Ercan Saatçi'ye milliyetçilik dersi
Abone olSaatçi, Simge'yi Kaya'nın şarkısını okudu diye komik bir gerekçe ile azarlayınca, tepkiler de çığ gibi gelmeye başladı.
KAFAYA SIKIP GİTMEKTEN BAŞKA NE YAPILABİLİR Kİ? Yetti artık!
İktidarının kimden menkul olduğunu iyi bildiğimiz Ercan Saatçi adlı
şahsın ''milliyetçilik'' düşüncesini tarumar etmesine artık daha
fazla dayanamayacağım. Ben ki hayatım boyunca doğuştan sahip
olduğum özelliklerimle övünmeyi ayıp kabul etmiş, bu yüzden de
kendimi hayatımın hiçbir döneminde ''Türkçü'' olarak görmemiş bir
adamım. Buna rağmen Ercan Saatçi'nin banal, basit, kaba, temelsiz
milliyetçiliğine isyan ediyorum.. Ercan Saatçi tarzı milliyetçilik,
Ziya Gökalp'e haksızlıktır, Nihal Atsız'a hakarettir, tabutluklarda
işkence görenlere saygısızlıktır. Milliyetçilik düşüncesine
alabildiğine uzak olmam, bu düşüncenin bir seviyesi olduğunu inkar
etmemi gerektirmez ve ben seviyesizliğe isyan ediyorum. Bir düşünme
biçiminin tartış- maya bile değmeyecek tarzda savunuculuğunun
yapılması karşısında kahroluyorum. Bu banalliğe, bu ''sıradan
faşizm''e artık daha fazla katlanamayacağım.. Sorumluluğumu yerine
getirip, aptallığın ve sıradanlığın hüküm sürdüğü arenanın cüretkar
''bilge adam''ına, ''Dur bakalım!'' diyorum. *** Olup bitenlere
şöyle bir bakalım: Önce şişmanlığı nedeniyle tartışma yaratan,
ardından Ahmet Kaya'nın yeğeni olduğu ortaya çıkan bir 'popstar'
adayı, tutuyor yarışmada dayısının ''Giderim'' adlı şarkısını
söylüyor. Ardından bizim ''bilge adam'' Ercan Saatçi, şu yorumu
yapıyor: ''Bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bence bugünün
anlamına hiçbir şey katmayan bir parça seçmişsin, öyle kafama
sıkarım, ölürüm tarzı bir maksat ifade eden şarkılar söylemen
bugüne hiç uymadı. Müzik müzik için yapılmalı, eğer seçtiğiniz
şarkıya bir anlam yüklerseniz buna karşı çıkarım, müzik başka
maksatlar kullanılarak yapılırsa yanlış kullanılmış olur''. Ahmet
Kaya'ya yönelik linç kampanyasındaki rolünü şimdi tam olarak
anımsamadığım Saatçi'nin şu yorumuna bakın hele! Sevgiliye sert bir
seslenişten öte hiçbir anlam taşımayan şarkıyla ulusal egemenlik
arasında kurduğu bağın saçmalığının farkında bile değil.. Büyük
laflar etmeye filan gerek yok. Bence şarkı seçimi mükemmel.
Cehaletle cesaretin bu derece iç içe geçti- ği bir ortamda insana
''kafaya sıkıp gitmek'' ten başka seçenek mi kalıyor? O programda
Zerrin Özer de Silivri'deki villasına kaçak elektrik çektiği
iddiasıyla karşı karşıya kaldığı için ayılıp bayılmış ve şöyle
demiş: ''Böyle bir iddiayı kabullenemem ve artık bu ülkede yaşamak
istemiyorum. Ülkeyi terk edeceğim. Almanya Bremen'e
yerleşeceğim''.. Tabi ''bilge adam'' Ercan Saatçi, ''Olmadı Zerrin.
Ulusal egemenlik bayramında bu ülke terk edilmez. Türk önde, Türk
ileri!'' filan diye tepki göstermemiş. İyi ki göstermemiş. Yoksa
ben de kafayı yiyip giderdim.