Eniştesi sonra sevgilisi... Kan donduran hikaye
Abone olİlk önce eniştesi tarafından tacize uğradı, ardından okuluna fotoğraf çekimine gelen fotoğrafçının taciziyle karşılaşan M.C.G'ye son olarak sevgilisi tecavüz etti.
Taciz ve tecavüz olaylarının giderek
arttığı söyleyen Psikiyatri Uzmanı Mazlum Çopur, M.C.G'nin (20)
başından geçenlerden yola çıkarak önemli hatırlatmalarda
bulundu.
Psikiyatri Uzmanı Mazlum Çopur, Cumhuriyet gazetesine verdiği
röportajda M.C.G.'nin başından geçen korkunç olayları anlattı.
İşte kan donduran o korkunç haber;
ÖNCE ENİŞTESİ TACİZ ETTİ
İlk başta 12 yaşında eniştesi tarafından tacize uğradığını belirten
M.C.G., '6 yaşından beri teyzemin şuanki eşini ağabeyim olarak
görüyordum. Evlendikten sonra beni devamlı evlerine yatılı misafir
olarak davet ediyorlardı. Beni özlediklerini ve o gece onlarla
uyumamı istediler. Annem gitmememi söyledi. 5-6 kez ısrar
ettiklerinde ikna oldum. O gece onlarla beraber yatmaya gittim.
Eniştemle teyzemin arasına yattım. Ellerini öncelikle dizlerime
değdirdi. Tereddüt ettim. Ardından ellerini bacaklarımın üstünde
gezdirdiği anda korkudan arkamı dönerek teyzeme yüzümü döndüm ve
ona sarıldım. Hafızalarımdan hiç silinmeyecek anlar ve hatırlamak
istemeyeciğim izler yaşattı.Teyzeme sarıldıktan sonra lavaboya
gitti. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi uyudu' dedi.
"HER AN TACİZE UĞRAYACAKMIŞIM GİBİ
HİSSEDİYORUM"
M.C.G., 'Yaklaşık 6 ay kadar tam anlamıyla uyuyamadım. Bu süreçte
de yalnız bırakıldım. Kısa süre sonra onların çocukları oldu. Bu
durumdan sonra elimden söyleme ihtimalimi almış oldular. Eniştem bu
kızın da vücudu ne güzel oluyor maşallah tarzında, sözlü olarak
tacizlerine devam etti. Hala canımı yakıyor bu muhabbet. Hala
kendimi her an tacize uğrayacakmışım gibi hissediyorum' diye
anlattı.
SONRA FOTOĞRAFÇININ TACİZİNE UĞRADI
M.C.G., ' 13 yaşına gireceğim sıralarda okula fotoğraf çekimine
gelen bir fotoğrafçı tarafından tacize uğradım. Öğretmenim
fotoğrafçıya yardım etmemi isteyince ben de o sırada onunla yalnız
kaldım. Fotoğraf gösteriyorum muhabbetine dirseğiyle göğsüme
dokundu. Bayağı bir uğraşmıştı. Baskı hissetmiştim. Ağlayarak
çıkmıştım sınıfa. Sosyal Bilgiler öğretmenim durumu anlayınca
yanıma geldi ve bana ne olduğunu sordu. Ben de durumu anlattım.
Hemen müdürün odasına götürdü beni. Sonra okula annemi çağırdılar.
İlk başta annem sinir krizleri geçirdi. Daha sonra
sakinleştirdiler. Sakin olunca anneme eniştemi de anlattım, o da
bana küçük yaşta bunların üstesinden nasıl geldiğimi sordu'
şeklinde ifade etti.
ERKEK ARKADAŞI TECAVÜZ ETTİ, İNTİHARA KALKIŞTI
En son olayda da 15 yaşındayken erkek arkadaşı tarafından tecavüze
uğradığını ve ona zorla sahip olduğunu söyleyen M.C.G,
'Odaya götürdü beni. Ben başımdan geçenleri anlattım. O da
dinledi ve hep yanımda olacağını söyledi. Ellerimden tutarak yatağa
attı beni. Yalvar yakar ağladım. Engel olamadım. Çöküntüyle beraber
yaşama isteğim iyice silindi. Ben de intihar girişiminde bulundum.
Yaklaşık 4 ay geçmişti üzerinden. Yüksek dozda ilaç aldım. İlacın
etkisiyle ayılıp bayılmaya başladım. Kendime geldiğimde
başımda bir tek doktor vardı. Annem dışarıda bekliyordu. Hastane
polisi ve doktor başımda, neden böyle bir şey yaptığımı sordular.
