Enginyurt ya sev ya terketi terketti

Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme girişimiyle ismini duyuran Cemal Enginyurt, ‘töre’ ile ifade edilen fiili müdahaleyi bugün ‘nahoş görüntüler’ olarak değerlendiriyor.

Aksiyon Dergisi’ne konuşan Enginyurt, ‘Türkiye Türklerindir. Ya sev ya terk et’ tarzı milliyetçilik döneminin artık tamamlandığını söylüyor. Enginyurt, “Türkiye coğrafyasının tamamında var olan ülkenin gerçeği Kürtleri ve başka etnik kimlikleri dışlayıcı bir milliyetçilik anlayışıyla bir yere gidemeyiz.” diyor.

Enginyurt, bilgisayarla milletvekili olduğunda tanışmış; kendi adına bir de site açmış. Yakın zamanda bir laptop almış. Teknolojinin önemini ise şöyle anlatıyor: “11 Eylül olayları bile bilgi teknolojisinin sonucu. Demek ki, silahın hiçbir önemi kalmadı. Artık, dünyanın en güçlü silahı bilgisayar ve onu elinde bulunduran- lar. Ülkücülerin de acilen bu silaha sa- hip olmaları gerekiyor.”

Töre, 2000 yılı Nisan’ında siyasi literatüre girdi. MHP’li bir grup, Sadi Somuncuoğlu’nun ‘cumhurbaşkanlığı adaylığını’ ‘tekme tokat’ engellemeye çalıştı. Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, müdahalesinin gerekçesini “Törenin gereği yapıldı.” sözleriyle açıkladı.

Aksiyon’un son sayısında yayınlanan habere göre, Cemal Enginyurt, Meclis dışında kalan diğer siyasiler gibi, geçimini sağlayacağı bir uğraş aramış. Hemen, yabancısı olmadığı Borsa’ya atmış kapağı. Bir yıl boyunca iyi de para kazanmış. Ta ki, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ‘dur’ diyene kadar. ‘Manipülatif işlem yaptığı’ gerekçesiyle SPK’nın yasak getirdiğini hayıflanarak anlatıyor.

Borsa serüveni kapanınca, Avrupa ağırlıklı ticaretin yolu açılmış. Ünlü bir porselen firmasının bayiliğini alarak Almanya ve Belçika’da şirket kurmuş. İşlerinin Ankara ayağındaki mağazasını ise geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli açmış. İç dekorasyona yönelik çeşitli ürünleri toptan ve perakende olarak pazarlıyor. Gözü Avrupa pazarında. “Erkenden AB’ye girdik.” diyor gülerek.

Enginyurt, siyasetten kopmamış. ‘MHP’nin bir neferi’ olarak görüyor kendini. Zaman zaman görüştüğü Bahçeli için “İyi bir ilişkimiz var. Açılışımıza da katılarak bizi onurlandırdı. Kendisi vefalıdır.” diyor. “Bahçeli neden söz verdi de ayrılmadı?” eleştirilerini hatırlatırken de ekliyor: “Bahçeli, körüklenmek istenen Türk-Kürt kavgasında MHP’yi operasyon partisi yaptırmayacak yegane insan. Yerinde kalması gerektiği iyi anlatılmalı.”

MHP’li Enginyurt, bayrak tartışmasının alevlendirdiği sokak olaylarına da değiniyor. ‘Türk-Kürt kavgası çıkarmayı hedefleyenlerin ülkücüleri sahaya çekmeye çalıştıkları’ görüşüne katılıyor. 12 Eylül’ün ağır bedelini hatırlatırken de bir sırrını açıklıyor: “Amcamın kızı Urfa’da gelin. Onun çocuğu, bana dayı; babasının kardeşine de amca diyor. Çıkacak bir iç savaşta, bu çocuğun hangi safta yer alacağını kim ve ne tayin edebilir? Demek ki, kavga, aile-komşu olmuş, bütünleşmiş insanların aleyhinedir. Bu oyun kesinlikle bozulmalı.”

Kaynak: www.zaman.com.tr