Ercan Yazgan'ı öldüren İskemik serebrovasküler hastalığı nedir belirtileri
Abone olUsta oyuncu Ercan Yazgan dün gece 71 yaşında tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Ercan Yazgan'ın ölüm nedeni kayıtlara İskemik serebrovasküler olarak geçti. Peki nedir bu İskemik serebrovasküler hastalığı, belirlikeri neler, tedavisi mümkün mü, kimlerde görülür? İşte İskemik serebrovasküler hakkında bilinmeyenler
Usta oyuncu Ercan Yazgan dün gece hayatını kaybetti. Uzun
süredir tedavi gören sevilen isim aldığı hastanede öldü. 71
yaşındaki Ercan Yazgan'ın ölüm nedeni olarak kayıtlara İskemik
serebrovasküler hastalığı geçti. Peki nedir bu İskemik
serebrovasküler hastalığı, kimlerde görülür, belirtliler neler?
TANIM: Serebrovasküler hastalıklar beyni besleyen damarların tıkanması veya kanaması ile ortaya çıkan, hasar gören beyin bölgesi ile ilgili belirtiler veren bir hastalık grubudur.
SIKLIK: Serebrovasküler hastalıklar ölüm nedeni olarak dünyada 3. sırayı alırken, sakatlık oluşturma yönünden birinci sırada yer almaktadır. Serebrovasküler hastalık sıklığı toplumlar ve cinsiyetler arasında farklılık göstermektedir. Bu farklılıkta genetik faktörler kadar, yaşan tarzı farklılıkları da rol oynamaktadır.
RİSK FAKTÖRLERİ VE KORUNMA. Risk faktörleri temel olarak, değiştirilemeyen ve değiştirilebilir risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Değiştirilebilir risk faktörlerini tanımak ve bunlarla mücadele etmek hastalığı önlemede çok önemlidir.
Değiştirilemez risk faktörleri:
Yaş: İleri yaşlarda serebrovasküler hastalıklar
daha sık ortaya çıkar ve daha ciddi seyreder.
Cinsiyet: Erkeklerde daha sık görülür.
Genetik faktörler: Bazı toplumlarda
serebrovasküler hastalık daha sıktır.
Değiştirilebilir risk faktörleri:
Hipertansiyon: Kontrol altına alınmamış
hipertansiyon serebral damarlarda harabiyet, plak oluşumu ve
daralmalara neden olabilir. Yüksek kan basıncı damarların
yırtılmasına neden olarak beyin içine kanamalara da neden olabilir.
Düzenli antihipertansif tedavi ve diyet ile serebrovasküler olay
sıklığını önemli ölçüde azaltmak mümkündür.
Hiperlipidemi: Kan yağlarının yüksekliği
(kolesterol ve trigliseridler) serebrovasküler hastalık için iyi
bilinen bir risk faktörüdür. Diyet, egzersiz ve bazı durumlarda
ilaçlarla bu durumun giderilmesi gereklidir.
Diabetes Mellitus: Kan şekerinin kontrolsüz olarak yüksek syretmesi
damar yapılarında ve kan pıhtılaşma fonksiyonlarında bozulmalara
neden olarak serebrovasküler olaya neden olabilmektedir. İyi bir
diabet kontrolü çok önemlidir.
Aterosklerotik damar hastalıkları: Hipertansif ve
hiperlipidemik kişilerde sıklıkla rastlanan bu durum damarda oluşan
plağın daha ilerdeki damarlara giderek tıkaması vaya bulunduğu
yerde darlık- tıkanma oluşturarak beynin ilgili bölgesine
kanlanmanın azalması veya durmasına neden olmaktadır.
Obezite (şişmanlık): Yukarda sözedilen diğer risk
faktörlerine neden olarak serebrovasküler hastalık oluşmasına neden
olabilmektedir.
Sedanter yaşam: Yeterli hareket ve egzersiz yokluğunun
serebrovasküler hastalıklara neden olsuğu bilinmektedir.
Sigara: Serebrovasküler risk faktörleri arasında
en yaygın nedenlerdendir.
