Er Fenikli ölene kadar dayak yedi

Üstlerinin dayağından öldüğü öne sürülen er Ahmet Fenikli için Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde dava açıldı. Dönemin tugay komutanının, asker için "Gördüğünüz yerde dövün" dediği iddia edildi Kırklareli Mekanize Tugay Komutanlığı'nda, sahte telefon kartı yüzünden üstlerinden dayak yedikten sonra beyin kanaması geçirerek öldüğü iddia edilen er Ahmet Fenikli'nin ağabeyi Mehmet Fenikli, "Kardeşim keşke alnından düşman kurşunuyla vuralarak ölseydi. O zaman üzülmezdik" dedi. Fenikli'nin 2001 yılında ölümünün ardından, Genelkurmay Başkan Orgeneral Hilmi Özkök'ün izniyle olayın sorumluları hakkında önce soruşturma, sonra da Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde dava açıldığı ortaya çıktı. 'Ölmesi gerekir' Bir yarbay, iki yüzbaşı ve iki uzman çavuşun da yargılandığı davada, dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Emin Ünal için de 2 yıl hapis istendi. Milliyet'e konuşan ağabey Fenikli şunları anlattı: "Kardeşimin üzerinde ankesörle yapılan konuşmaları uzatmayı sağlayan kart olduğu tespit edilince Emin Ünal, 'Bu şerefsizliği yapanın ölmesi gerekir. Gördüğünüz yerde dövün' demiş. Ondan sonra kardeşim 15 gün boyunca sürekli dayak yemiş. Kardeşimin ölümünden iki yıl sonra, bizi arayan Uzman Çavuş Mehmet Yağmur, vicdan azabına dayanamayıp, 'Kardeşiniz eceli ile ölmedi, dayak sonucu öldü' dedi. Orada görevli İsmet Yetkin, Emin Ünal Paşa ve diğer komutanların da zaman zaman kardeşimi dövdüklerini anlattı. Biz de avukat tutup Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri'ne faks çektik. Olayın takibini istedik. Daha sonra dava açıldı." 'Ölmeseydi öldürürdüm' Fenikli'yle aynı dönemde askerlik yapan arkadaşlarından Celalettin Koç da, "Nahit Yüzbaşı 1 - 2 tokat attı. Öldükten sonra Tugay Komutanı içtima yaptı ve 'P.... ölmeseydi ben öldürürdüm. Herkes yaptığının cezasını çekecektir' dedi" diye ifade verdi. Davanın son duruşmasında ise bilirkişi raporu açıklandı. GATA'da görevli üç profesör imzalı raporda, çekilen film ve tomografilerden, Fenikli'nin beyninin sol kısmında kanama ve ödem olduğu ancak kırık bulunmadığının anlaşıldığı belirtildi. Raporda, kanamanın travmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının, travma varsa bunun tek ya da çok darbeyle olup olmadığının zamanında yapılmış otopsi olmadan belirlenebilmesinin tıbben mümkün olmadığı vurgulandı. Ünal Paşa: Haberim yok Halen, İzmir Ulaştırma Okullar Komutanlığı görevini yürüten Tümgeneral Ünal'ın, davanın ilk duruşmasında olaydan haberinin olmadığını söylediği belirtildi. "Birliğimde zaman zaman motivasyon konuşması yapardım. Fenikli'nin ölümünden soruşturma aşamasında bilgi sahibi oldum" diyen Ünal'ın, şunları söylediği öğrenildi: "Birliğimde zaman zaman sabahları yaptığım motivasyon konuşmalarında kanuna aykırı davranmanın uygun olmayacağını açıkladığım olmuştur. Sahte telefon kartı konusunda da konuşmuş olabilirim. Askerlerin rahatsızlığını tugay komutanının bilmesi mümkün değildir." Haber:Banu Şen-Gökçer Tahincioğlu Kaynak: Milliyet.com.tr