Erdil paşanın 17 yıl hapsi istendi
Abone olGenelkurmay Askeri Savcısı Kıdemli Albay Saim Öztürk, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral İlhami Erdil'in 4 ayrı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Genelkurmay Askeri Savcısı Kıdemli Albay Saim Öztürk, eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral İlhami Erdil'in, ''haksız mal
edinme'', ''görevi kötüye kullanma'', ''görevi ihmal'' ve
''memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma'' suçlarından 5 yıl 7 ay 15
günden 17 yıla kadar hapsini istedi. Erdil, eşi Füsun Erdil, emir
subay yardımcısı emekli yüzbaşı Yalçın Kayatunç, kızı Deniz Halide
Erdil ve kızının gizli ortağı olduğu iddia edilen Şirin Melek
Hekim'in yargılanmasına Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde devam
edildi. Askeri Savcı Öztürk, duruşmada esas hakkındaki mütalaasını
açıkladı. -CEP TELEFONU KULLANIMI- Kuvvet komutanlığı döneminde
Erdil'in kendisine tahsisli cep telefonunu, emir subay yardımcısı
Yalçın Kayatunç'a usulsüz olarak kullandırdığını ifade eden Öztürk,
cep telefonuna bu dönemde 3 milyar 240 milyon 700 bin liralık
fatura geldiğini söyledi. Öztürk, Erdil'in cep telefonunu
Kayatunç'un kullanmasında kusurlu davranışı bulunduğunu ileri sürdü
ve eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''görevi ihmal'' suçunu
düzenleyen 230/2, Kayatunç'un ise Askeri Ceza Kanunu'nun ''askeri
eşyayı özel menfaati için kullanma'' suçunu tanımlayan 130. maddesi
uyarınca cezalandırılmalarını istedi. Öztürk, telefonla yapılan
özel görüşmelerin tutarının Kayatunç'tan yasal faiziyle tahsiline
karar verilmesini de talep etti. -''İSTANBUL'DA İŞ TAKİPÇİLİĞİ''-
Askeri Savcı Öztürk, emekli yüzbaşı Kayatunç'un yılın büyük
bölümünü İstanbul Garnizonu'nda geçirdiğini ve Erdil'in kızının iş
takipçiliğini yaptığını öne sürdü. Askeri personelin yıllık 30 gün
yasal izni, 15 gün de mazeret izni olduğunu anımsatan Öztürk,
Kayatunç'un ayda 1-2 gün Ankara'da, diğer günleri İstanbul'da
Kasımpaşa ve Sarıyer orduevlerinde geçirdiğini ifade etti.
Erdil'in, Kayatunç'u, İstanbul'da kontrolsüz ve başıboş bıraktığını
belirterek, bunu ''ağır disiplinsizlik'' olarak niteledi. Öztürk,
Kayatunç'un İstanbul'da Erdil'in nüfuzunu kullanarak, müteahhit
kardeşi için de iş takipçiliği yaptığını ve kamu düzenini bozduğunu
söyledi. Öztürk, Erdil ve Kayatunç'un bu eylemlerinden dolayı eski
TCK'nın ''görevi kötüye kullanma'' başlıklı 240/1. maddesine göre
cezalandırılmalarını talep etti. -KONUT HARCAMALARI- Askeri Savcı
Öztürk, Erdil'in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasından
birkaç ay sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı konutunda resmi
olmayan misafir ağırlamaya başladıklarını anlatarak, harcamaların
iç hizmet yönetmeliğine aykırı biçimde yapıldığını belirtti. Özel
misafirler için Erdil ailesinin karşılaması gereken harcamaya
rastlanmadığını ifade eden Öztürk, marketlerden açık hesapla
kaliteli malzeme alındığını ve bunların ihalesinin resmi
harcamaymış gibi sonradan yapıldığını iddia etti. Öztürk, konuttaki
ikramların mevzuatın dışına çıktığını, bu uygulamanın İlhami Erdil
ve Füsun Erdil'in istek ve arzularından kaynaklandığını belirtti.