Alkol : Sık ve aşırı miktarlarda alınan alkol kalp
ritm bozukluklarına ve damar duvarı hasarına neden
olabilmektedir.
Kalp hastalıkları: Kalp kapak hastalıkları, ritm
bozuklukları, yetmezlikler pıhtı oluşumu ve emboli ile
serebrovasküler hastalığa neden olabilmektedir.
Bazı metabolik bozukluklar: Troid hastalıkları ve
homosisteinemi gibi bazı durumlar da strok için risk
oluşturmaktadır.
BELİRTİLER: Serebrovasküler hastalık belirtileri
beynin etkilenen bölgesine göre değişiklik göstermektedir. Bu
belirtilerden önce uyarıcı belirtiler olabilir. Bunlar birkaç saat
süren gelip geçici baş dönmeleri, görme kayıpları, konuşma
bozuklukları, hafıza problemleri, vücudun bir yarısında oluşan
uyuşma, karıncalanma, kuvvet kaybı durumları beyin kan akımında
geçici azalmalar nedeniyle oluşabilir. Bu durumda yapılan
incelemelerde serebrovasküler sistemde hastalık düşünülürse hasta
ikinci bir atağı önlemek için koruyucu tedaviye alınabilir.
Hastalık belirtileri aynen gelip geçici belirtilerde olduğu gibi
bilinç bozuklukları (hastanın sorulanlara cevap verememesi,
etrafındakileri tanıyamaması, bulunduğu yeri bilememesi, uykuya
eğilim göstermesi gibi.), konuşma bozuklukları (sorulanlara cevap
verememesi veya sorulanları anlayamaması), görme kayıpları
(özellikle bir tarafı görememe şeklinde) vücudun bir tarafında duyu
kaybı veya güç kaybı, denge kaybı şeklinde ortaya çıkabilir ve
birkaç saatte duraklayabildiği gibi ilerleme de gösterebilir. Bu
belirtilere zaman zaman bulantı kusma, başağrısı, ajitasyon eşlik
edebilir.
Bu belirtileri fark eden hasta ya da hasta yakını hiç gecikmeden en
kısa zamanda hastaneye başvurmalıdır.
SEREBROVASKÜLER HASTALIK TANISI
Hastalık belirtileri ile başvuran bir hastada serebrovasküler
hastalık tanısını koymakta hasta ve hasta yakınlarının vereceği
bilgi çok değerlidir. Bu nedenle hastanın yanında olayın gelişimini
en iyi bilen kişilerin olması tanının daha çabuk konmasına yardım
eder.
Hastanın muayenesini takiben yapılacak görüntüleme tetkikleri
gereklilik sırasına göre düzenlenir. Kranial tomografi en sık
kullanılan ve tanıya oldukça yardımcı bir inceleme metodur. Bazı
hastalarda duruma göre kranial MRI ve anjiografi de gerekebilir.
Hastalığın nedenini bulmaya yönelik kan tahlilleri ve kardiak
tetkikler de başvuru sırasında tamamlanır.
TEDAVİ: Hastalığın etkin tedavisi kalp krizi
tedavisinde olduğu gibi en hızlı şekilde başlamalıdır. İlk üç veya
altı saatte getirilen hastalarda uygulanabilen damar tıkanıklığını
açmaya yönelik pıhtı eritici yöntemler tedavide oldukça yüz
güldürücü sonuçlar verebilmektedir. Daha geç ulaşan hastalarda ise
yine damarda tıkanıklığı önlemeye yönelik tedaviler (heparin ve
türevleri, coumadin, antiagregan tedaviler), beyinde ödem varsa bu
durumu gidermeye yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Kanama
durumlarında yaklaşım farklılık göstermekte nadiren cerrahi
tedaviler de uygulanmaktadır. Ayrıca bu duruma neden olan kardiak,
hematolojik diğer sistemik problemlerin de giderilmesi gerekir.
Daha sonraki aşamada ise hastaların kaybettikleri fonksiyonlarını
tekrar kazanmalarına yönelik rehabilitasyon girişimleri
uygulanmaktadır.