Ercan: Deprem İzmir'e Allah'ın ödülü
Abone olÜnlü deprem profesörü Ahmet Ercan'dan İzmir depremine ilginç yorum geldi. Depremin İzmir'e 'Allah'ın ödülü' olduğunu anlatan Ercan, gerekçelerini şöyle sıraladı...
Türkiye Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremle
Allah'ın İzmir'e bir Ramazan ödülü verdiğini ifade ederek, çok
büyük bir jeotermal enerjinin açığa çıktığını ve bunu
değerlendirmek gerektiğini söyledi. Demokratik Sol Parti (DSP)
İzmir İl Teşkilatı'nda konuyla ilgili düzenlenen toplantıya DSP
Genel Başkanı Zeki Sezer ile İTÜ Maden Mühendisliği Jeofizik
Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Türkiye Jeofizik Kurumu Başkanı Prof.
Dr. Ahmet Ercan katıldı. İzmir'e geçmiş olsun dileklerinde bulunmak
ve depremin etkilerini incelemek üzere geldiklerini kaydeden Zeki
Sezer, depremin ekonomiyle ters orantılı olduğunu ifade ederek,
"Deprem gelişmiş ülkelerde o kadar çok hasara neden olmuyor.
İzmir'in Kadifekale ve Bayraklı bölgeleri depreme çok açık
bölgeler. Bu nedenle muhtemel bir depremin o bölgede hasarı büyük
olur. Bunun için Kentsel Dönüşüm Projesi bir an önce hayata
geçirilmelidir. Ancak şunu da gururla söyleyebilirim ki, 1999
depreminden önce hükümetimiz tarafından hayata geçirilen 8 yıllık
kesintisiz eğitim kapsamında yaptırılan okulların hiçbiri depremde
hasar görmemiştir" dedi. Türkiye Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Ercan ise, 1999 depreminde İstanbul sallanmasa insanların
halen depremden haberi olmayacağını, çünkü sadece İstanbul'da
insanlar yaşıyor gibi bir düşünce olduğunu savunarak, "İzmir
kutlanacak bir sınavdan geçti. 4 depremde açığa çıkan enerji, 5
tane atam bombasına denk bir enerjiydi. Buna rağmen hiçbir yapı
yıkılmadı. İzmirli yöneticileri candan kutluyorum. Bu büyüklükteki
gerginlik boşalımı Anadolu'da olsaydı 5-10 bin kişi ölmüş, ağıtlar
yakıyor ve Kızılay'a kan bağışı yapıyor olacaktık. Böyle bir
depremin Türkiye'ye maliyeti de 1-5 milyar dolar olacaktı. En son
meydana gelen 5.9'luk depremi ben beklemiyordum. Çünkü depremler
genelde büyükten küçüğe doğru ilerler. Burada bir zikzak görüyorum;
buna benzer bir depremi Dinar'da da yaşamıştık. 35 yıllık jeofizik
mühendisiyim, ilk defa 5.9'luk bir depremin bu şekilde
atlatıldığını görüyorum. Allah depremi, sevdiği ülkelere verir.
Depremler olmasa, İzmir'deki bu jeotermal enerji, maden suları
olmazdı. İzmir büyük bir enerji kaynağı elde etti. Şimdi
Seferihisar ve Urla arasına büyük bir enerji kaynağı oluştu. Allah
Ramazan ödülü gibi bir ödül verdi, şimdi oralarda kaplıcalar yapmak
ve bu enerjiyi değerlendirmek lazım. Bardağın dolu tarafı
görülmeli" diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir'de daha büyük
bir deprem beklemediklerini de belirterek, "Bu depremi oluşturan
deprem yaşlı bir kırıktan çıkmıştır, yaşlı kırıklar büyük deprem
üretmez. Bakırçay, Gediz ve Menderes'te oluşacak depremler İzmir'i
etkiyebilecektir. Genç kırıklarda en yakın olanı Bergama üzerinden
Çandarlı, oradan da İzmir Körfezi'nden Sakız Adası'na giden genç
bir kırık vardır. Bu bölge Sakız'a doğru yılda 4 cm sürükleniyor.
