Erciş operasyonu tarihe geçti

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Kanlı terör örgütü yok edilinceye, etkisiz hale getirilinceye kadar, kırsalda ve şehirlerde terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz bu şekilde devam edecektir'' dedi.
Van'ın Erciş ilçesinde, güvenlik güçleriyle terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada şehit edilen Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Yıldız (34) ile geçici köy korucusu Abdüsselam Yar (32) için Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığında tören düzenlendi.

Orgeneral Başbuğ, şehit ailelerinin bundan sonra kendi muhafazalarında olacağını ve onların evlatlarının kendi evlatları olacağını belirtirken, Şehit Uzman Çavuş Yıldız'ın eşi Fatma Yıldız da gözyaşları içinde, ''Bir Mustafa gider, bin tane Mustafa gelir. Arkasında aslan gibi oğlu var'' şeklinde konuştu. Törende, şehitlerin Türk bayrağına sarılı naaşları, ambulanslardan indirilerek tören alanına getirildi.

''ÖRNEK BİR OPERASYON''

Başbuğ, dün Erciş kırsalında icra edilen operasyonun iç güvenlik tarihine geçecek örnek bir operasyon olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Dün Erciş kırsalında icra edilen operasyon, bütün samimiyetimle itiraf etmek isterim ki iç güvenlik tarihine örnek bir operasyon olarak geçecektir. Gerek planlanması, gerekse icrasıyla gerçek anlamda ders alınacak üstün ve başarılı bir harekettir. Bu harekette, bu operasyonda, devletine, güvenlik güçlerine silah çeken 6 hain terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hiçbir zaman unutmayalım ki bu hainler devletine ve silahlı güçlerimize silah kaldırmış, ateş etmiştir ve hak ettikleri cezayı da bulmuşlardır.''

GEÇİCİ KÖY KORUCULUĞU

1984 yılından beri terör örgütüne karşı yürütülen mücadelede geçici ve gönüllü köy korucularının çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Başbuğ, geçici ve gönüllü köy korucularının mücadelede olmadığı düşünüldüğünde, sağlanan başarıyı elde etmenin mümkün olmayacağını belirtti.
Başbuğ, geçici ve gönüllü köy koruculuğunun, bir anlamda bölge halkının güvenlik kuvvetleriyle omuz omuza teröre karşı verdiği mücadelenin bir simgesi olduğunu ve bugün bir güvenlik kuvvetleri görevlisi ile bir geçici köy korucusunu omuz omuza yan yana rahmetle anıldığını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

''Elbette bu mücadelede geçici köy korucuları da hedef olacaktır. Ben bir silahlı kuvvetler mensubu olarak, bölgedeki tüm geçici köy korucularının bu mücadelede verdikleri destek için şükranlarımı bir defa daha ifade ediyorum. Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum. Geçici ve gönüllü köy korucuları bizim kahraman evlatlarımızdır. Askerlerimiz neyse onların da bizim gönlümüzde hiçbir farkı yoktur. Elbette bu silahlı mücadeleyi en az zayiatla, zayiatsız olarak yerine getirmek, biz komutanlara düşen temel görevlerin başındadır. Bunun için yapılması gerekenlerin hepsi bugüne kadar yapılmaktadır. Aynı şekilde de yapılmaya devam edecektir.''

DİYARBAKIR'DAKİ PATLAMA

Konuşmasında bölge halkına de seslenen Başbuğ:
''Bölge insanı bizim insanımız, vatandaşımız, yurttaşımızdır. Onların duyduğu acı bizim acımızdır. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki terörden en çok zarar gören bölge halkıdır. Birkaç gün evvel Diyarbakır'da meydana gelen olay hepimizin yüreğini yaktı. Ben Diyarbakır'daki patlama olayını lanetliyorum. Orada canlarını kaybeden vatandaşları rahmetle anıyorum. Ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Ümid ediyoruz ki Diyarbakır'daki olayların failleri ortaya çıkarılsın ve hak ettikleri cezayı bulsunlar.''

''MASUM HALK İLE TERÖRİST AYIRT EDİLMELİDİR''

Başbuğ, iç güvenlik konusunda iki temel hususun var olduğunu ve silahlı kuvvetler olarak bu iki temel hususa bugüne kadar dikkat ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

''Bu iki hususu bir daha sizlere hatırlatmak istiyorum. Bu hususlar, terörle yapılan mücadelede masum halk ile teröristin ayırt edilmesi ve bölge halkının bütününe terörist gözüyle bakılmamasıdır. Bunlar fevkalade önemlidir. Terörle mücadele hukuk içinde yürütülecektir. Bölge halkının da devletin ve güvenlik güçlerinin yanında ve desteğinde olması, bu mücadelenin daha kolay ve başarılı bir şekilde yürütülmesi için elzemdir, zorunludur. Terörle mücadele, topyekun ve kararlılıkla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynen yürütülecektir. Bu mücadelede özellikle mülki makamların yetki ve sorumlulukları hayati önem taşımaktadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mülki makamların, terörle mücadelede yasaları titizlikle uygulamasının en önde gelen takipçileri olduğuna inanıyoruz. Bunun da aynen böyle devam edeceğini beklemekteyiz.''

''HAİNLER KENDİ KAZDIKLARI ÇUKUR İÇİNDE BOĞULACAKTIR''

Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar ülkenin ve milletin bütünlüğünü hedef alan 19 hain saldırı meydana geldiğini belirten Başbuğ, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Bu saldırıların hepsi de başarısız olmuştur. Bugün bizler 20. hain denemeyle karşı karşıyayız. Biliniz ki bugünkü 20. deneme de başarısız olacak ve bu hainler kendi kazdıkları çukurun içinde bir gün mutlaka boğulacaklardır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ülkenin ve milletin bütünlüğü için gözlerini kırpmadan canlarını veren bu iki değerli şehidimizi selamlıyorum ve bir insanın erişebileceği en büyük rütbeye eriştikleri için onlara gıpta ediyorum. Rahmet diliyorum.'' Orgenaral Başbuğ'un konuşmasının ardından şehitler için dua edildikten sonra, şehitlerin Türk bayrağına sarılı naaşları ambulansa konulmak üzere omuzlarda taşındı. Bu sırada, şehit Uzman Çavuş Mustafa Yıldız'ın 9 yaşındaki kızı Merve, askerlerin elinde taşıdığı babasına ait fotoğrafı öperken, 3 yaşındaki oğlu Mete'nin ise babasının tabutuna el sallaması törene katılanlara duygulu anlar yaşattı.

ULUPAMİR KÖYÜNÜN İLK ŞEHİDİ

Bu arada, 1982 yılında Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan Türkiye'ye göç eden Kırgızların oluşturduğu Van'ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir köyünde yaşayan tüm erkeklerin, 1984 yılından beri terör örgütü PKK'ya karşı geçici köy korucusu olarak mücadele verdiği ve dünkü çatışmada şehit edilen Abdüsselam Yar'in, Kırgız köyünün ilk şehidi olduğu bildirildi.
Şehitlerden Uzman Çavuş Mustafa Yıldız'ın cenazesi, memleketi Çorum'a, köy korucusu Yar'ın cenazesi Ulupamir köyüne gönderildi.
Törene, şehit aileleri, Vali Niyazi Tanılır, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Atay, Belediye Başkanı Burhan Yenigün, bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, askeri erkan ve köy korucuları katıldı.