Erçel’den 6 yıl sonra gelen itiraf
Abone olKorkmaz Yiğit'in Alaattin Çakıcı ile ilişkisini ortaya koyan istihbarat yazısını gizlediği için suçlanan Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, 6 yıl sonra hatasını itiraf
Zaman Gazetesi'nden Zekai Özçınar'ın haberine göre, Merkez
Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, Türkbank olayında Korkmaz Yiğit
ile Alaattin Çakıcı ilişkisini ortaya koyan istihbarat yazısını,
ihale sonucunu kutlarken aldığını söyledi. Türkbank ihalesini alan
işadamı Korkmaz Yiğit’in Alaattin Çakıcı ile ilişkisini ortaya
koyan istihbarat yazısından kimseye söz etmediği gerekçesiyle
suçlanan Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, 6 yıl sonra
hatasını itiraf etti. Erçel, aynı yazının gönderildiği dönemin
başbakanı Mesut Yılmaz ve Hazine Müsteşarlığı’nın gereğini
yapacağını düşünerek olayın üstüne gitmemiş. İstihbarat yazısının
üstüne “Yapacağımız bir işlem yoktur.” diye yazan Erçel, “Keşke
‘aman! bir şey olur’ diye peşinden koşsaymışım.” dedi. Yazının
ihaleyi kutladıkları sırada ulaştığını da aktaran Erçel, Rusya
krizinin çıkmasıyla her şeyi unuttuğunu belirtti. İhaleden önce
Türkbank’a 485 milyon dolar aktarılmasını da yıllar sonra hata
sayan Erçel, “Çok dramatik bir olaydır bu. Hazine istedi, koyduk.
Keşke koymasaydık.” dedi. Erçel, pişmanlığını Mesut Yılmaz ve Güneş
Taner hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu’na itiraf etti. Erçel,
Yılmaz ve Taner’in sorumluluğunu delillendirme çabasındaki
komisyona ışık tutabilecek isimlerin başında geliyordu. O dönem,
hem MB’nin hem de Türkbank’ı bünyesine alan Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu’nun başında yer alan Erçel, bankanın satılması
kararına da imza atmıştı. “Yiğit-Çakıcı” ilişkisini dile getiren
istihbarat notu, ihalenin neticelendiği 4 Ağustos 1998’de akşam
saatlerinde Merkez Bankası’na ulaşmıştı. Aynı not, 3 Ağustos’ta da
Başbakanlık’a gönderilmiş; ancak burada kaybolmuştu. İhaleye ön
onay verilene kadar gizli kalan istihbarat uyarısının varlığı, 30
gün sonra skandalın kamuoyu- na yansımasıyla ortaya çıkmış; Erçel,
bilgiyi gizlemekle suçlanmıştı. Son olarak Güneş Taner de
komisyonda Gazi Erçel’i eleştirirken “Rahatsız olduğumuzu sağır
sultan duymuş, söylemiyor.” demişti. Komisyon, Erçel’i dinlerken bu
bilgi notuna yoğunlaştı. Zaman’ın ele geçirdiği komisyon
tutunaklarına göre, Erçel, Emniyet yazısının, ihale bittikten 6
saat sonra TMSF’ye ulaştığını, bu sırada MB binasının 17. katında
“ihale başarısını” kutladıklarını aktararak, “Ben de sinirlenerek,
(40 gün sonra ne biçim cevap veriyorlar, yapacağımız bir işlem
yoktur) diye üzerine not yazdım. Sinirim Emniyet’e. Önceden
gelseydi, ihaleyi iptal ederdim.” dedi. Erçel, bilgi notunun 3
Ağustos’ta da Başbakanlık makamına gittiğinin yazıda belirtildiğini
kaydetti. “Bu sizi cesaretlendirdi mi?” sorusuna ise Erçel, şu
karşılığı verdi: “Cesaretlendirmedi. Normal şatlarda gittiği için
unuttum onu. Neden unuttum? Rusya krizi başladı. Biz artık, ihaleyi
falan kapattık, krizle uğraştık. Sonradan basından öğrendik ki,
Başbakanlık’ta kaybolmuş.” Erçel, ekonomiyle ilgili bir toplantı
çıkışı Taner’in, Başbakan Yılmaz’a “Arkadaşların tereddütü var.”
