Erdoğan 48 saat için muhalefete seslendi
Abone olBaşbakan Erdoğan, anayasa çalışmalarında mutabık kalınan 48 madde için muhalefete seslenerek, "48 tane mutabık kalınan madde var. Bunu çıka...
Başbakan Erdoğan, anayasa çalışmalarında mutabık kalınan 48
madde için muhalefete seslenerek, "48 tane mutabık kalınan madde
var. Bunu çıkarın 68’e 78’e çıkaramıyorsanız 48’i hemen gelin
Meclis’ten geçirelim. Olağanüstü olarak Meclis’i toplayalım. Hemen
süratle 48 maddeyi Meclis’ten çıkaralım, ne kadar samimi olduğunuzu
veya olduğumuzu orada ispatlayalım" dedi.
Başbakan Erdoğan, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı olan Genç
Memur-Sen’in Altınpark’ta düzenlenen iftar yemeğine katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcı, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın da
katıldığı iftar yemeğine Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve
birçok sendika temsilcisi de yer aldı.
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Ramazan ayının
insanlık için hayırlar getirmesini temenni ederken, gayretli
çalışmalarından dolayı Memur-Sen’e şükranlarını sundu. Başbakan
Erdoğan, "Memur-Sen bir memur sendikaları konfederasyonu olmanın
ötesinde Türkiye’nin etkili, güçlü bir sivil toplum örgütü olarak
gerçekten çok başarılı çalışmalara imza atıyor. Burada Memur-Sen’e
özellikle çözüm sürecine verdiği katkılardan, Türkiye’nin
meseleleri kadar dünya üzerindeki mazlumlara, mağdurlara sahip
çıkışından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum" diye konuştu.
İslam coğrafyasındaki sıkıntılara dikkat çeken Başbakan Erdoğan,
Mısır’daki darbeye dikkat çekerek, "Sabah namazında namaz
kılanlara, sivillere, kadın ve çocuklara yapılan ateşli saldırılar
ve katliamlar hüznümüzü daha da katladı. Ramazan sevincini biraz
daha buruk hale getirdi. Yeryüzündeki bütün yolda kalmışlara,
gariplere bu güzel iftar akşamında tekrar sabırlar niyaz ediyor,
sabır temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Memur-Sen’in kurucusu Akif İnan’ın Mescid-i Aksa için yazdığı bir
şiirin bazı bölümlerini okuyan Erdoğan, "Kimin ne hesabı olursa
olsun, kimin ne planı, ne projesi olursa olsun, ne senaryosu, ne
tuzağı olursa olsun bütün hesapların üzerinde bir hesap vardır.
Bütün tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ve bu tuzak en büyük
tuzaktır. Asla umutsuz olmayacak, asla başımızı öne eğmeyeceğiz.
İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz. Hakka inanacak, her şart
altında hakkın ve haklının yanında, mazlumun yanında duracak haklı
bir davanın inancıyla dimdik doğruları savunmaya devam edeceğiz"
diye konuştu.
"Biz tabular oluşturan bir medeniyetin mensupları değiliz" diyen
Başbakan Erdoğan, "Biz insanoğluna ulviyet yükleyen bir inancın
mensupları değiliz. Biz yeryüzünde şunu çok iyi bilir çok iyi
inanırız; zalimler de vardır, mazlumlar da vardır. Ama bilesiniz ki
bu yeni başlamadı. Bu ilk insan Hazreti Adem, Hazreti Havva onunla
birlikte Kabil ile Habil; onlarla başladı. Biri katil, biri maktul.
Orada başlayan bir süreç var. Ve bu kıyamete kadar da böylece devam
edecek" şeklinde konuştu.
"NAMAZDAKİ 53 MISIR’LIYI KATLEDENLER ALLAH’A NASIL HESAP
VERECEK?"
Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde ise Mısır’daki darbeye
değindi. Erdoğan, "Mısır’da bir askeri darbe yapıldı. Bunu
kendileri kabul etmiyor. Ya nasıl kabul etmezsin. Tanklarla,
tüfeklerle sivilin üzerine yürüyeceksin ve ’bu darbe değil’
diyeceksin. Sandıktan çıkan bir iktidarı sen sandıkla indirmiyorsun
ki, tankla tüfekle, apoletinle indiriyorsun" diye konuştu.
