Ensar Vakfı'ndan rekor cezaya ilk yorum!
Abone olKARAMAN'daki taciz olayları için mahkemeden çıkan karar sonrası Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin gözü Karaman'daki davadaydı. Çok sayıda
çocuğa cinsel istismarla suçlanan sınıf öğretmeni Muharrem
Büyüktürk 508 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Karar sonrası Ensar Vakfı
Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, davaya ilişkin Anadolu Ajansı'na
açıklamalarda bulundu.
Dilberoğlu, "Barolar ve bu düşüncede olan sivil toplumdan müdahillik talebinde bulunan, ortak hareket eden herkesin düşüncesi, adeta 'duruşmayı sabote etmekti'. İstedikleri; bu dosya kapanmasın, mümkün olduğunca Türkiye gündeminde konuşulur olsundu" dedi.
Mahkemenin 508 yıllık bir cezaya hükmettiğini hatırlatan İsmail Cenk Dilberoğlu şunları söyledi;
-"Gerçekten çok büyük bir ceza. Fakat içimizdeki yarayı tam olarak dindirdiğini söyleyemeyiz. Burada sabahtan bu yana mağdur ailelerimizin ve çocuklarımızın yanında olarak, onların en güzel şekilde temsil edilmesini, sanığın en ağır ceza alması ve sanığa indirim sebeplerinin uygulanmaması için hukuki bir mücadele verdik."
Dilberoğlu, mahkemenin savunmalarına itibar ettiğini ve en üst
sınırdan cezayı verdiğini ifade ederek, tüm Türkiye'ye geçmiş olsun
dileğinde bulundu.
"Düşünceleri sabote etmekti"
"Duruşma salonunda, çocukların ve mağdur ailelerinin hukukunu
korumaktan ziyade, vakıflar ve sivil toplum üzerinden siyaset
hesabı güden, 'tecavüz siyaseti' yapmak isteyen bir takım gruplar,
özellikle barolar, devrimci gelenekten geldiğini söyleyen, sanığın
da bazen işine yarayacak şekilde yargılamayı uzatacak beyanlarda
bulundular" diyen İsmail Cenk Dilberoğlu, şunları kaydetti:
"30'a yakın baro müdahil oldu. Yargılamanın uzun sürmesinde de bunun etkisi vardı. Baroların büyük kısmı dosyayı incelemediklerini, dosyaya vakıf olmadıklarını belirterek, dosyanın genişletilmesiyle ilgili talepte bulundular. Bunun için de ek süre istediler. Dosyayı uzatmaya yönelik bir hareketti. Mahkeme itibar etmedi ve tüm talepleri reddetti. Barolar ve bu düşüncede olan sivil toplumdan müdahillik talebinde bulunan, ortak hareket eden herkesin düşüncesi, adeta 'duruşmayı sabote etmekti'. İstedikleri; bu dosya kapanmasın, mümkün olduğunca Türkiye gündeminde konuşulur olsundu. Böyle bir düşünceyle çocuklara ve ailelere ne kadar faydalı olabilirler, herkesin vicdanına bırakıyorum ama görüşleri, hareketleri, talepleri mahkeme tarafından kabul görmedi."
"Hukuki süreç başlatacağız"
Dilberoğlu, yapılanların hepsinin "manipülasyon" olduğunu
vurgulayarak, şöyle devam etti: "Mahkeme hızlı şekilde dosyayı
karara bağladı. Amaçları, hep bu işin uzamasını ve gündemde
kalmasını sağlamaktı. Mahkeme bu oyunu bozdu. Bugün itibariyle bu
sapık ruhlu kişi cezasını buldu. Dosyanın en kısa sürede
kesinleşmesi, cezanın infazı en önemli takip edeceğimiz gündem.
Bugün kendi içimizde de değerlendireceğiz. Hukuki olmayan şeyler de
yaşadık. Sivil topluma, Ensar Vakfımıza, gönüllü çalışan, hiçbir
kabahati olmayan bir çok kesime ağır hakaretlerde, ithamlarda
bulunuldu. 'Tecavüzcü' yaftası yapıştırıldı. Algı oluşturulmaya
çalışıldı. Buna yönelik hukuki süreç başlatacağız. Kimsenin yaptığı
yanına kar kalmaz. Bunla ilgili hesap sorulması gerekiyorsa,
fütursuz şekilde kürsülerden, canlı yayınlardan, sosyal medyadan bu
konuda ağzına gelen her şeyi söyleyen, tehdit eden, hakaret eden
herkes hakkında hukuki süreç başlatacağız."