Erbakan hocanın hayalleri!..

Bugün 27 Şubat…

Türk siyasetinin unutulmaz lideri  Necmettin Erbakan hocanın ölüm yıldönümü..
 
Yarın 28 Şubat…

Türk siyasetine kara leke olarak geçen Başbakan Necmettin Erbakan’ın post modern darbe ile iktidardan devrilişinin günü…

15 Temmuz darbe girişiminin bir başka versiyonu…

Yine ordu içindeki yapı. Bazı bürokratlarla iş birliği içindeki FETÖ’nun oyunu..

O gün kimse FETÖ’yü seslendirmedi ama arkasında onun olduğunu emperyalist odakların işbirlikçisi FETÖ üzerinden hedeflediği projeye Erbakan hocanın karşı duruşuydu..

Neydi FETÖ’nün projesinin adı;

ILIMLI İSLAM...

Ne diyorlardı;

“Müslüman âleminde bütün gücümüzle ılımlıları çoğaltmamız lazımdır.”

İşte bu projeye daha ilk günlerde karşı çıkan tek lider kimdi?

Necmettin Erbakan hoca…

Bakın diyordu;

 “Ilımlı İslam ile ne anlatılmaya çalışılır? Yani cihat şuuru olmayacak, hak ve adaleti hâkim kılma gayesi ve sorumluluğu taşımayacak, bozuk ve batıl düzene karışmayacak, ama namaz kılacak, oruç tutacak, Umre’ye koşacak.

Ama Yahudi'ye hizmetçilik yapacak.

Dünyadaki ve ülkedeki düzeni, Siyonist merkezler tanzim edecek. Sen sadece Yahudi’ye vergi ve faiz ödeyeceksin, aldığın her malın fiyatının yarısını sömürü sermayesine haraç olarak vereceksin.

Bir nevi küresel sisteme demokrat kölelik edeceksin ama izin verilen ibadetleri de yerine getireceksin...

İşte ılımlı İslam dedikleri bu…”
 
İşte 28 Şubat’ta Erbakan hocanın  neden darbe girişimi ile iktidardan indirildiği sorusunun cevabı buydu..

Çünkü 28 Şubat’ında arkasında FETÖ vardı..

                                                   *
 
Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın mekan cennet olsun Necmettin Erbakan hoca hayatını Siyonizmle, Batı ve ABD ile mücadeleye verdi…

Hani son dönemde devletin milli politikalarını destekleyenlere karşı “Yüzde yüz yerli yüzde yüz milli” yakıştırması yapıyoruz ya..

İşte Necmettin Erbakan’a yakışan söz buydu..

Yaşamında hakkını teslim edemeyenlerin ölümünün ardından “ Hata yapmışız” sözlerini hep duyduk duyuyoruz..
 
Erbakan hoca 26 Kasım 2010’da şöyle  diyordu;

'Şu sözümü unutmayın, tarihi bir söz söylüyorum. Siyonizm öyle ustadır ki ‘Kim ben mi? Ben hiç Siyonizm e hizmet edebilir miyim?” marşını söylete, söylete seni kendi ordusuna asker gibi kullanır’

Hayatı boyunca kendi motorunu , kendi arabasını , kendi silahını  üreten Türkiye ideali  ile  ağır sanayi hamlesi dedi dedi durdu…

Batı’nın Türkiye karşıtlığını şu örneği ile dile getiriyordu:

 “Aslında bütün mesele; Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmeye kalkmasıydı!”

Çok şey anlatıyor bu söz değil mi?

                                                    *

Peki nereden çıkmıştı  o sözü...

 “Davam” isimli  eserinde…

Hoca, yerli otomobil üretiminde karşısına çıkarılan engelleri şu sözlerle anlatıyor;

" Motor'un ilk prototipi yapılıp test için ilgili makamlara götürüldüğünde bir engel çıktı.

Neymiş? 

Avrupa standartlarına göre 5.6 litre olması gereken yakıt, bizim motorda 5.7 litre çıkmış.

Bunun için onay veremeyeceklerini söylediler.

Geri dönüp tekrar çalışmaya başladık.   

Motor'u  standartlarının dahi altında, saatte 5.5 litre motorin harcar hale getirdik.

Yine standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle reddedildi. 

Tabii ki mesele aslında standart meselesi değildi.

Mesele şeftali yerine, motor üretmek istemesiydi.

O yıllarda düzenlenen otomobil kongresinde, ‘şeftaliden başka bir şey üretemeyiz’ diyenler vardı.

Ama biz o kongrede kürsüye çıkıp, ‘işte motor üretildi’ diye gösterince hepsinin sesi kesildi.” 

