Erdoğan 9 gündür susuyor

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan'dan, Şaban Dişli'ye sahip çıktığı kadar emeklilere de sahip çıkmasını ve 15 Ağustos 2008 tarihinden itibaren yapılacak olan zamların, emeklilere de aynen yansıtılmasını istiyor ve bekliyoruz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, emeklilerin durumuna ilişkin TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, ''11 Ağustos 2008 günü saat 11.30'da karşınızdaydım. Siyasi nüfuz kullanma karşılığında 1 milyon Amerikan Doları alan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin belgesini sizlere açıklamıştım. Bugün 20 Ağustos 2008. Şu ana kadar Sayın Başbakan sessizliğini ısrarla koruyor'' diye başladı.

ERDOĞAN SESSİZ KALMAMALI

''Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmeye talip olanların bu kadar önemli bir konuda sessiz kalamayacaklarını, sessiz kalmalarının siyasete, TBMM'ye ve halka saygısızlık olacağını'' ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Kim olursa olsun adı rüşvet skandalına bulaşanların siyasette yeri yoktur ve olmamalıdır'' dedi.

''Siyasette ahlakı egemen kılacak bir ortak paydanın yaratılması gerektiğini, bu süreçte buna en büyük katkıyı yapacak kişinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu'' ifade eden Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın ''bu ortak paydayı yaratmaya katkı vermesini'' istedi.

''CUMHURİYET'İN KURULUŞ FELSEFESİ''

Kılıçdaroğlu, hükümetin ''izlediği ekonomik politika ve çıkardığı yasalarla emeklileri ikinci sınıf yurttaş konumuna soktuğunu'' öne sürerek, ''AKP'nin emekli politikası tam bir ötekileştirme politikasıdır'' dedi.

Emekliler ile çalışanlara yapılacak zamların AK Parti'ye kadar paralellik gösterdiğini, çalışanlara yapılan zammın emekliye de aynen yansıtıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin bu uygulamayı kaldırdığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''CHP olarak çalışan memurlar için 15 Ağustos 2008 tarihinden itibaren yapılan olan zamların, emeklilere de aynen yansıtılmasını istiyor ve bekliyoruz'' diye konuştu.

Emeklilere, ''Sizi çıkardığı bir yasayla ikinci sınıf yurttaş konumuna getiren, milli gelir artışından pay verilmemesini yasalaştıran bir zihniyete güvenmeyin'' diye seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi, kimsesizlerin, kimsesi olma felsefesidir. Yani arkası olmayan yurttaş Cumhuriyet'e güven duyacaktır. AKP, bu kuralı da yıktı. AKP, Cumhuriyet'i, kimsesizlerin kimsesi olmaktan aşama aşama çıkarıyor. AKP, Cumhuriyet'i, 'Dişlilerin Cumhuriyeti' haline getiriyor. Çünkü onların sesi çıkıyor. Başbakan, 'Dişlilerin' arkasında, milyonlarca emekli ise kaderine terk edilmiş durumda. Sayın Başbakan'dan, Dişli'ye sahip çıktığı kadar emeklilere de sahip çıkmasını ve 15 Ağustos 2008 tarihinden itibaren yapılacak olan zamların emeklilere de aynen yansıtılmasını istiyor ve bekliyoruz.' '

SORULAR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, kapatılan RP'nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın kalan hapis cezasını kaldırmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül'e yasalarla tanınmış yetkiler olduğunu, bu yetkilerini Erbakan için de kullanıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Dolayısıyla olayın sadece ahlaki boyutu tartışılabilir. Onun dışındaki boyutunu tartışmak uygun değildir'' dedi.

Bir CHP milletvekilinin inşaat yapması için yeşil alanın imara açılmasına itiraz eden muhtarın Çankaya Belediyesi zabıta ekiplerince dövüldüğü iddiasını nasıl değerlendirdiğini soran gazeteciyi yanıtlarken de Kılıçdaroğlu, ''Eğer varsa bir yasa dışılık, varsa adam kayırma bunun üzerine hep beraber gidelim'' dedi.

Kimseyi korumadıklarını, kimsenin arkasında olmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, ''Biz sadece tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyoruz. Eğer bu ülkede bizim ödediğimiz vergilerle birilerine arka çıkılıyorsa, kaynak yaratılıyorsa, rant sağlanıyorsa, bunun önünde hep beraber durmalıyız. Medya da durmalı'' diye konuştu.

''HIRSIZIN, SAĞCISI, SOLCUSU OLMAZ''

Şaban Dişli ile ilgili olarak ''AKP medyası'' olarak adlandırdıkları medyadan da bazı sağduyulu seslerin çıkmasından keyif aldığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Bir ortak payda yaratacaksak bu ülkede, o ortak paydayı mutlaka dürüstlük temelinde kurmalıyız. Nasıl rahmetli Uğur Mumcu, 'Katil, katildir. Katilin sağcısı, solcusu olmaz' diyorsa, hırsız, hırsızdır. Hırsızın, sağcısı, solcusu olmaz. O nedenle, siyasette dürüstlüğü ve ahlakı egemen kılmak zorundayız. Bu süreçte Sayın Başbakan'a çok büyük görevler düşüyor. Sayın Başbakan'ı, bu sürece katkı vermeye davet ediyorum.''