Erdal İnönü domatesi farketmemiş
Abone olBilgi Üniversitesi'ndeki Ermeni Konferansı'na katılan Erdal İnönü, protestocuların kendisine attığı domatesi farketmediğini söyledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Çanakkale Savaşları
sırasında yaşamını yitiren İngiliz Fizikçi Henry Moseley'i ölümünün
90'ncı yıldönümünde düzenlenen çalıştay ile andı. Çalıştaya
konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Erdal İnönü, geçen hafta sonunda
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapılan Ermeni Konferansı çıkışında
kendisine atılan domatesin Çanakkale'den götürüldüğünün
hatırlatılması üzerine, “Çanakkale'nin her şeyi güzeldir''
dedi.
Terzioğlu Kampüsü Troia Kültür Merkezi'nde düzenlenen ‘Henry
Moseley'i Anma Çalıştayı'na katılan Prof.Dr. Erdal İnönü, çalıştaya
verilen arada DHA muhabirin Ermeni Konferansı çıkışında kendisine
atılan domates ile ilgili sorusunu, “Ben fark etmedim doğrusunu
isterseniz ne atıldığını. Sonradan bir gazetede gördüm. Arkadan
resmimi çekmişler ve ceketimin üzerinde bir iz vardı. Domates gibi
bir şey isabet etmiş diye o zaman anladım. Yoksa o anda fark
etmedim. Yürürken kalabalıkta böyle şeyler olur diye düşündüm''
diye yanıtladı.
Kendisine atılan domatesin Çanakkale'den götürüldüğünün
hatırlatılması üzerine ise İnönü, “Çanakkale'nin her şeyi güzeldir.
Hiçbir itirazım yok. Çanakkalelilere başarılar diliyorum. Burada
güzel toplantılar yapıyorlar. Tabi yeni buluşlar yapmalarını
diliyorum. Dünyada bir ulusun öne çıkması esas olarak bilime ve
teknolojiye yaptığı katkıyla kendini gösterir. Bu şekilde uluslar
kendi istediklerini yapabiliyorlar. Türkiye çok mesafe aldı ama
yetmiyor. Daha ileriye gitmek lazım. Onun içinde üniversitelerin
daha çok araştırma yaparak sonuç alması gerekiyor. Bu her şeyden
önemli. Siyasetten de önemli. Türkiye'yi ileriye götüren esas
atılımlar bilime dayanan ve teknolojiyle geliştirilen
atılımlardır'' dedi.
“Daha sert olduğu için Ermeni Konferansına özel olarak Çanakkale
domatesi götürülmüş. O anda acı hissettiniz mi?'' sorusuna ise
İnönü, “Çanakkale'ye gelince geçmiş acıları hatırlıyoruz.
Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Ama hiçbir acı duymuyoruz biz.
Bilakis memnun oluyoruz. Burası aydın insanların, uygar insanların
memleketi. Doğa da çok güzel, tarih burada her şey burada. Buraya
gelmek bir nimet'' karşılığını verdi.
BİLİM İNSANI KORKMADAN İSTEMELİ
Çalıştayda, “Savaş, Barış ve Bilim Adamının Sorumluluğu'' konusunda
bir konuşma yapan Erdal İnönü, bilim insanının araştırmalarına
destek ararken yeteri kadar kararlı ve azimli davranmadığını
belirtti. İnönü, “Ben de devlette bulundum. Bir sürede bilim
yöneticiliği yaptım. Biz bilim yöneticiliğine getirildiğimiz zaman
genellikle kendimizi siyasetçilerin yerine koyuyoruz. Türkiye'nin
şartlarını düşünüyoruz. ‘Bu şartlarda ancak bu kadar istenir' diye
karar veriyoruz ve onu istiyoruz. Daha çoğunu istemiyoruz. Ama bu
yanlış. Türkiye'nin şartlarını düşünmek Türkiye'yi yönetenlerin
amacı, kaygısı ve sorumluluğu olmalı. Bilim adamlarının yapacağı
şey, bilimin Türk insanına yararlı bir şekilde ilerlemesi için ne
kadar para istiyorsa, ne kadar insan istiyorsa onu söylemek. Çünkü
bilim insanı bunu söylemezse siyasetçi hiç söylemez. Siyasetçi
nereden anlayacak ne lazım, ne gerekiyor bilimin ilerlemesi için.
Bunu korkmadan söylemesi ve uğraşması gerekiyor bilim insanının.
Bunu yapanlar var. Ama genellikle yapmıyoruz. Kendim çünkü öyle
yaptım daha evvel. Kendimi siyasetçinin yerine koydum bilimi
yönetirken ve o kadar kararlılıkla elde etmeye çalışmadım''
dedi.
Haber: Burak GEZEN- Ersan KÜÇÜKKURU
Kaynak: