Enflasyon sokağa yansımadı mı?

Abone ol

Sürekli dile getirilen 'enflasyon bana yansımadı' sorusu bu kez ekonominin patronu bakan Ali Babacan'ı soruldu. Babacan, el insaz dercesine bu soruya cevap verdi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, iktidardaki 22 aylık süreleri içindeki markette, manavda, pazardaki fiyatların karşılaştırılmasını isteyerek, ''(Enflasyon düştü, bana yansımadı) diyenler varsa aslında samimi olarak ifade etmek istiyorum, biraz haksızlık ediyorlar'' dedi. Devlet Bakanı Babacan, İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) tarafından düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, hükümetin bugün itibariyle 22. ayını geride bıraktığını, 22 aylık süre içinde Türkiye'nin çözülemez gibi görünen birçok sorununun çözüldüğünü, aşılmaz görünen birçok engelin aşıldığını belirtti. Ülke insanlarının ufuklarını daraltan, geleceklerini karartan, dirençlerini tüketen, daha iyi yaşam taleplerini gölgeleyen birçok konunun bu süreç içinde ortadan kaldırıldığını kaydeden Babacan, bu sürecin çok hızlı yaşandığını, bu değişim ve dönüşüm sürecinin hala farkında olmayan insanlar bulunduğunu söyledi. 22 aylık sürede ülkenin belki de 80 yıla yayılan ve kronik hale gelmiş sorunlarının üzerine cesaretle gittiklerini, el ele verildiğinde, dürüst, samimi, kararlı olunduğunda her şeyin üstesinden gelmenin mümkün olduğunu gösterdiklerini anlatan Babacan, şöyle devam etti: ''Hiç kuşkusuz mükemmeli yakaladığımız iddiasında da değiliz. Ben toz pembe bir tablo çizip gerçeklerden kaçma niyetinde değilim. Ancak hükümeti değerlendirirken, ya da eleştirirken Türkiye'nin hangi yollardan geldiğini, hangi serüvenlerden geçtiğini, hangi badireleri atlattığını da mutlaka gözönünde bulundurmak gerekir diye düşünüyorum. Elimizde sihirli bir değnek olsaydı, iktidara geldiğimiz 18 Kasım 2002 tarihinde belki o değneği sallar, Türkiye'yi baştan başa bir masal ülkesine çevirebilirdik. Ama biz ne masal dinlemek, ne de masal anlatmak niyetindeyiz. Aksine, tamamen gerçekçi, ayakları tamamen yere basan politikalarla ülkemizi kalıcı olarak düze çıkarmak niyetindeyiz. Sokağa çıktığımız zaman, çarşıda, pazarda, işyerlerinde, fabrikalarda, atölyelerde işlerin nasıl gittiğini sorduğumuz zaman, eskisine göre daha çok artık yüzlerin güldüğünü görüyoruz. Zaman zaman gerek çalışan kesim, gerekse esnaf ve işveren kesimi ekonomideki iyileşmenin kendilerine yansımadığından şikayet ediyorlar. Bu, hükümet olarak işsizlikle birlikte en çok dinlediğimiz şikayetlerin başında geliyor. Şunu kabul ediyoruz; Türkiye'de şu anda ciddi bir işsizlik sorunuyla karşı karşıyayız. Türkiye'de bir yoksulluk sorunu da var. Gelir dağılımında adaletsizlikler var. Bunların da gayet iyi farkındayız.'' Kişi başına düşen milli gelirin henüz bir İsviçre düzeyine ulaşmadığını, kişi başına düşen geliri 20, 25, 30, 35 bin dolar olan ülkelerle Türkiye'yi karşılaştırırken, her ne kadar hızlı değişim ve dönüşüm süreci geçirilse de hala kişi başına düşen gelirin 4 bin dolar civarında olduğunu belirten Babacan, ''Geçmiş dönemlere göre evet iyi bir gelişmedir. Daha 2001 yılında 2160 dolardı, ancak vardığımız bu noktada henüz Türkiye'nin katetmesi gereken mesafeye baktığımızda henüz kesinlikle yeterli değildir'' dedi. Devlet Bakanı Babacan, ancak bu sorunların AK Parti iktidarıyla ortaya çıkmış sorunlar olmadığını, hatta son 5-10 yılda ortaya çıkmış sorunlar da olmadığını, çok daha uzun dönemlerde oluştuğunu ve kronik hale geldiğini belirtti. ''TRİBÜNLERE OYNAMA NİYETİMİZ YOK'' Akşam yatıp sabah kalkıp tüm bu sorunlardan kurtulmuş bir Türkiye oluşturmanın mümkün olmadığını ifade eden Ali Babacan, bunun zaman ve sabır isteyen bir süreç olduğunu, sevindirici olanın Türkiye'nin artık bu sürece girmesi olduğunu bildirdi. Ali Babacan, ''Hükümet olarak tribünlere oynayıp alkış toplamak, iyi şeyleri görüp olumsuzlukları gizlemek