına yönelik değil,
Türkiye'yi de içine alan bir AB'nin hakiki manada çoğulcu bir
yapıya dönüşecek demokratik ve insani değerlerini temel alan bir
birlik haline geleceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin
mevcut problemlerinin daha özgürlükçü ve demokratik bir ortamın
tesisi ile mümkün olabileceğini ifade ederek ''O nedenle Türkiye
hangi zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın, demokratik değerlerden
asla taviz vermeyecektir. Atatürk'ün cumhuriyet projesinin esası
olan demokrasi, laiklik ve hukuk devleti kurumları bugün de yarın
da Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanakları olmaya devam
edecektir'' dedi. En büyük hedeflerinin Türkiye'nin önüne konulan
muasır medeniyet yolunda demokratik istikrarı muhafaza ederek ve
güçlendirerek Türkiye Cumhuriyeti devletini büyütmek olduğunu ifade
eden Başbakan Erdoğan, devlet ile toplumun daha çok bütünleşmesine
herkesin katkıda bulunması, toplumsal gelişmelerin önündeki
engellerin bertaraf edilmesi için herkesin emek sarf etmesi
gerektiğini söyledi. Türkiye'nin büyüme ve gelişme yolunda büyük ve
önemli adımlar attığı şu günlerde halkın refah ve mutluluğu için
çalışmamak ve üretmemek için hiçbir mazeretlerinin bulunmadığını
anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye kendi tarihi
ile bütünleştikçe dinamizm kazanacak ve üzerindeki ağırlıkları
atacaktır. Dünyanın bugününden geriye baktığımızda yalnız bizim
için değil, birçok ülkenin yarınları için yol gösterici bir
geçmişe, büyük bir tecrübeye sahip olan çok az ülke sayabiliriz.
Öyleyse bugün her zamankinden daha çok çalışmaya özgüvene ve milli
dayanışmaya ihtiyaç duymalıyız. Türkiyemizin içeride ve dışarıda
büyük meseleleri vardır, ancak bu meseleler Türkiye'nin sahip
olduğu zengin imkanlarla karşılaştırıldığında aşılamayacak,
çözülemeyecek meseleler değildir. Konjonktürel gelişmeler
Türkiye'nin iradesine gölge düşüremez. Biz daha güçlü ve daha emin
adımlarla ideallerimizi metanetimizi ve sabrımızı muhafaza ederek
siyaset, idare, kültür ve iktisadi sahalarında milletimize ve
memleketimize hizmet yolunda azim ve kararlılıkla yürümeye devam
edeceğiz.'' ''Potansiyel ve imkanları büyük ve zengin bir ülke
olduğumuzu ama kalkınma ve istihdam sıkıntıları olan büyük bir ülke
olduğumuzu biliyoruz. Tarihi kaynakları, birikimi ve tecrübesi
bakımından büyük bir millet ve ufku büyük olanların göreceği kadar
büyük devlet olacağımızın bilincindeyiz. Dolayısıyla bizi
uğraştıracak meselelerin ülkemiz aleyhine hazırlanan planların ve
senaryoların farkındayız''. Türkiye'nin entelektüel ve bilimsel
üretimi ile dünya devletleri arasında ''birlik olma durumunda''
olması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, sahip olunan
imkanların tarihi fırsatlar sunduğunu kaydetti. Türkiye'nin modern
ve medeni dünyadaki yerini gerçekleştirmek için herkese önemli
sorumluluklar düştüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin
gücünün Türkiye'ye yaraşır bir üretime dönüşmesi için bilim
adamlarının ve siyasetçilerin işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu
kaydetti. Başbakan Erdoğan, bu yüzden milleti ve memleketi
ilgilendiren her sorunu şahsi dava imiş gibi heyecanla ve ısrarla
izlemek ve sonuç almak zorunda olduklarını kaydetti. Başbakan
Erdoğan, ''Milletler tarihlerinden aldıkları güç, atalarından
aldıkları ilhamla yaşanan zamanı idrak eder ve geleceği kurarlar.
Bizler zamanı iyi anlıyor ve geleceği daha iyi görmeye çalışıyoruz,
bunu başaracağımıza inanmanızı istirham ediyorum'' diyerek
sözlerini tamamladı.