Erdem Holding'in başarısının sırrı
Abone olPeygamberimizin soyundan olduklandan kendilerine Seyyit denildiğini söyleyen Erdem Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, başarılarının sırrını açıkladı.
Erdem Holding Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem, ticarete
atılırken babasının, ‘Harama karışma, faize bulaşma’ öğüdüne hep
uyduğunu söylüyor. Erdem, işe yeni başlayan çalışanlara da önce
müşterinin sonra şirketin çıkarlarını korumaları için yemin
ettiriyor... Erdem bilinmeyenlerini ve geleceğin Türkiyesi'ni
Star'a anlattı. Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zeynel
Abidin Erdem, 20 yaşından beri iş dünyasının içinde... Bugün 60
yaşında olan Erdem, kendisini, hiç banka kredisi almayan, vergisini
sonuna kadar ödeyen bir işadamı olarak tanımlıyor. Seyyid bir
aileden gelen yani soyları Hz. Muhammed’e uzanan Erdem, bugün
anlattığı tüm özelliklerini, ticarete atılırken, babasından aldığı
öğütlere borçlu olduğunu söylüyor. Erdem, ticaret hayatına
atılırken, babasından destur istemiş ve ‘Biz Seyyid bir aileden
geliyoruz, peygamber soyundan geliyoruz. Ne emrediyorsunuz’ diye
sormuş... Babası da, ‘Bugüne kadar harama karışmadık, faize de
bulaşmadık, bu ikisinden uzak dur yeter’ öğüdünü vermiş... Erdem,
‘O günden bu yana ne repo yaptık, ne de banka kredisi aldık. Benim
bankalarda şahsi hesabım hiçbir zaman olmadı. Kazandığımızı
yatırıma harcadık’ diyor... Erdem, iş ahlakını, işe aldığı
elemanlarında da arıyor. İşe yeni giren elemanlar, deneme
süresinden sonra, Erdem’in makamına gelerek, ‘Çalışma hayatım
boyunca önce müşterilerimin hakkını, sonra da şirketimin
çıkarlarını koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim’
diyerek işe alınıyorlar. ÖNCE MÜŞTERİ... Erdem, ‘Bütün personel bu
yemini ederek işe başlar. Bu bizim ana prensibimiz’ diyor. Genpa
dahil 9 şirketin yönetim kurulu başkanlığını yürüten, Türk Amerikan
İşadamları Derneği Onursal Başkanı, Sudan Cumhuriyeti Fahri
Konsolosu olan ve daha birçok görevi bulunan Dr. Zeynel Abidin
Erdem ile AB üyeliği, ABD ile ilişkiler, Büyük Ortadoğu Projesi ve
Türkiye ekonomisi üzerine konuştuk. 17 Aralık’ta AB’nin tarih
vermesini bekliyoruz. Sizce, müzakere tarihi alınabilir mi? Türkiye
2 yıldır 17 Aralık tarihine kilitlenmiş durumdadır. Ben Türkiye’nin
AB’ye girmesi gerektiğini, ancak, girmemesi durumunda da çok büyük
sorun olmayacağını düşünüyorum. Çünkü, zaman içinde Türkiye’nin
AB’ye ihtiyacı olmayacak. Tam tersine onların bize olacak. Çünkü,
Türkiye, genç ve hırslı insanlarla dolu. Büyümeyi isteyen bir ülke.
AB’de ise yaşlı insanlar çoğunlukta. Türkiye, 10-15 yıl sonra Alman
ve Fransız ekonomilerini bile sollayacaktır. AB’den tarih
alamazsak, bu dünyanın sonu olmaz. Yeter ki birbirimize girmeyelim.
Çünkü, İsmet İnönü’nün dediği gibi, yeni bir dünya kurulur, Türkiye
orada da yerini alır. 10 YILDA BÜYÜRÜZ Almanya’nın yıllık GSMH’si
1.9 trilyon dolar. Fransa’nın 1.4 trilyon dolar seviyesinde.
Türkiye’nin ise 2003 itibariyle 238 milyar dolar. 10 yıl içinde ne
olacak da, Türkiye’nin GSMH’si 1.9 trilyon dolara çıkacak.
Türkiye’nin dört bir yanı savaşlarla çevrili. Türkiye, bu
savaşlardan kurtulma adına AB coğrafyası içinde olup, millet olarak
mevcut İslam camiasından da bağımızı koparmayacağız. İslam camiası
1.5 milyar insandan oluşuyor. O halde, sanayisi ve teknolojisi
ilerlemiş Türkiye, bu pazara açılarak Almanya’yı geçecektir. Ayrıca
Türkiye’nin istikbal vaadeden turizmi, insanları ve tecrübesi var.