Türkiye'nin ilk yerli motorunun üretildiği  Motor fabrikasını dönemin Başbakanı Menderes ziyaretinde Erbakan'a bakın ne diyor;

“Ben bir çiftçiyim. Benzer motorlardan kendim kullandım. Şimdi bu motorların 'de yapılmasının ne kadar büyük bir adım olduğunu çok iyi biliyorum. Ülkemizde bunların yapılabileceğini görmek, beni son derece memnun etmiştir” 

Menderes sonrasında  fabrikaya destek için 1 milyon 300 bin dolarlık döviz tahsis ediyor…
 
Kitapta ilginç bir bilgi daha var..

Türkiye-Rusya arasında oluşan dostluk açısından önemli..

Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecine girdiği yıllarda, Rus devlet adamı Albert Çernişev'in 'a aktardığı bir talep de eserde yer alıyor. Çernişev'in talebi üzerine Erbakan, 'dan özel olarak gelen Rus uzman ve profesörlerin yer aldığı bir heyetenin Ankara Büyükelçiliği’nde üç gün boyunca ‘Adil Düzen’ konferansı veriyor. 

                                                 *
 
Şu bir gerçek ki Necmettin  Erbakan bir derstir...

Bakın buğun ABD’nin Türkiye karşıtlığını anlatması açısından büyük bir ders..

Erbakan hoca anlatıyor…

Bugün yaşananlara bakıp iyi okuyun…

“Başbakan olduktan sonra ABD Büyükelçisi ziyaretimize geldi. Bana şunu söyledi.  ‘Biz biliyoruz ki sizin davanız İslam’dır. Başbakan oldunuz. Tabii bu bizim hoşumuza gitmedi. Ama beraber çalışmayla mecburuz. Sizinle çalışabiliriz. Ancak 6 tane şartımız var.

1-İran ile ticaretiniz 50 milyon dolardan fazla olmayacak.
2-İran’a gitmeyeceksiniz.
3-Türkiye’deki ABD üslerine dokunmayacaksınız.
4-Diğer Müslüman ülkelerle de ticareti artırmayacaksınız.
5-Çekiç güce dokunmayacaksınız.
6-İran ve Irak boru hattını açmayacaksınız.”

Büyükelçi bunları sıraladıktan sonra dedim ki;

“Bizim tarihte meşhur bir sadrazamımız vardır.
Ali Paşa..
Onun meşhur bir sözü vardır.
‘Mühim bir iş yapmak istesem önce Rus elçisiyle konuşurum ne derse tersini yaparım.’
Bendeniz de Amerikan elçisinin bütün dediklerinin tersini yaptım.”

                                                       *

Muhteşem değil mi?

İşin özü..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel güçlere karşı “Bizim ne yapacağımıza siz değil milletim karar verir” sözünün de anlamı işte budur..

Fatih Sultan Mehmet’in dış güçlere mesaj verdiği, tarihe kazınmış güzel bir sözü vardır..

Der ki;

“İmparatorunuza söyleyin, şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz.”

İşte bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da küresel güçlere diyor ki:

“Liderlerinize söyleyin şimdiki Türk milletinin lideri, öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere, sizin liderlerinizin hayalleri bile ulaşamaz.”

Türkiye’ nin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğu bu günlerde yazımızı yine Erbakan hocanın  o dönemdeki  anlamlı çağrısını dile getirmemek mümkün değil;

‘Bir kavim saadet bulamaz, kendisini ıslah etmedikçe.
Onun için aziz milletimize sesleniyorum:
‘Eski devir kapandı. Futbol takımı tutar gibi sen sağcısın, öbürü solcu bu boş lafları bırakın. Hakta birleşelim’
Geliniz bütün insanlığa en hayırlı hizmeti yapalım’

                                                       *

İşte MÜCAHİT ERBAKAN hoca buydu…

Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülke bu millet  için  18 yıldır yaptıkları ve bütün dünyaya karşı söylemlerine bakın..

Kim ne derse desin Tayyip Erdoğan Necmettin Erbakan hocanın hayallerini gerçekleştiren adam...

Erbakan hoca neyi hayal etti de gerçekleşmedi...

Örnek Ayasofya’nın Cami olarak kapılarını açması bunun en güzel kanıtı değil de nedir!..

Yerli Silah Sanayi…

Yerli Otomobil…

Onun hayali değil miydi!..

Son söz...

Biliyor musunuz Selçuk Bayraktar ve ailesinin BAYKAR adlı SİHA, İHA’ ları  ürettiği yerin bugünlere gelmesinin temelinde Erbakan hocanın olduğunu…

Rahat uyu Mücahit Erbakan emanetin emin ellerde..