-''KİME NE HARCANDI BELLİ DEĞİL''- Komutanlık konutunda resmi yemek
verilebilecek misafirlerin nitelik ve özelliklerinin her yılın
bütçe kanunu ve uygulama talimatlarıyla düzenlendiğine dikkati
çeken Öztürk, şöyle devam etti: ''Buna göre, ancak geleneklerin
zorunlu kıldığı durumlarda uluslararası ilişkiler nazara alınarak,
belgelendirilmek suretiyle yabancı misyona bütçenin ağırlama
giderleri faslı olan 480 kalem harcama kaleminden harcama
yapılabilir. Belgelerin tahakkuka bağlanarak, ilgili saymanlıktan
tahsil edilebileceği mevzuat gereğidir. Özellikle konutta misafir
ağırlamaları esnasında, ülkemizin ve halkımızın içinde bulunduğu
ekonomik koşullar nazara alınmadan, sadece uluslararası
ilişkilerden doğan zorunluluklara olanak sağlayan bütçe kanunu ile
talimatların hiç dikkate alınmadığı, daha önceki ve sonraki hiçbir
komutanın yapmadığı ve tercih etmediği bir yöntem kullanılarak,
piyasadan limitsiz ve kuralsız alışveriş yapılmıştır. Kullanılan
malzemelerin kime, ne zaman ve ne kadar harcandığının
belgelendirilmediği anlaşılmıştır.'' Öztürk, 1999 yılında emsal
diğer resmi ağırlamalarda bir kişinin yemek masrafının 10-15 milyon
lira civarında olduğunu, ancak bu dönemde 2 yılda konutta harcanan
160 milyar lirayla 16 bin kişinin misafir edilebileceğini söyledi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı konutunun, İlhami ve Füsun Erdil'in
özel yaşam alanı olduğuna da işaret eden Öztürk, ''Harcamalar
vahimdir. Görev ve yetki sınırları aşılmıştır, uygulamayı keyfi
yaptıkları anlaşılmaktadır'' diye konuştu. Öztürk, İlhami ve Füsun
Erdil'in, söz konusu eylemlerinden dolayı eski TCK'nın 240/1.
maddesi uyarınca cezalandırılmasını istedi. -İHALE İÇİN NÜFUZ
KULLANMA İDDİASI- Askeri Savcı Öztürk, Erdil'in, kızı Deniz Halide
Erdil ve gizli ortağı olduğu ileri sürülen Şirin Melek Hekim'in
firmasının ihale alması için İstanbul Tersanesi Komutanı'nı
telefonla arayarak, üstlük nüfuzunu kötüye kullandığını ileri
sürdü. Deniz Halide Erdil ve Hekim'in, Erdil'in bu eyleminden
yararlandıklarını savunan Öztürk, Erdil ve diğer 2 sanık için
Askeri Ceza Kanunu'nun 115. maddesinde tanımlanan ''memuriyet
nüfuzunu kötüye kullanma'' suçundan ceza istedi. -TSK'DAN
ÇIKARILMASINI İSTEDİ- Erdil'in Etiler Alkent Sitesi'nde kızı ve eşi
üzerine satın aldığı 1 milyon 250 bin dolar tutarındaki 2 daireyi,
bilirkişi raporlarına göre yasal yollardan edinmesinin mümkün
olmadığını belirten Öztürk, Erdil'in, babasının teyzesinin oğlu
müteveffa işadamı Muhterem Kolay'ın yardım ettiği yönündeki
savunmasının da inandırıcı olmadığını söyledi. Öztürk, Erdil'in,
söz konusu gayrimenkulleri mal beyanında bildirmediğini, hukuken ve
ahlaken yasal yollardan edindiğini ispat edemediğini, ispatın
sanığın yükümlülüğünde olduğunu ifade etti. Erdil'in 3628 sayılı
Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele
Kanunu'nun ''haksız mal edinme'' suçunu düzenleyen 13. maddesine
göre cezalandırılmasını isteyen Öztürk, aynı yasanın 14. maddesine
göre evlerin zoralımına, 15. maddesine göre kamu hizmetlerinden
ömür boyu yasaklanmasına ve Askeri Ceza Kanunu'nun 30. maddesinin
(a) bendine göre TSK'dan çıkarılmasına karar verilmesini talep
etti. -CEZA MİKTARLARI- Öztürk'ün mütalaasına göre, Erdil hakkında
''haksız mal edinme'', 2 ayrı ''görevi kötüye kullanma'', ''görevi
ihmal'' ve ''memuriyet nüfuzunu suiistimal'' suçlarından toplam 5
yıl 7 ay 15 günden 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Füsun
Erdil hakkında, konut harcamalarıyla ilgili ''görevi kötüye
kullanma'' suçundan 3 yıla kadar, Deniz Halide Erdil hakkında ise
''memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma'' suçundan 1.5 aydan 3 yıla
kadar hapis istendi. Mütalaaya göre, emir subay yardımcısı Kayatunç
hakkında TCK'nın 240/1 ve Askeri Ceza Kanunu'nun 130. maddesi
uyarınca 1 yıl 3 aydan 3 yıla kadar, iş kadını Şirin Melek Hekim
hakkında ise 1.5 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlamaları için 6
Ocak tarihine ertelendi.