Entellektüel kriz yaşıyoruz
Abone olCengiz Aytmatov, Türk cumhuriyetlerinde sanatçı ve edebiyatçıların durumunu değerlendirdi.
Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, Orta Asya
cumhuriyetlerinde büyük bir entelektüel kriz yaşandığını ifade
ediyor. Aytmatov, bütün Türk cumhuriyetlerinde sanatçı ve
edebiyatçıların popüler tüketim ürünleri ile mücadele
edemediklerini vurgulayarak, krizi aşabilmek için Türk dünyasını
birlikte hareket etmeye çağırıyor. Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz
Aytmatov, bir yandan piyasa ekonomisi ile özgürlüğü yaşayan Orta
Asya cumhuriyetlerinde, diğer yandan büyük bir entelektüel ve edebi
kriz yaşandığını ifade etti. ‘Kültürlerin buluşması ve birlikte
yaşama sempozyumu’ için Almatı’da bulunan Aytmatov, başta ülkesi
Kırgızistan olmak üzere bütün Türk cumhuriyetlerinde edebiyat ve
sanat adamlarının popüler tüketim ürünleri ile mücadele
edemediklerini söylüyor. Aytmatov, Türk dünyasını, yaşanan bu
entelektüel krizi aşabilmek için birlikte hareket etmeye çağırıyor.
‘Artık edebî değere değil, popülerliğe bakılıyor’ Cengiz Aytmatov
sadece Orta Asya’da değil, bütün dünyada tanınan ve eserleri 160
dile çevrilen bir yazar. Romanları sadece Almanya’da bugüne kadar
bir milyonun üzerinde satış rakamlarına ulaştı. Avrasya
edebiyatının böylesine önemli bir ismi, şimdilerde kendi
coğrafyasındaki edebi ve entelektüel krizden yakınıyor. Sovyetler
döneminde ülkelerinde özgürlük olmadığını hatırlatan Aytmatov,
“Geçmişte her şeyi yazıp çizemiyorduk, yazmaya çalışanlar
Sibirya’ya sürgüne gönderiliyordu ya da kitapları basılmıyordu. Şu
anda özgürlük var; ama artık pazar ekonomisinin kendine has
talepleri de var. Yazmış olduğun ürün, edebi değeri ne olursa
olsun, popüler ve kolay tüketilecek bir ürün olmalı. Artık okuyucu
popüler kitaplar talep ediyor. Yayıncılar daha çok avam tabakaya
hitap eden, polisiye romanlara yatırım yapıyor.” diyor. Konuyla
ilgili olarak kendi kitaplarını örnek veren Aytmatov, “Sovyetler
döneminde benim kitaplarım 2–3 milyon tirajla çıkıyordu ve bu
kitaplar halkın kültür ve medeniyetine doğrudan etki eden
kitaplardı. Şimdi ise benim kitabım 10 bin tiraj yaparsa öpüp
başımıza koymamız gereken bir durum oluştu.” diyerek gelinen
noktayı özetliyor. Aytmatov yine bu noktada şair bir arkadaşının
çalışmalarını örnek veriyor: “Şair bir arkadaşım, şiirlerini kitap
haline getirdi. O kadar etkileyici şiirleri vardı ki bana ilham
kaynağı oldu. Fakat kitabı sadece 70 nüsha basıldı.” ‘Eskinin büyük
sanatçıları şimdi sarhoşları eğlendiriyor’ Türk dünyasında bu
anlamda bir manevi buhran yaşandığını ifade eden Aytmatov’a göre
çözüm, birlikte hareket etmekten geçiyor. Türk cumhuriyetlerindeki
kültür ve düşünce adamlarının, kendi gündemlerini oluşturmak ve
pazar ekonomisi ile rekabet edebilmek için el ele vermeleri
gerekiyor. “Biz bu dünyanın kültür adamları olarak kendi
gündemimizi ortaya koyup toplumun çoğunluğunu etkileyebilirsek bu
krizden bir nebze olsun kurtulabiliriz.” düşüncesini taşıyan
Aytmatov, “Aksi takdirde kültür adamları, her biri bir tarafa
dağılırsa ya da şu anda bana ihtiyaç yok deyip kenara çekilirse o
zaman dilenmeye muhtaç hale gelecekler. Bu dünyadaki sanat ve
edebiyat adamlarını parasızlığın pençesinden kurtarmamız lazım.
Ben, tek başıma Hollywood’a karşı savaşamam; ama birlikte bir
şeyler yapabiliriz.” diyerek birlik çağrısı yaptı. Avrupa
Birliği’nin kendi içinde oluşturduğu birlikteliği Türk dünyasının
da edebiyat ve sanat alanında ortaya koyabileceğini söyleyen
Aytmatov, bu coğrafyada yapılacak ortak çalışmalar ile geniş
kitlelerin etkilenip, pazar ekonomisi şartlarında Batı’dan gelen
kültürel ürünlerle rekabet imkanlarının oluşabileceğine de dikkati
çekti. Aytmatov, Türk dünyasının içinde bulunduğu durumu en iyi
anlatan örneklerden birisinin de, Sovyetler döneminin büyük
sanatçılarının şimdiki yaşam şartları olduğunu vurguluyor.
Sovyetler zamanında klasik sanatlarda ve tiyatroda, dünyaca ün
kazanmış birçok insanın şimdilerde restoran köşelerinde sarhoşları
eğlendirmek için çalıştığını dile getiren Aytmatov, “Ancak ben şuna
inanıyorum, eğer güçlü bir medeniyet ve kültür varsa o her zaman
kendisine bir çıkış yolu bulacaktır, yeter ki biz güçlerimizi
birleştirelim.” diyor. Haber:Zafer Özcan Kaynak: Zaman