Bu sürüklenme neticesinde bir deprem olacaktır. İzmir'in büyük
depremi Foça, Karaburun ve Midilli üçgeninde olacaktır, ama büyük
bir yıkıntı olmayacaktır. Çünkü yer yapısı oldukça dayanıklıdır"
şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ercan ayrıca, Manisa ve Akhisar ile
Torbalı'da da büyük bir deprem olabileceğini sözlerine ekledi.
"DEPREM İZMİR'İN KULAĞINI ÇEKTİ" Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir'de
büyük bir deprem olmayacağı yönünde yapılan açıklamaların yanlış
olduğunu, insanları yanlış yönlendirerek sakinleştirmenin gereksiz
olduğunu ve doğruyu söyleyerek tedbir almalarını sağlamanın daha
doğru olacağını söyledi. Prof. Dr. Ercan, "İzmir'de beklenen deprem
7-7.2 büyüklüğündedir, ancak İzmir'in göbeğinde büyük bir deprem
beklentisinin olmayacağı görülüyor. Çünkü Gediz kırığı İzmir'in
içinden geçmiyor. Urla'da her zaman için depremler olacaktır, ama
büyük depremler olmayacaktır. Urla'daki vatandaşlar da zaten bunun
önlemini alarak 1.5-2 katlı evler yapmışlardır. İzmir'de yaşayan
insanlar, nasıl yapı yapmaları gerektiğini bilir. Seferihisar,
Urla, İnciraltı, Kadifekale, Tepecik, Şirinyer, Konak, Basmane,
Alsancak, Ege Üniversitesi'nin bulunduğu Bornova, Bayraklı,
Alaybey, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir ve Çiğli, İzmir'in en oynak
yerleridir. Özellikle Mavişehir ve Çiğli, depremi 3.5-4 kat daha
çok hisseder, sanki jöle üzerinde gibidir. Bu nedenle özellikle
Mavişehir çok fazla yapılaşmaya açılmamalıdır. Kadifekale ve
Tepecik'teki gecekonduları boşaltmak ve buralara dayanıklı yüksek
yapılar yapmak gerekmektedir. Çünkü eğer siz yıkmazsanız, deprem o
evlerde yaşayan yoksul insanları göçük altında bırakacaktır.
Kentsel Dönüşüm Projesi ile daha modern bir İzmir oluşturulmalıdır.
Deprem, İzmir'in kulağını çekmiştir, daha büyük gelebilirim
tedbirinizi alın demektedir. Ancak İzmir'de yakın gelecekte büyük
bir deprem beklenmemektedir. Evleri hasarlı olmayan herkes güvenle
evlerine girebilir" dedi. Prof. Dr. Ahmet Ercan bir meslektaşının,
'Depremi önceden bilmek imkansızdır' sözünün çok yanlış olduğunu
vurgulayarak, "Doğada bütün sorunların çaresi vardır. Bilim bunun
için vardır. Bir doktorun çıkıp da, 'AIDS'e çare bulmak
imkansızdır' dediğini duydunuz mu, böyle bir şey söylenmez. Depremi
önceden kestirme çalışmaları İzmir'de yapılmıyor. Bunun için
yapılacak yatırım yaklaşık 600 milyar liradır. Bu yatırımın bir an
önce yapılması gerekir" diye konuştu. Prof. Dr. Ercan bir soru
üzerine ise depremle ilgili alınması gereken tedbirleri
sıralayarak, "Dolgu zemin üzerinde yapı yapılmaması gerekir.
Cebinde paran ne kadar fazlaysa deprem senden o kadar uzak olur.
Önce yapınızın güvenli olup olmadığını kontrol ettirmeniz gerekir.
Bunu tespit ettirmek en fazla 1 saatinizi alacaktır. Evinizde ve
işyerlerinizde, okullarda kapıların dışarı doğru açılması gerekir.
Sinemaların çok çıkışlı olması gerekiyor. Balkonlarınızı eve dahil
etmeyin, önce onlar yıkılır. Yatak odalarınızda ayna olmasın,
deprem anında kırılarak insan ölümüne sebep olabilirler. Gölcük
depreminde insanların yüzde 26'sı eşyalar sebebiyle ölmüştür. Masa
altına girmeyin yanında çömelin. Sıvasız, badanasız, saçağı olmayan
ve mümkünse altı dükkan olan evde oturmayın" diyerek uyarılarda
bulundu.