Erbakana benzeme korkusu
Abone olAk Parti kapatılır ve siyasi yasak gelirse bundan en çok Erdoğan etkilenecek. Kulislere göre Erdoğan'ın korkusu bakın ne?
ANKARA KULİSİ
ZÜBEYİR
KINDIRA
Ankara Kulislerinde konuşulan son konu
Dokunulmazlıklar...
Anayasa Mahkemesi kapatma kararı verirse, ortalık karışacak. Karar sonrası; yeni bir parti kurarak, iktidarı korumanın bir yolu bulunabilir. Bunun için çeşitli formüller hazırlanıyor, zaten.
AKP’lilerin asıl korkusu bundan daha ileri ve farklı noktada;
kapatma ile birlikte verilecek siyasi yasaklarda
odaklanıyor...
Çünkü; başta Başbakan Erdoğan olmak üzere bir çok AKP’linin siyasi yasak kapsamına alınmasıyla dokunulmazlık zırhları da otomatik olarak kalkacak. Ve Meclis’te bekletilen, bu kişilere ait suç dosyaları ile ilgili yargılamalar derhal başlayacak.
2002 seçimleri öncesinde Dokunulmazlıkların kaldırılacağı sözü
veren ve bunu seçim beyannamesine de alan Erdoğan, bu tarihe kadar-
muhalefetin tüm baskılarına karşın- bu dosyaları ertelemeyi
başardı.
Ama CHP’nin başaramadığını, Anayasa Mahkemesi’nin olası bir kapatma kararı başaracak, gibi.
Meclis’te 67'i 22. dönemden olmak üzere toplam 74 dokunulmazlık
dosyası var. Bunların arasında, iddianame ile siyasi yasak istenen
bir çok ismin dosyası da bulunuyor...
En başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Başbakan hakkında “görevi
ihmal” ve “zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi
evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül
oluşturmak” suçlamalarını içeren iki ayrı dokunulmazlık dosyası
bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, Özel evrakta sahtecilik (kayıp trilyon davası) ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'na muhalefet, suçlamalı dosyalar var. Diğer dosyalardan bazıları şöyle:
“Abdülkadir Aksu: Özel evrakta sahtecilik (kayıp
trilyon davası) ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'na
muhalefet.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker: Görevi
kötüye kullanmak. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat: Basın
yoluyla halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı
gözeterek açıkça tahrik etmek, hakaret.
İdris Naim Şahin: İhaleye fesat karıştırmak,
zimmet, evrakta sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül
oluşturmak.
Reha Denemeç: Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı bünyesinde bulunan Ataköy Otelcilik AŞ'yi zarara
uğratmak.
TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil: Zimmet. Eyüp
Fatsa: Havaya silahla ateş etmek. Mustafa Açıkalın: Nitelikli
zimmet, ihaleye fesat karıştırmak.
Akif Gülle: Devlet İhale Yasası'na muhalefet.
Ayhan Sefer Üstün: Görevi kötüye kullanmak, görevi
ihmal.”
ERBAKAN'A BENZEME
KORKUSU
Kulislerde son günlerde ‘Erbakan Örneği’ sık sık dile getirilmeye başlandı.
Erbakan, Fazilet kapatılıp, siyasi yasaklı olunca Kayıp Trilyon
Davası ile yargılanmaya başlanmış, hapis ve para cezası
almıştı.
Doktor raporları, ev hapsi ile uğraşan ve yıllardır siyaseten uzak
durmak zorunda kalan Erbakan’a, AKP’yi kuran ‘evlatlarının’ da
yeterli desteği vermediği, ileri sürülüyor...
Dahası Erbakan ile birlikte aynı davada yargılanması istenen –
Cumhurbaşkanı Gül, Abdulkadir Aksu gibi- isimler dokunulmazlık
zırhıyla korunurken, Erbakan, siyasi yasaklı olduğu için bu zırhtan
mahrum kaldı ve yargılandı.
Şimdi benzer bir durumun yaşanabileceği
konuşuluyor.
Ve gelişmeler, tıpkı bu
örnekteki gibi olursa, Erdoğan ve bazı yakın kurmayları davalarıyla
uğraşmak zorunda kalacak. Yani siyasi yasağın ötesinde bir yaptırım
kapıda...
Ve bu noktada en ilginç soru, AKP’nin devamında; parti iktidarını
elinde tutacakların tavrının ne olacağına ilişkin:
Erbakan’a gösterilmeyen vefa acaba Erdoğan’a gösterilir
mi?