Türkiye’ye yabancı sermaye gelmiyor. Sebebi sizce nedir?
Türkiye’nin geleceği çok parlak. Yabancı sermayeli yatırımcılar da
bazı sorunların giderilmesi ile Türkiye’ye gelecekler. Ancak,
Türkiye bir türlü özelleştirmesini bitiremedi. Hatta bu konuda
bugünkü hükümet de dahil herkes sınıfta kaldı. Siyasi
istikrarsızlık çok büyük etken oldu. Türkiye’nin bu konuda çözmesi
gereken önemli sorunları var. Bunların başında bürokratik
engellerin kaldırılması gerekir. Yerlerini kaybetmemek için
özelleştirmelerin engellendiğini biliyoruz. Bunların artık olmaması
gerekir. Türkiye’de ekonomik verilerin iyi olduğu belirtiliyor. Ama
işsizlik de önemli boyutlarda. Biz acaba gerçekten büyüdük mü?
Hükümetin 2 yıldır yaptığı çalışmalar olumlu yönde gidiyor ama
yeterli değil. Bakın, Türkiye son iki yılda gerçekten büyüdü.
Enflasyonu düşmeye başladı. Ama bu büyüme henüz vatandaşlara
yansımadı. Türkiye 2 yıl önce 2 bin dolarlık kişi başına milli
gelirden bugün 4 bin 500 dolarlar seviyesine çıktı. İşsizliğin
nedeni de fabrikaların otomasyona yatırım yapmasıdır. Düne kadar
fabrikalarda bin kişinin yaptığı iş, artık makinalar sayesinde 10
kişi ile yapılabilir hale geldi. ABD ORTADOĞU’DA TURKiYESiZ YAPAMAZ
Türkiye-ABD ilişkileri uzun vadede nasıl gelişir? Türkiye-ABD
ilişkileri, önce askeri ve stratejik, sonra da ekonomik ve sosyal
zeminler üzerine kurulmuştur. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin
ikinci ayağı Türkiye’dir. ABD, bu projesini Türkiyesiz yapmaya
kalkarsa tek ayağından yoksun olur. Bu nedenle Türkiye’nin bu
anlamda önemi çok büyük. ABD, Türkiye sıkıştığı her dönemde yardım
etmiştir. Dün, Avrupa’nın göbeğinde, Bosna’da yaşanan katliamı AB
ülkeleri sadece izlemiş, ABD ve Türkiye’nin yaptığı operasyonlar
sonunda bu katliam önlenmiştir. Türkiye, hem bölgesinde hem de
dünyada anahtar ülke. Türkiye, ABD için çok önemlidir. Bu durum
ABD’de başkanlar değişse bile devam eder. Çünkü, ABD başkanları,
uluslararası platformda yetişmiş Akil İnsanlar’a sorumludur. Akil
İnsanlar da derin devleti oluşturur. Bu söylediğiniz daha çok
Yahudi sermayedarları mı kapsar? ABD sermaye piyasasının yüzde 80’i
Yahudiler’in elindedir. Akil İnsanlar’ın da aşağı yukarı yüzde 80’i
bunlar tarafından oluşturulur. AB içinde bazı gruplar, ABD’nin,
Türkiye’nin AB’ye girmesini, kendi çıkarları için desteklediğine
dair itirazlar var. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? AB içinde,
Türkiye’nin ABD’nin Truva Atı olacağına dair bir inanış var.
ABD’nin bu nedenle Türkiye’nin AB üyeliği için destek verdiğini
düşünüyorlar. Ama buna ne ABD’nin ihtiyacı var ne de Türkiye’nin
buna niyeti... Çünkü, ABD eğer gerçekten siyasi ve ekonomik olarak
AB’yi etkisi almak istese, bunun için yeterli gücü var. Şöyle
söylemek mümkün, ABD ile AB arasında teknoloji açısından 100 yıl
fark var. Bu da ekonomik ve askeri açıdan da üstünlük sağlıyor.
TELSiM’E YABANCILARLA TEKLiF VERECEK Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu’nun Uzan Grubu’nun el koyduğu şirketlerinden olan Telsim’in
borçlarından arındırılarak potansiyel alıcıların karşısına
çıkarılması ve bir an önce satılması için çalışmalarını
hızlandırdı. Türkiye’nin önde gelen cep telefonu
distribütörlerinden Genpa’nın sahibi Zeynel Abidin Erdem de,
Telsim’le ilgilendiklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla
ilgili açıklama yapan Zeynel Abidin Erdem, ‘Telsim’le
ilgileniyoruz. Gerekli girişimlere başladık’ demişti. Erdem, Telsim
almak için yabancı ortaklarla görüştüklerini ve çalışmaların son
aşamaya geldiğini söylemişti.