Erdoğan 3 kafadara taktı
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın hedefinde malum isimler vardı. Erdoğan ayrıca valilere çatan Baykal'a yüklendi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
''Bu valiler bu devletin memurları. AK Parti iktidarında bunlar
belli görevlere getirilince niçin rahatsız oluyorsun? Senden mi
izin alacaktık, onayını mı isteyecektik, sana mı soracaktık?''
dedi.
Erdoğan, partisinin Elazığ mitinginde yaptığı konuşmada,
milliyetçiliğin istismarını yapmadıklarını, somut adımlarla dostluk
ve kardeşliği perçinlediklerini söyledi.
Moğolistan'daki Orhun anıtlarını dünya mirasına yeniden
kazandırdıklarını, Bosna Hersek'te köprü ve Kudüs'te Mescid-i
Aksa'nın restorasyonlarını yaptıklarını, Çanakkale'de şehitlerin
hatırasına ve Kudüs'teki Yusufiye şehitliğine de sahip çıktıklarını
anlatan Erdoğan, ''Bütün bunları yaparken, ufku olmayan, vizyonu
olmayan, hayalleri olmayan, hedefleri olmayan muhalefetle de baş
etmeye çalışıyoruz. Onlar Sivas'ın ötesine dahi geçemiyorlar''
dedi.
''ANKARA'DA KALAN TÜRKİYE İSTEMİYORUZ''
Melbourne'de Türklerle bir araya geldiklerinde, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin kendisini harcırah almak için Avustralya'ya
gitmekle ve seyahat etmeyi sevmekle eleştirdiğini ifade eden
Erdoğan, ''Sayın Bahçeli, ayıp olmadı mı? Senin uçakla seyahat etme
özrün varsa ondan bana ne? Bu ülkede Başbakan yardımcılığı yaptın.
3 tane yerden başka yere gitmemişsin. Nereye ulaşırsan ülkeni oraya
tanıtırsın. Ankara'da kaldığın sürece Türkiye Ankara'da kalır''
diye konuştu.
Erdoğan, ''Ankara'da kalan Türkiye değil, dünyanın dört bir yanına
açılan Türkiye istediklerini ve onun mücadelesini verdiklerini''
kaydederek, Türkiye'nin bu sayede BM Güvenlik Konseyi'nin geçici
üyesi, medeniyetler ittifakına eş başkan ve ikinci kez İKÖ Genel
Sekreteri olduğunu belirtti.
''Marmaray'ı inşa ediyoruz, Londra'yı Pekin'e bağlıyoruz. Onlar
Ankara'dan dışarıya başlarını dahi uzatamıyorlar'' diyen Erdoğan,
muhalefetin dünya barışı bir yana Türk dünyasına, vatandaşlara ve
soydaşlara ilişkin bir hayali olmadığını ifade etti.
Sorusu üzerine miting alanında toplananlardan CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Elazığ'a gelmedikleri
cevabını alan Erdoğan, ''Buranın adresini mi bilmiyorlar''
dedi.
''ÜÇ KAFADAR''
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Diyorum ya bunlar iki ruh ikizi. Takılmış birbirinin peşine
gidiyorlar. Onlar küçük düşünecek, biz büyük düşüneceğiz. Onlar
engelleyecek, biz engelleri aşacağız. Onlar Türkiye'yi paçasından
tutup çekiştirecek, biz Türkiye'yi 21. yüzyılın güçlü ülkesi yapmak
için mücadeleye devam edeceğiz. Bunlar üç kafadar. CHP, MHP ve
bunların İkitelli'deki medyası.
Sayın Bahçeli CHP'nin kuyruğuna takılmış, bir de kızıyor. Kızma.
Biz gerçekleri söylüyoruz. DSP'nin arkasına takıldın, barajın
altında kaldın. Şimdi de Sayın Baykal'ın iftira, istismar
siyasetini taklit ediyorsun. Ankara'da İstanbul'da CHP, MHP
üzerinden varlık kazanmaya çalışıyor. Bu oyuna geliyorsun. Gel bu
sevdadan vazgeç. CHP'nin gölgesinden kurtul.''
Bahçeli'nin ''IMF'siz Türkiye hayali''ne ilişkin sözlerini
anımsatan Erdoğan, MHP'nin koalisyon hükümeti döneminde IMF'den 30
milyar dolar borç alındığını, borcun 23.5 milyar dolarını
devraldıklarını söyledi. Erdoğan, ''Dürüst ol dürüst. Halkımı
aldatma. Doğru konuş. Madem IMF'siz ortam düşünüyordun, neden hem
stand-by imzaladın, borçlandın. Siz IMF önünde el pençe divan
durdunuz. Ne şartları varsa sorgusuz sualsiz kabul ettiniz''
dedi.
Erdoğan, ülkenin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaklarını
ve buna ters bir anlaşmayı imzalamayacağını belirtti.
''BÜROKRASİYE BU TAVIR ÇİRKİN''
CHP Genel Başkanı Baykal'ın üslubunu da eleştiren Erdoğan, ana
muhalefet liderinin son günlerde hırçınlığını artırdığını ve
valileri tehdit etmeye başladığını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Baykal, bürokrasiye karşı bu tavır çok çirkin, çok yanlış.
