Erbakan ailesinde miras kavgası!
Abone olZeynep Erbakan mirastan yeterince pay alamadığı, mal kaçırıldığı ve mal varlıklarındaki artış iddiasıyla kardeşlerini dava etti...
SAADET Partisi, eski bakanlardan Oğuzhan Asıltürk’ün
iddialarıyla sarsılmaya devam ederken, eski başbakanlardan
Necmettin Erbakan’ın çocukları arasında da miras kavgası çıktı.
Erbakan’ın büyük kızı Zeynep Erbakan,
“mirastan payını yeterince alamadığını ve kardeşlerinin mal
kaçırdığını” ileri sürerek, kardeşi Fatih Erbakan ve Rabia
Elif Erbakan Altınöz ile eniştesi Mehmet Altınöz hakkında dava
açtı. Zeynep Erbakan, eniştesi Mehmet Altınöz’ün bankalarda 10
milyon lira parasının, Boğaz’da da babasının şirketinden kalma
yalısının bulunduğunu ileri sürdü. Zeynep Erbakan, ayrıca babasının
“emin kişileri” olduğunu belirttiği aralarında
Beşir Darçın’ın da bulunduğu 7 kişi hakkında da Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı ’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık soruşturma
başlattı.
İŞTE SUÇLAMALAR
Erbakan’ın çocuklarının miras kavgasını yargıya taşıdığı söz konusu
suç duyurusunda şikâyetçi Züheyra Zeynep Erbakan adına
avukatlarının verdiği dilekçede suçlamalar şöyle sıralandı:
Erbakan’ın vefatının ardından geçen süre zarfında şüpheliler,
Züheyra Zeynep Erbakan’a intikal ettirilenler haricinde mirasla
edindikleri veya Erbakan’dan kendilerine geçirilen herhangi bir mal
varlığı bulunmadığını iddia etmelerine rağmen ciddi birtakım
gayrimenkullerin tapuda adlarına kayıt edildiği ve bankalardaki
nakdi varlıklarının arttığı duyumları alınmıştır.
Erbakan’ın vefatından önceki bir yıl içinde ve sonrasındaki dönemde
şüphelilerden olan Rabia Elif Erbakan Altınöz, Muhammet Ali Fatih
Erbakan ve Mehmet Altınöz’ün banka hesaplarında çok ciddi artışlar
olduğu ve mal varlıklarının süratle artmasının hiçbir makul
açıklamasını yapamamış oldukları aile meclisinde ifade
edilmiştir.
Erbakan mal varlığını güvendiği şahıslar üzerinde muhafaza
etmiştir. Ancak gerektiğinde emin kişi olarak Erbakan adına onun
mal varlığını kontrol eden şüphelilerin Erbakan’ın vefatından sonra
bu mal varlığı değerlerini üzerlerine geçirdiklerine ve tasarrufta
bulunduklarına dair müvekkil somut bilgiler bilmektedir.
Şüphelilerden Mehmet Altınöz’ün yine şüphelilerden Rabia Elif
Erbakan Altınöz ile evliliği sonrasında yıllar içindeki vergi
beyannamelerinin ve mal varlığının artışı dikkati çekmiştir. Mehmet
Altınöz’ün 2010 yılı sonu ve 2011 yılı içinde bankalarda 10 milyon
liranın üzerinde nakdi varlığı kotrol etmeye başladığı ve bazı
gayrimenkulleri tapuda adına kaydetttirdiği yönünde bilgiler
gelmekte ve bu bilgilerin müvekkilimizin haklarının korunması
bakımından araştırılması gerekmektedir.
Bu duruma bariz bir kanıt da şüphelilerden Mehmet Altınöz’ün
üzerine intikal eden bir gayrimenkul de İstanbul ilindeki değeri
hayli yüksek Boğaz yalısıdır. Bu gayrimenkulün şüphelilerden Mehmet
Altınöz’e devri sırasında müvekkilimiz tarafından ifade edildiği
üzere hiçbir bedel ödenmemiş ve hiçbir şekilde eski tapu maliki
hesaplarına ödeme intikal ettirilmemiştir. Bu gayrimenkul dolaylı
bir şekilde Erbakan’ın hissedar olduğu Öztay Tekstil Konfeksiyon
Sanayi ve Pazarlama A.Ş. adına kayıtlı iken hiçbir bedel
ödenmeksizin Mehmet Altınöz’e intikal ettirilmiş olduğunu bizzat
Beşir Darçın bilmektedi.