Darbe yapan Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi’yi Mursi’nin atadığına,
darbe sonrası Devlet Başkanı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı da
Mursi’nin atadığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Biz bu
darbelerden bu ülkede çok çektik. Mısırlı kardeşlerimizin de aynı
şekilde çekmesini istemiyoruz, derdimiz bu. Ve biz biliyoruz ki,
yeryüzünde Allah’tan başka galip yoktur" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Endülüs saraylarını gezerken kubbenin kenarlarındaki o söz beni
çok duygulandırmıştı, orada ’La Galibe illalah’ diyor. ’Ancak Allah
galiptir, ondan başka galip yoktur’ bunu böyle bilin. Başta Türkiye
olmak üzere bir kaç istisna dışında uluslararası toplum Mısır’daki
darbeye bırakın karşı çıkmayı buna darbe bile diyemedi. Kimisinde
çıkar hesaplarını görüyorsunuz, kimisinde para pul ilişkilerini
görüyorsunuz. Ama kimse kalkıp demokrasi mücadelesini
sahiplenmiyor. Mısır’da ’benim oyum nerede’ diye soranlara katliam
yapanları dünya şuana kadar görmedi, görmüyor. Dünya konjonktür
adına, strateji adına susuyor.
İşte Türkiye’de ana muhalefet partisi kendi içinde, onlar da
birbirine giriyor. Kimisi ’burada da aynı şey olabilir’ diyor.
Başındaki de diyor ki, ’kendinize çeki düzen verin, biz de darbeye
karşıyız ama’... Demokrasi de ama’lar, ancak’lar, lakin’ler olmaz.
Demokrasi de halkın iradesi olur. İnsanlık onuru her türlü çıkarın,
konjonktürün ve stratejinin üzerindedir. Günün sonunda herkes
aynaya bakacak. Birileri aynada eline yüzüne bulaşmış mazlum kanı
görürken, birileri de dik durmanın verdiği iftiharı görecek. Onun
için de dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Biz Türkiye olarak tarih
boyunca ecdadımızın yaptığı gibi sadece dik durmanın verdiği gururu
görmek istiyoruz.
İçeride ve dışarıda Mısır’daki darbenin karşısında dimdik durmamız,
ilkeli durmamız eleştiriliyor. Kardeşlerim, darbelerle büyümüş bir
millet olarak bize yakışan dünyanın neresinde ve kime karşı olursa
olsun darbelere karış durmaktır. Biz sadece bize yakışanı, bu
millete yakışanı yapıyor ve son derece ilkeli şekilde darbelere
karşı duruyoruz. Bir tek Mısır halkının kılına zarar gelmesinden
bir üzüntü duyarız. Namazdaki 53 Mısırlı kardeşimizi katledenler
bunun hesabını acaba Allah’a nasıl verecekler? 100 bine yakın
insanı Suriye’de katleden katil ve yandaşları bunun hesabını ebedi
hayatta nasıl verecekler. Tabii onların destekçileri de onlar kadar
suçlu."
"DARBECİLER HAYIRLA YADEDİLMEMİŞTİR"
Başbakan Erdoğan, Mısır’da kaosu derinleştirecek adımların değil
kamplaşmayı bitirecek adımların atılmasını istediklerini
belirterek, "Dünyanın hiçbir ülkesinde darbeciler hayırla yad
edilmemiştir, yad edilmeyecektir. Bizim ülkemizde de darbecileri
hayırla yad edenleri gördünüz mü? Baştan şakşakçılar çıkar ama
aradan zaman geçince bela okurlar. Tıpkı son zamanlarda olduğu
gibi" dedi.