İlk başta anlatamadım. İlaçların etkisi henüz geçmemişti. Ben de
doktora, size daha önce enişteniz ve bir fotoğrafçı taciz etti mi?
diye sordum. Doktor da hemen savcıyı çağırmalarını söyledi. Tecavüz
olayını anlatamamıştım korkudan. Bastırılmadan ötürü hep sustum.
Tecavüz olayını ailemden hala bilen yok' dedi.
"ONLARIN BAŞLARINA GELMESİNİ İSTEMEDİM"
M.C.G., 'Yakın arkadaşlarımdan da arkamdan ağıza gelinmeyecek
sözler söyleyenler oldu. Sen bunları bunları yaşadın, hala nasıl
erkeklerle görüşüyorsun diyen erkek arkadaşlarım oldu. Ağlasam mı
gülsem mi bilemedim. Beni yalnız bıraktılar ancak ben onların
başlarına gelmesini hiç istemedim' diye ifade etti.
"EN YAKININIZA BİLE GÜVENMEYİN"
Geçenlerde arkadaş ortamında otururken bir şeylerin henüz
değişmediğini ve bir erkek arkadaşının, 'Kadın kuyruk sallamazsa
erkek yeltenmez ve aldatmaz' dediğini söyleyen M.C.G., 'Zihniyet
böyle olduktan sonra denilecek pek de bir şey yoktur. Çocukların bu
tarz olaylar yaşamaması için, ailelerin en yakınına bile
güvenmemesi gerekir. Benim başımdan geçenler, çocuklarının başından
da geçerse eğer, onların yanlarında olsunlar. Çocuk sonuç
itibariyle... Hırsızın hiç mi suçu yok? Böyle duyulmamış çok olay
var. Lütfen çocuklarınıza her zaman destek olun' diyerek
konuşmasını sonlandırdı.
"MEDYAYA PEDOFİLİ PEK YANSIMIYOR"
Halk diliyle bunlara cinsel sapıklık dendiğini ve tek tip olarak
karşımıza çıkmadıklarını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Mazlum Çopur,
"Bunlar çocuklara ilgi duyuyorlar. Pedofili vakaları yaşları kaç
olursa olsun, hep çocuklara yöneliyorlar. Çocukları hediye, oyuncak
ve oyun yolu ile kandırıyorlar. Medyaya pedofili pek fazla
yansımıyor. Ergenlik dönemi cinsel dürtülerin arttığı dönemdir.
Başka şekilde cinsel dürtülerini tatmin edemeyen ergenler fırsatı
buldukça çocuklara eğilim gösteriyorlar" dedi.
"CİNSEL İÇERİKLİ PAYLAŞIMLAR ERGENLİĞİ ÖNE
ÇEKİYOR"
Çopur, "Teknolojinin gelişimi, sosyal medyanın faaliyetini
artırması ve cinsellikle ilgili görselliklerin artması gibi
etkenler sapıklık vakalarının çoğalmasına ve daha fazla duyulmasına
yol açıyor. Cinsel içerikli paylaşımların yoğunlaşması, ergenliğin
daha erken olmasına sebebiyet veriyor. Eskiden Türkiye nüfusunun
büyük çoğunluğu kırsalda yaşıyordu. Biz bunları bu kadar yoğun
göremiyor ve duyamıyorduk. Adliyeye ve basına yansıyan
olaylar yine de onda 1'i geçmiyor. Geri kalan yüzde 9'luk bölüm,
ailelerin çocuklarını veya mağdur yakınlarını bastırmasıyla bizlere
kadar gelemiyor. İnsanlar böyle anılmak istemiyor" şeklinde
konuştu.
"KIZ ÇOCUĞUNUZU GÜVENMEDİĞİNİZ BİRİYLE BAŞ BAŞA
BIRAKMAYIN"
Cinsel istismara uğrayan çocuksa eğer, yüzde 80'i aile içinden
diyen Mazlum Çopur, "Aile çevresinden oluyorsa kronik, çocuk
açısından ise daha trajik oluyor. Yakın çevreden biri çocuğa
yöneliyorsa, uzun süre birlikte olacakları için taciz veya tecavüz
devam ediyor. Akrabanız bile olsa, kız çocuğunuzu güvenmediğiniz
biriyle baş başa bırakmayın. Çocuklara cinsel eğitim
verilirse, onlarda cinsel istismarı anlar. Ceza kanununda
değişiklik yapıldı. Ruhsal bozulmayı yasadan çıkardılar. Sürekli
yapılan taciz ile bir kere yapılan ceza aynı hale geldi. Daha
önceki yasada ruhsal bozulma varsa, ceza 15 yıldan başlıyordu. Bu
cezanın üstü hakim takdiriydi. Şimdi 12 yıl diyor. Basit cinsel
istismar ile kronik cinsel istismar aynı oldu" diye ifade
ederek açıklamasını bitirdi.