Erdil davasında sanıklar dinlendi
Abone olEski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral İlhami Erdil, eşi Füsun Erdil, kızı Deniz Erdil'in yargılandığı davada Erdil'in kızının gizli ortağı Şirin Melek Hekim dinlen
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral İlhami Erdil, eşi Füsun Erdil, kızı Deniz Erdil, Erdil'in emir subay yardımcısı emekli Yüzbaşı Yalçın Kayatunç ve Erdil'in kızının gizli ortağı olduğu öne sürülen Şirin Melek Hekim'in yargılanmalarına devam edildi. Askeri Mahkeme'deki davanın bugünkü duruşmasına Şirin Melek Hekim, avukatı Şevki Lülecioğlu ile İlhami Erdil'in avukatı Dinçer Eskiyerli katıldı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki davaya ilk defa katılan Hekim, Erdil'in İstanbul Tersane Komutanlığı'nın boya alımında bazı komutanları arayarak ihaleye müdahale ettiği ve Hekim'in ortağı olduğu Heker firmasının bu ihaleleri almasının sağlandığı, Hekim'in Deniz Erdil ile birlikte müşterek bir banka hesabı açarak gizli ortaklık kurduğu iddialarını yanıtladı. Askeri Savcı Albay Saim Öztürk, İstanbul Tersane Komutanlığı'nın boya alımlarında Devlet İhale Kanunu'nun açıklık ilkesine aykırı olarak, 3 farklı çarşı-pazar alım ihalesi açıldığını ve 22 milyar 709 milyon 706 bin lira gelir elde edildiğini söyledi. Evlilikle aldığı ''Özden'' soyadını artık kullanmadığını belirten Hekim, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini söyledi. Hekim, şöyle konuştu: ''İhaleye fesat karıştırmadım. Ortağı bulunduğum Heker'in ihaleyi alması yönündeki suçlamayı da kabul etmiyorum. Deniz Erdil'in yakın arkadaşım olmasından dolayı İlhami Erdil ve eşiyle görüştüğüm olmuştur, ancak ailesiyle hukuki bir bağım yok. Deniz Erdil ile de herhangi bir ortaklığım söz konusu değildir. Hakkımdaki gazete haberleri asılsızdır.'' -''KORKTUM, TANIMADIĞIMI SÖYLEDİM''- ''Amca'' diye hitap ettiği İlhami Erdil'le ilgili soruşturma kapsamında ilk defa ifade vermek için çağrıldığında korktuğunu dile getiren Hekim, ''Tereddüt ettim ve tanımadığımı söyledim. Heker'in ihale alması için Erdil'den tasarrufta bulunmasını istemedim. Benim ihaleye girmem için telefon edip etmediğini ise hatırlamıyorum. Etse bile sadece ihale şartnamesini alabilmemi istemiş olabilir. Heker'in girdiği ihalelerde en ufak bir yolsuzluk olmamıştır. Ben suçsuzum, herhangi bir suç işlemedim. Beraatimi istiyorum'' dedi. Deniz Erdil ile ortak kız arkadaşları Gülengül Öncel vasıtasıyla 8 yıl önce tanıştığını, birikimlerini ortak değerlendirmek için bir banka hesabı açtıklarını belirten Hekim, ancak parayı değerlendiremeyince kendi paylarını geri çektiklerini kaydetti. Hekim'in konuşması sırasında sık sık avukatına bakması üzerine duruşma hakimi Albay Turgay Çağlar, ''Olayları sen daha iyi biliyorsun, kendin anlat'' dedi. Avukat Lülecioğlu da sanık üzerinde mahkemenin baskı kurduğunu iddia ederek, ''Tanık ve bilirkişiler doğruyu söylemek zorundadır. Sanık ise kendi menfaatine olan şeyleri söyler'' diye konuştu. Hesaba başka kişilerin para yatırıp yatırmadığı sorusu üzerine de Hekim, başka kişilerin hesaplarına para yatırmadığını iddia etti. Hekim, Heker'in ortaklarından Hakan Öncel ile Gülengül Öncel'in akraba olup olmadıkları sorusuna da böyle bir akrabalığın olmadığı karşılığını verdi. Heker firmasının adının nereden geldiği sorusunu ise Hekim, ''Biz Hekel olarak düşünmüştük. Ticaret odası kayıtlarında böyle bir firma olduğu için muhasebeci 'Heker olsun mu?' diye sordu, ben de 'olsun' dedim'' şeklinde yanıtladı. -''AİLEM, ERDİL'LERLE TANIŞTI''- Heker'in tersane komutanlığından aldığı üç ihaleye ait paraları çek halinde aldıklarını anlatan Hekim, bir başka soru üzerine, Deniz Erdil ile yakın arkadaş olmaları dolayısıyla anne ve babasının İlhami Erdil ve Füsun Erdil ile tanıştığını söyledi. Tersane komutanlığının açtığı 24 ihalenin kendilerine faksla bildirildiğini, katıldıkları ihalelerden sadece 3'ünü aldıklarını ifade eden Hekim, dönemin tersane komutanı emekli amiral Metin Poyrazlar ile firma kataloglarını bıraktıktan sonra bir kez görüştüğünü, Döner Sermaye Müdürü Yasemin Orçun'u da tanıdığını kaydetti. Hekim, ''Beni, Deniz Kuvvetleri