Biraz devlet terbiyesi olanlar valileri, bürokratı bu şekilde
tehdit etmez. Yeri geliyor savcıları, yargıyı tehdit ediyorsun. Ama
sana karşı nedense suskunlar. Anayasa'nın içindeki maddeler
çiğneniyor ama bakıyorum ki yargı suskun. Bu nasıl dayanışmadır
anlamak mümkün değil. Bunlar uzaydan gelmedi. Bu valiler bu
devletin memurları. Diğer bürokraside, teknokraside olanlar bu
devletin memurları. 10, 15, 20 yıl bu kadrolarda çalışmışlar. AK
parti iktidarında bunlar belli görevlere getirilince niçin rahatsız
oluyorsun. Senden mi izin alacaktık, onayını mı isteyecektik, sana
mı soracaktık? Eğer sana sorsaydık aynen benzin kuyrukları 12 Eylül
öncesinde nasıl olduysa, şimdi akaryakıt istasyonlarında
kuyruklardan geçilmezdi. Delikli kuruşa Türkiye'yi muhtaç
ettiniz.
Kampanyaya başladığı günden beri televizyon sevdası içinde.
Kendisine yarenlik edecek şovmenler bulmuş. Sen o şovmenlerinle
devam et. Çarkıfelek'te mi oynarsın, Televole'de mi oynarsın,
nerede oynarsan oyna. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim için
meydanların dili önemli. Halkımla iç içeyim.
Baykal, 'biz Cumhuriyet'ten eskiyiz, Atatürk'ün partisiyiz' diyor.
Atatürk'ün partisini getirdiğin yere bak, Atatürk'ün partisini
özdeşleştirdiğin şovmenlere bak. İnsan partisine, seçmenine karşı
bu kadar insafsız olur mu?''
Baykal'ın telefonların dinlendiği ve insanların rahatça küfür
edemediğini söylediğini belirten Erdoğan, ''Sen küfürbaz olmaya
devam et. Benim milletim küfürbazdan Başbakan aramıyor. Bu ülkede
benim milletim adam gibi adamı Başbakan yapar'' dedi.
''BÖYLE MUHALEFETLE YARIŞ KOLAY''
Başbakan Erdoğan, Baykal'ın AK Parti'nin yüzde 52'nin altında oy
alması halinde başarısız olacağına dair sözlerini de hatırlatarak,
şöyle konuştu:
''Bir siyasi parti yola çıktığı zaman ebediyen muhalefette kalmak
için mi çıkar? En azından ikinci olmayı kabul etmiş de AK Parti
yüzde 52'nin altında kalırsa başarısız diyor. Senin gibi muhalefete
ben kurban olayım be. Sen bu göreve devam et. Böyle muhalefetle
yarış kolay. Ama demokrasi kaybediyor, ona üzülüyorum. Bu
liderlerle muhalefet olmaz. İktidarın güçlü olması biraz da saygın
muhalefetle olur, kaliteli muhalefetle olur, böyle küfreden
muhalefetle olmaz, halkına saygı duymayan muhalefetle olmaz.''
Türkiye'nin yeni günlerin ve taze baharların arifesinde olduğunu
dile getiren Erdoğan, ''21 Mart nasıl ki toprağın yeniden
dirilişini temsil ediyorsa, 29 Mart bütün Türkiye'nin yeniden
şahlanması olacak. 29 Mart, siyasetimiz için, demokrasi için adeta
bir Nevruz olacak. Türkiye tazelenecek, Türkiye bereketlenecek. 6.5
yıldır hükümette, 5 yıldır belediyelerde sürdürdüğümüz hizmet
kervanı 29 Mart'tan itibaren çok daha kararlı adımlarla yolculuğuna
devam edecek'' diye konuştu.
TRT'NİN YENİ KANALI
TRT'nin Ocak ayında önemli bir açılım yaptığını ifade eden Erdoğan,
şunları kaydetti:
''TRT 6, TRT Şeş adıyla Kürtçe yayına başladı. Bu akşam TRT yeni
bir kanalı daha devreye alıyor. Bu yeni kanal da Türkçe olarak tüm
'Türk Dünyası'na sesleniyor. Bosna-Hersek'ten Çin'e, Kazakistan'a,
Sırbistan'dan Afganistan'a, Gürcistan'dan Türkmenistan'a,
Macaristan'dan, Moğolistan'a kadar çok geniş bir coğrafyada
soydaşlarımıza, kardeşlerimiz, akrabalarımıza, dostlarımıza artık
Türkçe bir TV kanalı ile ulaşıyoruz. Avrupa'dan, Balkanlar,
Kafkasya, Orta Asya, Uzak Asya bu yeni kanalla Anadolu ile
buluşacak. Yani Elazığ'la buluşacak. Özbek şarkıcılar, Boşnak
hafızlar, Azeri şairler, Türkmen ressamlar bu kanalla geniş bir
coğrafyaya seslenecekler. TRT'nin bu yeni kanalının da hayırlı
olmasını diliyorum.''
''DUVARLAR ÖRÜLDÜ ARAMIZA...''
Erdoğan, Nisan ayı içinde ''TRT Türk'' adıyla tüm dünyaya hitap
edecek BBC ölçeğinde yeni bir kanalı da devreye alacaklarını
belirterek, şunları söyledi:
''Dünyanın 20 farklı bölgesinde temsilciliği olacak. Bağdat'tan,
Saraybosna'ya, Bişkek'ten Moskova'ya kadar geniş bir coğrafyayı
buluşturacak bir dünya kanalı kuruyoruz. Orada da durmuyoruz.
Ardından Arapça kanalımızı, ardından İngilizce kanalımız gelecek.
Çünkü biz büyük düşünüyoruz. Burada Kürtçe yayın yapan radyomuz
yayına giriyor. Ayrıca Ermenice yayın yapan radyomuz yayına
giriyor. İstiyoruz ki her yere en geniş şekilde ulaşalım ve
ulaşacağız. Yıllarca bunlar ihmal edildi. Bunlar yapılmadığı için
işte duvarlar örüldü aramıza. Şimdi bunu aşıyoruz. Çünkü bizim
ufkumuz var.''