Şüphelilerden Mehmet Altınöz’ün alınan gayrimenkulü kendi mal
varlığı veya ticari kazancı ile alamayacağı ve bu kapsamda anılan
tasarrufun şaibeli olduğu açıktır. Bu tür bir varlığı varsa bunun
vergi beyanlarının da bulunması olağan hayat akışının gereğidir.
Ancak müvekkil iddiasına göre bu tür bir gelire beyan da hiç
yoktur. Şüpheliler müvekkil ile yaptıkları görüşmelerde ısrarla
mirastan nakden intikal eden bir şey olmadığını ifade
etmişlerdir.
Ancak yine anılan şüphelilerin vefat sonrasında bankalarda hayli
yüksek miktardaki mevduata sahip olmaları da hayatın olağan akışına
aykırıdır. Şüpheliler müvekkilden bilgi saklamakta ve terekeye
dahil olan mal varlığının üzerlerinde kalması bakımından kaydi
işlemlere başvurmaktadırlar. Şüphelilerin bu işlemleri, Erbakan’ın
vefatından önceki özellikle bir yıl içinde ve sonrasında şüpheliler
adına banka kayıtlarının araştırılması ve yine şüpheliler adına
hesapların BDDK aracılığıyla sorgulanması ve gayrimenkul
edinimlerinin belirlenmesi neticesinde açıkça tespit
edilecektir.
EMANETÇİLERE DE SUÇLAMA
Yine Erbakan’ın mal varlığı içinde yer alan MİLDA Kağıt A.Ş. ve
Konya Un Sanayi İşletmeleri ve Tic. Ltd. Şti.’nin asıl sahibi
dolaylı olarak Erbakan olmakla birlikte bu şirketler de emanetçi
olarak üçüncü kişilerin üzerinde tutulmuştur. MİLDA Kağıt A.Ş’nin
ortağı ve Erbakan adına emanetçi olarak Mehmet Altınöz hissedar
olan Adnan Simit, Ali Vural, Beşir Darçın ve Osman Akgün,
Erbakan’ın mal varlığını emanetçiler olarak üzerlerinde
tutmuşlardır. Şüphelilerden Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve
Osman Akgün bu konuda bilgi sahibi olmasına rağmen susmaktadır. Bu
kapsamda Erbakan’dan kalan mal varlığının tespiti talepli davamız
Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir. Toplam 3
sayfalık suç duyurusu dilekçesinin son bölümünde ise, Zeynep
Erbakan’ın babası Erbakan’ın mal varlığını çaldıklarını öne sürdüğü
kardeşleri ve en yakınındakiler hakkında “güveni kötüye
kullanma ve mal kaçırma” suçlarından yasal işlem yapılması
ve cezalandırılmaları istendi.
Türkeş Ailesi de davalık olmuştu
ALPARSLAN Türkeş’in ikinci eşi Seval Türkeş’ten olan kızı Ayyüce
Türkeş, üvey kız kardeşleri Ayzıt Türkeş ve Umay Günay arasında da
babalarının ve partinin malları dolayısıyla miras kavgası
yaşanmıştı. Ayyüce Türkeş, üvey kız kardeşlerinin babasının
İngiltere’deki banka hesabından 1 milyon 120 bin lira aldıklarını
öne sürmüştü. Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan
iddianamede, Alparslan Türkeş’in banka hesabında 575 bin mark, 845
bin 475 dolar ve 367 bin 549 sterlin bulunduğu belirlendi.
İddianamede, Türkeş’in ilk eşinden olan kızları Ayzıt Türkeş ve
Umay Günay’ın Türkeş’e ölümünden önce boş kâğıt imzalattıkları ve
belgeyi bankaya talimat olarak verdikleri belirtildi. Türkeş ve
Günay hakkında evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan Ankara
7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemeye sunulan
belgelerde, Türkeş’in 1 milyonu aşan nakit parasının, ölümünden
yaklaşık 1.5 ay sonra kızlarının İngiltere’deki hesabına transfer
edildiği öne sürüldü.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi ilk yargılamada Umay Günay ve Ayzıt
Türkeş’in beraatlerine karar vermişti. Temyiz başvurusunu inceleyen
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Ayzıt Türkeş yönünden suçun sabit
olduğu, Umay Günay yönünden ise suç unsuru oluştuğu, ancak paranın
nasıl çekildiğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle kararı
bozmuştu. Dava yerel mahkemedeyken zamanaşımından düşmüştü.