EPDK 'Küresel enerji krizi' dedi! Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı'ndan elektrik zammı için bomba iddia
Abone olEPDK, elektrik zammının gerekçesinin 'Küresel enerji krizi' olduğunu savunurken, Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Ulutaş zamda üretim ve dağıtım yapan özel şirketlerin baskısının etkili olduğunu söyledi.
Sputniknews'ten Osman Nuri Cerit'in haberine göre
elektrikte mesken ve tarımsal faaliyetler abone
grupları için yüzde 20, kamu ve özel hizmetler sektörü ile
diğer aboneler grubu için yüzde 30, sanayi abone grubu
için yüzde 50 oranında artış yapılmasına
ilişkin EPDK’nın açıklamasında zamma gerekçe olarak
'Küresel enerji krizi' gösterildi.
EDPK’dan yapılan açıklamada “ 'Küresel enerji krizi' olarak da yorumlanan bu süreçte neredeyse bütün hammadde fiyatlarında olağanüstü artışlar yaşanmış bu durum ülkemizdeki enerji üretim maliyetlerini de olumsuz etkilemiştir” ifadelerine yer verildi.
Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Ulutaş Türkiye’deki elektrik zammının nedenin dünya genelindeki gelişmelerden ziyade, enerji politikalarındaki yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:
Türkiye’nin kendi enerji alanındaki yapısal problemleri var. Ülkenin enerjisini fosil yakıtlara, dışarıya bağımlı hale getiren enerji politikalarını tartışması gerekiyor. Bunu yapan siyasi iktidarın kendisi. Dışa bağımlılığın arttığını, fosil yakıtlara bağımlılığın artığını görüyoruz. Özelleştireme politikaları sonrasında enerji üretimini büyük oranda özel sektöre devredildi. Bu tür enerji yapısı, bahsettiğimiz türden uluslararası dalgalanmalar yaşandığında topluma bir kamucu fiyatlandırma politikası yapma opsiyonunu ülkenin elinden alıyor. Bu alan özel sektöre devredildiği için ve enerji fiyatları anlık olarak özel sektörün hakimiyetindeki bir borsada belirlendiği için bahsedilen uluslararası problemlerde enerji kaynaklarındaki artış otomatik olarak vatandaşa yansıyor.”
‘Özel sektör olmasaydı dalgalanmalar vatandaşa yansımazdı’
Ulutaş “Özel sektör hem kendi karını maksimize etme
düşüncesi ile zarar etmek istemiyor. Özelleştirmeler kapsamında
aldıkları banka kredilerini ödemek için kamu üzerinden bir baskı
yarattıklarını, kamu otoritesinin de buna boyun eğdiğini
söyleyebiliriz. Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış bir
etkendir ancak bu artışın son tüketiciye ve sanayiciye enerji zammı
olarak yansımasının arkasında Türkiye’nin enerji alanındaki
yapısal sorunlarının olduğunu görmek lazım. Bunlar olmasaydı
yansımazdı, yansısa da daha az oranda yansırdı” ifadelerini
kullandı.