Erbakan Türkeş ve Muhsin Başkan’ın kemikleri sızlar mı?

ABD Başkanı Obama’nin icraatını beğenmeyen bir Senatör “George Washington’un kemiklerini sızlatıyorsun?” demiş midir? Ya da İngiltere Başbakanı Cameron’a, “ Thatcher’in çizgisinden saptın,davaya ihanet ettin?” diyen partili çıkmış mıdır?

Ömer Şahin omer@internethaber.com

ABD Başkanı Obama’nın icraatını beğenmeyen bir Senatör “George Washington’un kemiklerini sızlatıyorsun?” demiş midir? Ya da İngiltere Başbakanı Cameron’a, “Thatcher’in çizgisinden saptın,davaya ihanet ettin?” diyen partili çıkmış mıdır?

Liderler dünyanın her yerinde eleştiriler, politikaları sorgulanır. Obama’ya da, Merkel’e de söylenmedik laf kalmamıştır...

Yine de “kemik sızlatma” ve “davayı satma” sözcüğünün onların lügatinde olduğunu zannetmiyorum. Zira aramızda temel bir fark var. Onların hizmet “araç”ı gördüğü partileri biz “amaç” haline getirip kutsuyoruz. Politik “tercih”lere ‘dava” elbisesi  giydirip yargılıyoruz.

“kemik sızlatma” sözü siyasi mücadelemizin vazgeçilmez repliklerindendir. Laikliği,cumhuriyetin değerlerini aşındırdığı düşünülen her eylem sonrası “Atatürk’ün kemikleri” nin sızladığı söylenirdi. Siyasete girip de Atatürk’ün ya da kurucu liderlerinin kemiklerini sızlatmadığı söylenen lider yok gibidir.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde benzer sözler yine tedavülde. İlk ses CHP içerisindeki “ulusalcı” lardan gelmişti. “Ekmel Bey” şokunu atlatmış olmalılarki. “Oy verirsek Atatürk’ün kemikleri sızlar” sesi duyulmaz oldu.

Tartışma şu sıralar daha  çok “milli görüş” ve “ülkücü hareket” içerisinde  yaşanıyor. Bir kişi Erdoğan’dan yana tavır aldı diyelim hemen 'doğal'  liderini referans gösteriyor. “Hoca’da, Başbuğ’da, Muhsin Başkan’da böyle yapardı” diyor; marjinal sol partilerle aynı “çatı”da yer almanın bu liderlerin kemiklerini sızlatacağını ekleyerek.

Atılacak oy, tercih edilen kişiden dolayı doğal liderlerin kemikleri sızlar mı? Seçmen böyle bir korkuyla mı sandığa gider? Bu manevi tehdit oyunun rengini etkiler mi? Bunu bilmemiz mümkün değil.

Bildiğimiz şey siyasetin "sağ" kanadının genel seçimleri hedefleyerek pozisyon aldığı.MHP,BBP,SP cephesine bir göz atalım..

MHP nisbeten rahat görünüyor. Devlet Bey'in İhsanoğlu tercihine açık muhalefet yok. Başbakan bunu bildiği için referandumdaki taktiğini devreye sokuyor. Tabanı, tavandan ayrıştırarak kazanmaya çalışıyor. İhsanoğlu’na destek veren sol marjinal partileri hatırlatarak ittifakı sorguluyor.

Saadet: Ne Erdoğan, Ne İhsanoğlu

Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi cephesi yoğun tazyik altında. Saflarını belirlemeleri kolay olmuyor. BBP,kısa süre önce “çatı aday” İhsanoğlu’na desteğini açıkladı olanlar oldu. Peşpeşe 3 istifa geldi. SP ise kararını bugün (Çarşamba) netleştirecek. Öyle görülüyor ki  SP hiçbir adaya açık destek çık(a)mayacak.

Saadet Partisi’nin işi kolay değil. Bir yanda “Milli Görüş”ocağında yetişen eski dava arkadaşları. Karşısında ise CHP/MHP destekli İhsanoğlu.Erdoğan  yıllar  önce “o gömleği çıkardık” demiş olsa da son yıllardaki icraat ve söylemiyle Milli Görüş tabanında gücünü artırmış.

Saadet anketi: Yüzde 30 Erdoğan ,20 İhsanoğlu

Mustafa Kamalak ve Saadet yönetimi bunu görüyor. Erdoğan’a açık desteğin de karşı çıkışın da ayrı maliyetleri olacağını biliyor. Ellerinde son bir ayda yapılmış 3 ayrı  araştırmanın sonuçları var. Saadet seçmeninin yüzde 30’u Erdoğan, 20’si İhsanoğlu’na oy verme eğilimli. Yüzde 50 ise her ikisine de karşı çıkıyor.

O yüzden Köşk işini fazla önemsemeden Erdoğan sonrasına 'yatırım' yapıyorlar. AK Parti’de büyük çalkantılar olacağına fena halde inanmış durumdalar. Oradaki her kıpırdamanın kendilerine yarayacağı “yuvaya dönüş”ler yaşanacağı beklentisi hakim.

Başbakan’ın  Saadet Partisi’nin en kritik ismi Oğuzhan Asiltürk ile yıldızı öteden beri barışmaz.. Saadet yönetimi ise Fatih Erbakan’ın arkasındaki güç olarak gördükleri Erdoğan’ı partilerine operasyon yapmakla suçluyor. Saadet merkez ve yerel teşkilatları  seçmen tabanına göre Erdoğan’a daha mesafeli.

“Ekmel Bey”den Saadet Partisi’ne çok sıcak mesajlar geliyormuş. SP lideri Kamalak’ı sıkça telefonla arayıp fikir soruyormuş İhsanoğlu. Ekmel Bey’in eşi de SP Kadın Kollarına konuşma  yapma isteğini iletmiş.

 BBP AK Parti'den uzaklaşıyor

BBP, Köşk sürecinin en hareketli partilerinden. Bir süredir AK Parti ile arası iyi değildi BBP’nin. Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefat ettiği helikopter kazası, 17 Aralık operasyonu ve çözüm süreci  anlaşmazlık başlıklar.

BBP, geçen hafta İhsanoğlu’nu destekleme kararı aldı peşinden 3 istifa geldi. Destici, Başbakan’ı partisine “kumpas” kurmakla suçladı. Anlaşılan o ki polemik ve hareketlilik sürecek.

MHP-BBP seçim işbirliği yapabilir

AK Parti ile arasına ne kadar mesafe girdiyse MHP ile o denli yakınlaşıyor BBP. MHP lideri Bahçeli,”Aynı kökten gelen iki kardeş partiyiz” dediği BBP’nin lideri Destici ile iki kez görüştü.Bu yakınlaşma birşeylerin habercisi olabilir. 2015 seçimleri öncesi ülkücü hareketin “tek çatı” altında seçime girebileceği konuşuluyor.

BBP’de eski genel başkan Yalçın Topçu net bir şekilde Başbakan Erdoğan’dan yana tavır aldı. Tıpkı Başbakan Erdoğan’ın “vizyon belgesi” ni ön sırada dinleyen FP eski lideri Recai Kutan gibi. Topçu şimdiden AK Parti’nin muhtemel milletvekili olarak görülmeye başladı bile.