Komutanı gönderdi' şeklinde bir ifadem olmadı. Poyrazlar'ın iddialarını kabul etmiyorum'' dedi. Bunun üzerine Savcı Öztürk, ''Banka hesabının açıldığı dönemle ihale tarihleri aynı tarihlere denk gelmektedir. Bu da ortaklığın ve İlhami Erdil'in ihalelere girmesi konusundaki eylem birliğinin varlığını göstermekte ve iddiamızı doğrulamaktadır. Ayrıca düzmece şekilde ihalelere katılan Feridun Toydemir ve Hüseyin Kara'ya ait firmalardan hesaba para akışı söz konusudur'' iddiasını dile getirdi. Hekim, bir başka soru üzerine, firmasının zarar etmesi nedeniyle babasına ait Hijyen isimli firmaya geçtiğini ve daha önce iş yaptığı yerlere bunu bildirdiğini belirtti. Avukat Lülecioğlu da söz konusu dönemde tersane komutanlığının 24 ayrı ihalede 1 trilyon liralık alım yaptığını, davaya konu olan 3 ihalenin ise sadece 22 milyar lira tuttuğunu kaydetti. Avukat Eskiyerli ise ''22 milyar liranın karı yüzde 15-20 olsa 5 milyara denk gelir. Ortak hesaptaki 54 bin doları bu para karşılamıyor. Böyle bir gizli ortaklık yok. Deniz Erdil ile yakınlığı bir dedikodu doğurmuştur ve bu söylenti bugünkü davayı ortaya çıkarmıştır'' dedi. Savcı Öztürk de Toydemir ve birlikte çalıştığı Taner Çetin'in Hekim ve Deniz Erdil'in ortak hesabına para transferi yaptıklarını ifade ederek, bu durumun dikkate alınmasını istedi. -''ORÇUN, PANİKLEDİ VE YÜZÜ KIZARDI''- Duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin Deniz Kuvvetleri Özel Denetleme Şube Müdürü Albay Osman Kayalar, tersane komutanlığı deposundaki bozuk boyaları araştırmak üzere gittikleri komutanlıkta, Yasemin Orçun'un da bilgisine başvurduklarını, kendisine önceki yıllardaki alımları sorduklarını ve dosyaları incelediklerini söyledi. İncelemede, dış cephe boyasının mayın avlama gemisi projesinin ihtiyaçları kapsamında Heker'den alındığını tespit ettiklerini dile getiren Albay Kayalar, Orçun'un bu durum karşısında paniklediğini ve yüzünün kızardığını anlattı. Albay Kayalar, şunları kaydetti: ''Siz bazı şeyler biliyorsunuz diyerek, kapıyı kapattı. Kuvvet Komutanı Oramiral Erdil'in tersane ziyareti sırasında dış cepheyi boyatalım dediğini, daha sonra tersaneye gelen Hekim'in de yetkililere tersanenin boya ihtiyacını duyduğunu ifade ettiğini söyledi. Orçun, tersane komutanı emekli amiral Poyrazlar'ın önce buna karşı çıktığını, daha sonra emekliliğine az kalan kuvvet komutanının isteğini çarşı-pazar alımıyla yerine getirmenin uygun olacağına karar verdiğini anlattı. Bizim görevimiz sadece miyadını dolduran 100 ton boya ve 10.5 ton madeni yağı araştırmaktı. Orçun, alım sırasındaki olayları bildiğimizi sanarak her şeyi anlattı. Ben de özel bir raporla sicil amirime ilettim.'' Albay Kayalar, miyadını dolduran boyaların ağırlıklı olarak gemi boyası olduğunu, yapılan çalışma sonunda boyanın 85 tonunun kurtarılarak kullanılır hale getirildiğini anlattı. İddialar karşısında Hekim ise ''Bunlar Yasemin hanımın beyanları. O anda bir dedikodu duymuş olabilir. Yasemin hanımın ve tanığın söylediklerini kabul etmiyorum'' dedi. Tersanedeki araştırmada görevlendirilen Albay Mustafa Mekki Sebik de duruşmadaki ifadesinde Albay Kayalar ile benzer açıklamalarda bulundu. Mahkeme, emekli Oramiral İlhami Erdil'in malvarlığında görünen İstanbul'daki 2 gayrimenkulün teğmenlikten emekliliğine kadar resmi olarak aldığı maaşlar ve ailesinin geliriyle edinilip edinilemeyeceği konusunda, 3 farklı birimde çalışan bilirkişilerden oluşan heyetin bir rapor hazırlamasına karar verdi. Şirin Melek Hekim'in bundan sonraki duruşmalarda bulunmasına gerek olmadığına da karar verilirken, Albay Kayalar'ın olayla ilgili hazırladığı özel raporun da Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'ndan istenmesi kararlaştırıldı. İddianamede, emekli Oramiral İlhami Erdil hakkında 5 ayrı ''görevi kötüye kullanma'', bir olaydan dolayı ''görevi suiistimal'' ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesinde tanımlanan ''haksız mal edinme'' suçlarından 18 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanıklar Füsun ve Deniz Erdil, Yalçın Kayatunç ve Şirin Melek Hekim hakkında ise 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.