"Mısır’da darbe yapanlar, destekleyenler ya da sessiz kalanlar
inanın nefes alıp verdikleri sürece bunun mahcubiyetini
yaşayacaklar" diyen Erdoğan, "Darbelerin hedefi olan halkların
Allah’a hamdolsun çok değiştiğini, sandığa sahip çıktılarını,
seçimlerde demokrasiye çok güçlü sahip çıktıklarını görüyor, bundan
da umutlanıyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık suskun bir halk yok. Artık kendisine dayatılan şartlara
dayatılan halk yok. Artık medya yoluyla propaganda yoluyla
kandırılan, etki altına alınan, sindirilen halklar da yok. Tıpkı
Mısır’da olduğu gibi darbe yapmayı hedefleyen herkes halkın
tepkisini hesap etmek zorunda. Bugün halklar sadece darbelere
değil, oldu bittilere, azınlığın kendi yaşam tarzını çoğunluğa
dayatma girişimlerine de güçlü şekilde karşı çıkıyorlar. Bizden
şunu istiyorlar, ’her ne kadar çoğunluk olsanız da biz ne
istiyorsak onu yapacaksınız’. Kusura bakma, eğer çoğunluk olarak
iktidara gelip muktedir olamazsanız, bu halk sizden onun hesabını
sorar. ’Ben seni yüzde 50 ile getirdim ama sen muktedir olamadın’.
Öyleyse bunun hakkını vereceğiz. Bu hakkı verirken bir kişinin bile
mağdur olmasına göz yummayacaksın. Biz bunun farkında olan bir
iktidarız."
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de bazı sermaye gruplarının bir araya
gelerek yeni bir iktidar oluşturma gayretine girdiklerini söyledi.
Erdoğan, bu sermaye gruplarına seslenerek, "Kusura bakmayın bu
ülkede artık halkın dediği olacak, sizin değil. Ne dedik, yeter
artık karar milletin dedik, olay bu" dedi.
"GELİN MUTABIK KALINAN 48 MADDEYİ MECLİS’TEN GEÇİRELİM"
Başbakan, konuşmasının sonlarında ise yeni anayasa çalışmalarına
değindi. Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti için
"Başkanlık sisteminden vazgeçsin oturup konuşuruz" dediğini
hatırlatan Başbakan Erdoğan, "İnanın doğru olduğuna inansam ilk
adamı atan ben olurum. Çünkü akşam başka sabah başka" diye
konuştu.
Ekranları başında kendilerini izleyen vatandaşların şahit olmasını
isteyen Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında 48 maddede
mutabık kalındığını, çalışmalar sırasında her partinin muhalefet
şerhi koyduğu maddeler de bulunduğunu hatırlattı. "Yani herkesin
muhalefet şerhi koyduğu maddeler var. Kimse kimseyi kandırmasın"
diyen Başbakan Erdoğan, muhalefete seslenerek yaz boyunca yeni
anayasa konusunda çalışabileceklerinin sinyalini verdi. "Ben bunu
arkadaşlarıma söylemeye hazırım, tatil matil yapmayın ve günde en
az 10-15 saat çalışın" diyen Erdoğan, "Bu yaz içinde gelin şu
anayasa işini halledin. Ben arkadaşlarıma bu konuda gerekli şeyi
söyleyeceğim. Diğer liderler de söylesin, genel müdürler de
söylesin. Hadi atalım bu adımı" diye seslendi.
Muhalefete seslenen ve mutabık kalınan 48 maddeyi Meclis’ten
geçirmeyi teklif eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"48 tane mutabık kalınan madde var. Bunu çıkarın 68’e 78’e
çıkaramıyorsanız 48’i hemen gelin Meclis’ten geçirelim. Olağanüstü
olarak Meclis’i toplayalım. Hemen süratle 48 maddeyi Meclis’ten
çıkaralım, ne kadar samimi olduğunuzu veya olduğumuzu orada
ispatlayalım. İlla bunun için de 4 siyasi partinin 4’ünün de
gelmesine gerek yok. 4’ü mutabık kaldığı için söylüyorum. Hadi
gelin yapalım. Kardeşlerim biz dürüst olmayı, siyasetimizin gereği
olarak kabullendik, yola böyle çıkmışız. Ne aldanan olacağız, ne
aldatan olacağız demişiz. Ve biz aldatmayı ve aldanmayı çok
aşağılık bir hareket olarak görürüz. Birilerinin ahlaksız olması,
birilerinin ahlak zaaflarının olması bizi ilgilendirmez. Herkes
sussa bile biz darbeye darbe deme cesaretini en güçlü şekilde
gösterecek, eğmeden bükmeden haksızlık karşısında sesimizi
yükselteceğiz.
Şundan herkes emin olsun ki ne yaşanırsa yaşansın kazanan ahlak
olacaktır, kazanan insanlık onuru, kazanan dik duruş olacaktır.
Bunun dışındaki er ya da geç kaybeden olacaktır."