gibi bir niyetimiz de asla yok. Ama gerçeklerin teslim edilmesini istemek de sanırım hakkımızdır diye düşünüyorum'' dedi. Türkiye'nin yüzde 130'ları geçen enflasyon oranlarını gördüğünü, kronik, yüksek ve belirsiz enflasyonun adeta bu ülkenin kaderiymiş gibi algılandığını, canavar gibi şeyler çizilerek tabiat üstü varlık gibi yansıtıldığını, tek haneli enflasyonun bir rüya gibi görüldüğünü, ayda birkaç kez fiyat etiketlerinin değiştirildiği dönemler olduğunu anlatan Babacan, şunları kaydetti: ''Bugün rüya gibi görünen düşük enflasyonun mümkün olabileceğini hep birlikte görmüş olduk. Aylık bazda negatif enflasyonlar gördük, tek haneli olanlar gördük. Geçen yıl yüzde 20 hedef koyduk, yüzde 18 oldu. Bu yıl yüzde 12 hedef koyduk, daha da altında bir rakama ulaşacağımızı biz değil piyasalarda analiz yapan insanlar da söylüyorlar. (Enflasyon düştü, bana yansımadı) diyenler varsa aslında samimi olarak ifade etmek istiyorum, biraz haksızlık ediyor. 22 ay süresince bakkalda, markette, manavda pazarda fiyatları lütfen bir karşılaştırın. İki yıl öncesinde neye ne kadar ve hangi sıklıkla zam yapılıyordu, bugün ne kadar ve hangi sıklıkla zam yapılıyor.'' Enflasyonla mücadeleye devam edileceğini belirten Babacan, ''Yüzde 10'lara 12'lere düşürmek mücadele istiyordu, fakat bundan sonraki dönem çok daha yoğun, çok daha çetin bir mücadeleyi gerektirecek. Tek hanelere inmiş enflasyon ve bu enflasyonu oralarda tutmak büyük bir kararlılık, büyük bir cesaret ve özveri istiyor. Bunun da farkında olmamız lazım. Önümüzdeki 3 yıllık programda da enflasyonla mücadelede çok çok kararlı, disiplinli bir para politikası yine programın ana unsurlarından birisi olacak'' diye konuştu. 2001 yılında yüzde 91 olan borç yükünün GSMH'ya oranın bugün yüzde 71 oranına gerilediğini, 3 yıllık programda yüzde 60'ın altına çekecek uygulama içinde olacaklarını belirten Babacan, faizlerin de düşmeye devam ettiğini bildirdi. Kasım seçimleri öncesi son Hazine ihalesinde nominal borçlanma faizi yıllık bileşik yüzde 66'ya, reel yüzde 34'e gelirken, bugün yüzde 24, 25, 26 gibi oranlardan bahsedildiğini bildiren Babacan, bu faizlerin hala çok yüksek olduğunu, faizlerin daha aşağı çekilmesi için çalıştıklarını, 3 yıllık yeni ekonomik programın, faizlerin daha da aşağı düşmesini sağlayacak bir ortamı sağlayacak bir program olduğunu vurguladı. Babacan, kendisinden önce konuşan İŞHAD Başkanı Rızanur Meral'ın yakındığı konulardan enerji maliyetlerine değinirken de, enerjinin Türkiye'de hala pahalı olduğunu söyledi. Kendilerinden önceki dönemlerde çok çok yüksek maliyetli enerji projelerine devlet adına imzalar atıldığını, 10-15 yıllık sözleşmeler yapıldığını belirten Ali Babacan, devlet bu kadar pahalı enerji alırken, sanayiciye verilen elektrikte de fiyatların indirilebileceği noktanın kısıtlı kaldığını ifade etti. Yeni projelerin maliyetlerinin çok düşük olduğunu, bu projelerle birlikte ortalama maliyetin gerileyeceğini aktaran Bakan Babacan, bu düşüşlerin sanayicilere yansıtılacağını bildirdi. Ali Babacan, 22 ayda elektrik fiyatlarının sanayide TL bazında yüzde 5 indiğini, konutlardaki ortalama elektrik maliyetlerinin de düştüğünü söyledi. BÜYÜMEDE SON 10 YILLARIN REKORU Büyümede bu yıl birinci ve ikinci çeyrekte yüzde 5'in çok daha üzerinde oranlar yakalandığına, ikinci çeyrekte GSMH gelişme hızının yüzde 14.4 olduğuna işaret eden Babacan, ''2004'ün tamamı olarak yüzde 5'in çok çok üzerinde bir büyüme ile tanışacağımız, belki son 10 yılların rekoru diyebileceğimiz bir büyüme oranıyla da karşılaşacağımızı da şimdiden buradan ifade etmek istiyorum'' dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan, 2003 ve 2004 yılındaki büyümenin öncekilerden nitelik ve kaynak olarak çok farklı olduğunu, bütçede çok ciddi disiplin uygulandığını, savurganlık olmadığını, ciddi faiz dışı fazla sağlandığını bildirdi.

Günün Önemli Haberleri