dediğini, Yılmaz’ın da, “Ben MİT’e, Güven Erkaya’ya sordum,
herhangi bir sorun yokmuş” karşılığını verdiğini anlattı. Erçel,
“Bu yazı gitti, demek ki gereği yapılıyor” düşüncesiyle konuyu
orada da açmadığını söyledi. Hazine’nin bilgi saklandığı yönündeki
eleştirilerini kabul etmeyen Erçel, “Yazının nerede takıldığını siz
daha iyi biliyorsunuz.” dedi. Erçel, şöyle devam etti: “Size
zimmetle kaydediyorlar, mutlaka gitmiş. Postaya verseniz normal
olarak gelebilecek bir evrak nasıl kaybolur? Aklımın ucundan
geçmez. Eğer, en ufak bir şüphem olsaydı gereğini yapardım.
Başbakanlık makamı, oradan da Hazine’ye gidecek. Normal devlet
akışında buraya gider diye varsayım içinde hareket ettim. Keşke
etmeseymişim, keşke bunu düşünmeseymişim. (Aman! Birşey olur) diye
peşinden koşsaymışım.” “Hazine ihaleye onay verdi, size bildirdi. O
zaman neden müdahale etmediniz? Bir yazı yazmak çok mu zordu?”
şeklindeki soruya ise Erçel, “Varsayımımız şuydu: Hazine onay
verdi, demek ki yazının içeriğini aldılar. Böyle bir şeyin
olmadığına kanaat getirdiler.” karşılığını verdi. Erçel, ihaleden
önce Türkbank’a 485 milyon dolar aktarılmasını da yıllar sonra hata
saydı. Erçel, “Çok dramatik ve hazin bir olaydır bu. 30 trilyona
ihtiyaç vardı. Hazine istedi, koyduk. Zararı bloke ettik. Keşke
koymasaydık” dedi. Mesut Yılmaz bir kez aradı Komisyon üyelerinin
“Yılmaz ve Taner, ihalede sizden daha fazla söz sahibi miydi?”
şeklindeki ısrarlı sorularına “Hayır” karşığını veren Erçel,
Yılmaz’ın sadece bir kez arayarak ihalenin nasıl gittiğini sorduğu
bilgisini verdi. Erçel, ihaleye girenleri Hazine’ye sorduklarını,
bir sakınca görülmediğini; Korkmaz Yiğit’in sonradan batık olduğu
ortaya çıkan Bank Ekspres’in durumu hakkında da “raporlar gizli”
diye kendilerine bilgi verilmediğini anlattı. Komisyon üyeleri,
Erçel’e, Mesut Yılmaz’dan “Bu çocuğu (Yiğit) fazla üzmeyin, 370
veya 380 milyon dolara buna verin” talimatı alıp almadığını
sordular. Erçel’in cevabı, “Benimle böyle bir konuşma olmadı.
Hayalî bir şey veya telefonun ucunda başka bir şey vardır,
bilemiyorum. Ben, karpuz satmıyorum ki, beyefendi.” şeklinde oldu.
Erçel, bankanın satışının fikir babasının kim olduğuna ilişkin soru
karşısında önce “Kesin benden mi geldi, arkadaşlardan mı? Ama,
bankaya verdiğimiz 485 milyon dolar vardı. Bütün mesele, onu geri
almak.” dedi. “Burası TBMM soruşturma komisyonu. Kesin cevap verin”
uyarısı üzerine de “Eğer kesin cevap istiyorsanız, bizden çıktı.
Çünkü, kimsenin “satın” dediğini hatırlamıyorum.” ifadelerini
kullandı. Erçel, Korkmaz Yiğit’le Davos’a giderken tesadüfen uçakta
konuştuğunu da açıkladı. Yiğit’in Fransa’da bir banka almak
istediğini söylediğini, bunun üzerine kendisine “Orada alacağınıza
gelin Türk Ticaret’le ilgilenin” dediğini anlatan Erçel, “Aman ben
sana teklif ediyorum.” şeklinde bir ifadesinin olmadığını
kaydetti.